Güney Asya'da yaşanan felaket birçok ülkenin yardım seferberliğine katılmasına neden oldu.
Belçika'dan Mısır'a, Türkiye'den Rusya'ya kadar pekçok ülke depremden zarar görenlere tıbbi malzeme ve gıda yardımında bulunmak için kollarını sıvadı.
Kollarını sıvaması beklenen ülkelerin en başında Amerika Birleşik Devletleri gelirken o cenahtan net bir adım atılmış değil.
Bush yönetimi yardım konusunda duyarsızlığından dolayı ülke içerisinde de eleştiri almaya devam ediyor.
Tüm dünyaya kol kanat gererek barış ve huzur(!) vaadeden Amerika Birleşik Devletleri'nin konuya ilgisiz kalması vahim bir durum.
Afganistan ve Irak'ı kevgire çevirerek talan eden Amerika Birleşik Devletleri, hatırlayacak olursanız, bu ülkelere de mali yardımda bulunacağını ve onları abad edeceğini belirtmişti; ama olmadı.
Diyelim, Amerika Birleşik Devletleri bu ülkeler üzerinde siyasal ve ekonomik beklenti içerisindeydi ve istediğini aldıktan sonra da çekip gitti. Arkada siyasal etkisini idame ettiren yerli piyonlar bırakıldı.
Piyonlar kanalıyla çıkarlarını korumaya devam eden Amerika Birleşik Devletleri'nin masum halka yönelik olumlu adımı bulunmuyor.
Aynı uygulama son olarak Güney Asya'da da tatbik ediliyor.
Düne kadar Güney Asya'yı ekonomik ve siyasal örgütler vasıtasıyla elde tutan Bush yönetimi aynı ülkelerin yardıma muhtaç olduğu bir zamanda ortalarda görünmüyor.
Tüm dünyaya, büyük ülke olmanın büyük çıkarlar peşinde olmakla eşdeğer olduğunu birkez daha gösteren Bush yönetiminin insani değerlere ne derece önem verdiği ortada.
75 bine yakın Güney Asya insanı ölürken, binlercesi yardıma muhtaçken büyük olduğunu iddia eden ülkelerin sesinin çıkmaması, sesi çıkanların da yetersiz kalması dünyanın geri kalan insanlarını endişeye sevkediyor.
Dün hortumlarla savrulan, sellerle boğulan, yangınlarla alevler arasında sıkışan Bush yönetimi başına gelenleri ve gelecekleri hiç mi düşünmüyor?
Hangi zengin ülke, hangi müreffeh toplum, hangi zeki millet var ki doğal felaketlerden kurtulmuş?
Dünyanın bir tarafında kan ve gözyaşı akıtılırken azan milletlere ne demeli?
Doğal felaketler her ülkenin kapısında.
Azanlar ve azalanlar ortada.
Ve tarihin her döneminde azan milletlerin sonu hüsran olmuştur.
Güney Asya'da insanlar cesetlerini gömmek için kuru toprak bulamıyor. Leş kargaları ölen bebeklerin tepesinde uçuşuyor. Sokaklar suya kapılan insanların cansız bedenleriyle dolu.
Dünya tükendikçe insanlık da mı tükeniyor?
Belçika'dan Mısır'a, Türkiye'den Rusya'ya kadar pekçok ülke depremden zarar görenlere tıbbi malzeme ve gıda yardımında bulunmak için kollarını sıvadı.
Kollarını sıvaması beklenen ülkelerin en başında Amerika Birleşik Devletleri gelirken o cenahtan net bir adım atılmış değil.
Bush yönetimi yardım konusunda duyarsızlığından dolayı ülke içerisinde de eleştiri almaya devam ediyor.
Tüm dünyaya kol kanat gererek barış ve huzur(!) vaadeden Amerika Birleşik Devletleri'nin konuya ilgisiz kalması vahim bir durum.
Afganistan ve Irak'ı kevgire çevirerek talan eden Amerika Birleşik Devletleri, hatırlayacak olursanız, bu ülkelere de mali yardımda bulunacağını ve onları abad edeceğini belirtmişti; ama olmadı.
Diyelim, Amerika Birleşik Devletleri bu ülkeler üzerinde siyasal ve ekonomik beklenti içerisindeydi ve istediğini aldıktan sonra da çekip gitti. Arkada siyasal etkisini idame ettiren yerli piyonlar bırakıldı.
Piyonlar kanalıyla çıkarlarını korumaya devam eden Amerika Birleşik Devletleri'nin masum halka yönelik olumlu adımı bulunmuyor.
Aynı uygulama son olarak Güney Asya'da da tatbik ediliyor.
Düne kadar Güney Asya'yı ekonomik ve siyasal örgütler vasıtasıyla elde tutan Bush yönetimi aynı ülkelerin yardıma muhtaç olduğu bir zamanda ortalarda görünmüyor.
Tüm dünyaya, büyük ülke olmanın büyük çıkarlar peşinde olmakla eşdeğer olduğunu birkez daha gösteren Bush yönetiminin insani değerlere ne derece önem verdiği ortada.
75 bine yakın Güney Asya insanı ölürken, binlercesi yardıma muhtaçken büyük olduğunu iddia eden ülkelerin sesinin çıkmaması, sesi çıkanların da yetersiz kalması dünyanın geri kalan insanlarını endişeye sevkediyor.
Dün hortumlarla savrulan, sellerle boğulan, yangınlarla alevler arasında sıkışan Bush yönetimi başına gelenleri ve gelecekleri hiç mi düşünmüyor?
Hangi zengin ülke, hangi müreffeh toplum, hangi zeki millet var ki doğal felaketlerden kurtulmuş?
Dünyanın bir tarafında kan ve gözyaşı akıtılırken azan milletlere ne demeli?
Doğal felaketler her ülkenin kapısında.
Azanlar ve azalanlar ortada.
Ve tarihin her döneminde azan milletlerin sonu hüsran olmuştur.
Güney Asya'da insanlar cesetlerini gömmek için kuru toprak bulamıyor. Leş kargaları ölen bebeklerin tepesinde uçuşuyor. Sokaklar suya kapılan insanların cansız bedenleriyle dolu.
Dünya tükendikçe insanlık da mı tükeniyor?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Cevat Kışlalı / diğer yazıları
- Suikastın geri planı / 09.05.2006
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005