Diş apsesini hafife almayın
26.01.2002 00:00:00
Diş iltihaplarının, kan yoluyla vücuda yayılıp, öldürücü zehirlenmelere neden olabileceği belirtildi.
Kocaeli Diş Hekimleri Odası Başkanı Muhittin Gül, diş apsesi olarak bilinen diş iltihaplarının, diş eti orijini veya diş kökünden kaynaklandığını söyledi.
Diş kökünden kaynaklanan apselerde bakımsızlık nedeniyle çürükler oluştuğunu ifade eden Gül, asitlerin diş minesinin tabakasının bozarak kalsiyum dengesini bozduğunu, toksinlerin diş kök ucundaki delikten dışarı çıkarak çene kemiği ile diş kökü arasında faaliyetini sürdürüp,hızla çoğaldığını kaydetti.
Bu durumun, kök ucu iltihabına yol açtığını anlatan Gül, şöyle konuştu:
"Bu iltihap genişler ve kemiği eritir ve zaman içinde vücudun savunma sistemi bu iltihaplı bölgenin çevresini epitel zar ile çevirir. Buna da kist başlangıcı denir. Bu aşamadan önce kök ucunda biriken iltihap, kan ve lenf yoluyla vücudun diğer organlarına iletilir. Belli başlı olarak kalp kapakçıklarında böbreklerde, beyin ve eklemlerde kalıcı zararlara neden olabilir. Bu enfeksiyon yayılımı çok hızlı olursa kanın gittiği tüm organlarda septisemi denilen zehirlenme olababilir. Bu da büyük ölçüde öldürücü olabilir."
Ne yapmalı?
Dişin apse yapması durumunda, hekime başvurmadan önce ağrı kesici alınması, çeneye buz konulması ve yüksek yastıkta yatılması gerektiğini öneren Gül, şöyle devam etti: "Apse olduktan sonra dişe kolonya, tütün, alkol veya dişinol bastırılması çözüm değil, aksine daha da olumsuz durum yaratır. Bu yöntemlerin hiçbirinin yararı olmaz. Hangi organda olursa olsun ağrı, geçmişte başlayan bir rahatsızlığın en üst düzeyine yükselmiş olduğunun göstergesidir. Ancak ne yazık ki diş hekimine başvuruların yüzde 99'u ağrı nedeniyle olmaktadır. Toplumumuzda ağrı olmadan hekime giden yok gibidir. Dolayısıyla hekimin yapacağı şeyler artık azalmıştır. Dişin ağrıması beklenmeden yılda 2 kez hekime başvurulmalıdır."
Kocaeli Diş Hekimleri Odası Başkanı Muhittin Gül, diş apsesi olarak bilinen diş iltihaplarının, diş eti orijini veya diş kökünden kaynaklandığını söyledi.
Diş kökünden kaynaklanan apselerde bakımsızlık nedeniyle çürükler oluştuğunu ifade eden Gül, asitlerin diş minesinin tabakasının bozarak kalsiyum dengesini bozduğunu, toksinlerin diş kök ucundaki delikten dışarı çıkarak çene kemiği ile diş kökü arasında faaliyetini sürdürüp,hızla çoğaldığını kaydetti.
Bu durumun, kök ucu iltihabına yol açtığını anlatan Gül, şöyle konuştu:
"Bu iltihap genişler ve kemiği eritir ve zaman içinde vücudun savunma sistemi bu iltihaplı bölgenin çevresini epitel zar ile çevirir. Buna da kist başlangıcı denir. Bu aşamadan önce kök ucunda biriken iltihap, kan ve lenf yoluyla vücudun diğer organlarına iletilir. Belli başlı olarak kalp kapakçıklarında böbreklerde, beyin ve eklemlerde kalıcı zararlara neden olabilir. Bu enfeksiyon yayılımı çok hızlı olursa kanın gittiği tüm organlarda septisemi denilen zehirlenme olababilir. Bu da büyük ölçüde öldürücü olabilir."
Ne yapmalı?
Dişin apse yapması durumunda, hekime başvurmadan önce ağrı kesici alınması, çeneye buz konulması ve yüksek yastıkta yatılması gerektiğini öneren Gül, şöyle devam etti: "Apse olduktan sonra dişe kolonya, tütün, alkol veya dişinol bastırılması çözüm değil, aksine daha da olumsuz durum yaratır. Bu yöntemlerin hiçbirinin yararı olmaz. Hangi organda olursa olsun ağrı, geçmişte başlayan bir rahatsızlığın en üst düzeyine yükselmiş olduğunun göstergesidir. Ancak ne yazık ki diş hekimine başvuruların yüzde 99'u ağrı nedeniyle olmaktadır. Toplumumuzda ağrı olmadan hekime giden yok gibidir. Dolayısıyla hekimin yapacağı şeyler artık azalmıştır. Dişin ağrıması beklenmeden yılda 2 kez hekime başvurulmalıdır."
