Diğer taraftan dolaylı vergilerin de kaldırılması gerekmektedir. Aksi takdirde her kesimden aynı vergi alınmakta ve bu büyük bir sosyal adaletsizliğe sebep olmaktadır. Gerek dolaylı vergiler gerekse istihdamdan alınan vergiler 100 milyarın altında olan vergi kapsamına girdiği için kaldırılması gerekir.
Para politikası ve senyoraj geliriDoğru bir para politikası, hem sürekli büyüme, hem de ekonominin denge düzeyini yakalaması için kaçınılmazdır. Paranın sadece bir mübadele ve değer saklama (tasarruf) aracı olmadığı, aynı zamanda bir tahrik unsuru ve üretilen değerin karşılığı olduğu düşünüldüğünde aktif bir para politikası ekonomi uygulayıcıları için şart ve zaruridir.Paranın, hem emeği ve üretimi, hem de talebi devreye koyan bir tahrik unsuru, aynı zamanda üretilen değerin karşılığı olduğunu para bahsinde izah etmiştik.
Klasik para tanımı gözden geçirilmeliParanın bu iki yeni özelliğini dikkate aldığımızda, klasik para politikalarının yeniden gözden geçirilmesinin gerekliliği anlaşılmış olur. Bu nedenle nasıl bir para politikasına ihtiyaç var sorusuna cevap ararken, paranın yeni tarif etmiş olduğumuz özelliklerinden yola çıkarak ilk önce para talebi konusuna, buna bağlı olarak da senyoraj meselesine değineceğiz.Buna bağlı olarak da para arzı konusunu açıklayıp, paranın piyasaya ne şekilde ve hangi vasıtalar ile sunulması gerektiğini izah edeceğiz.
MİLLİ EKONOMİ MODELİ / BTP GENEL BAŞKANI PROF. DR. HAYDAR BAŞ
MİLLİ EKONOMİ MODELİ İÇİN NE DEDİLER
Prof.Dr. Hans Peter Aubauer / Viyana Üniversitesi, Avusturya:Kaynak kavgasına son
Milli Ekonomi Modeli'nde ifade edilen yeraltı ve yerüstü doğal kaynakların, devlet kontrolünde ve devlet-millet ortaklığı şeklinde işletilerek halkın istifadesine sunulması projesini oldukça önemli buluyorum. Böylece global sömürü odakları tarafından hazine üzerinde oturan dilenci konumuna düşürülen milletler, üzerinde oturduğu hazineden istifade etmesi sağlanmış olacaktır.Globalleşme sürecinde nüfusun çok az bir kısmı, kaynakların büyük bir kısmından istifade etmekte ve kendi kontrollerinde bulundurmaktadır. Toplumun büyük bir kısmı ise, kaynaklardan yeterince istifade edememektedir. Bu eşitsizlik her geçen gün daha da artmaktadır. Her geçen gün gerekirse güç kullanmak sureti ile de olsa, kaynakları kontrol altında tutmak çabaları çok tehlikeli boyutlara ulaşmaktadır.Fakirleştirilen halk kitleleri, zamanla kendi geleceklerini oluşturacak siyasi değerleri de kaybederek tamamen bağımlı hale gelmektedirler.Tam bu noktada Milli Ekonomi Modeli'nin, kaynakların ihtiyaçları karşılaması noktasında yeterli olduğu, dolayısıyla kaynaklardan istifade edilmesi veya onun paylaşılması noktasında kavga etmeye asla gerek olmadığı görüşünü çok önemli buluyorum.
Para politikası ve senyoraj geliriDoğru bir para politikası, hem sürekli büyüme, hem de ekonominin denge düzeyini yakalaması için kaçınılmazdır. Paranın sadece bir mübadele ve değer saklama (tasarruf) aracı olmadığı, aynı zamanda bir tahrik unsuru ve üretilen değerin karşılığı olduğu düşünüldüğünde aktif bir para politikası ekonomi uygulayıcıları için şart ve zaruridir.Paranın, hem emeği ve üretimi, hem de talebi devreye koyan bir tahrik unsuru, aynı zamanda üretilen değerin karşılığı olduğunu para bahsinde izah etmiştik.
Klasik para tanımı gözden geçirilmeliParanın bu iki yeni özelliğini dikkate aldığımızda, klasik para politikalarının yeniden gözden geçirilmesinin gerekliliği anlaşılmış olur. Bu nedenle nasıl bir para politikasına ihtiyaç var sorusuna cevap ararken, paranın yeni tarif etmiş olduğumuz özelliklerinden yola çıkarak ilk önce para talebi konusuna, buna bağlı olarak da senyoraj meselesine değineceğiz.Buna bağlı olarak da para arzı konusunu açıklayıp, paranın piyasaya ne şekilde ve hangi vasıtalar ile sunulması gerektiğini izah edeceğiz.
MİLLİ EKONOMİ MODELİ / BTP GENEL BAŞKANI PROF. DR. HAYDAR BAŞ
MİLLİ EKONOMİ MODELİ İÇİN NE DEDİLER
Prof.Dr. Hans Peter Aubauer / Viyana Üniversitesi, Avusturya:Kaynak kavgasına son
Milli Ekonomi Modeli'nde ifade edilen yeraltı ve yerüstü doğal kaynakların, devlet kontrolünde ve devlet-millet ortaklığı şeklinde işletilerek halkın istifadesine sunulması projesini oldukça önemli buluyorum. Böylece global sömürü odakları tarafından hazine üzerinde oturan dilenci konumuna düşürülen milletler, üzerinde oturduğu hazineden istifade etmesi sağlanmış olacaktır.Globalleşme sürecinde nüfusun çok az bir kısmı, kaynakların büyük bir kısmından istifade etmekte ve kendi kontrollerinde bulundurmaktadır. Toplumun büyük bir kısmı ise, kaynaklardan yeterince istifade edememektedir. Bu eşitsizlik her geçen gün daha da artmaktadır. Her geçen gün gerekirse güç kullanmak sureti ile de olsa, kaynakları kontrol altında tutmak çabaları çok tehlikeli boyutlara ulaşmaktadır.Fakirleştirilen halk kitleleri, zamanla kendi geleceklerini oluşturacak siyasi değerleri de kaybederek tamamen bağımlı hale gelmektedirler.Tam bu noktada Milli Ekonomi Modeli'nin, kaynakların ihtiyaçları karşılaması noktasında yeterli olduğu, dolayısıyla kaynaklardan istifade edilmesi veya onun paylaşılması noktasında kavga etmeye asla gerek olmadığı görüşünü çok önemli buluyorum.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.