Dövizdeki yükseliş 'zam'lara dönüşüyor

YENİ MESAJ / İSTANBULAmerikan Merkez Bankası FED'in tahvil alımlarını azaltacağı yönündeki haberler ve olumlu gelen bazı ABD verilerinin de etkisiyle dolardaki yükseliş her geçen gün devam ederken, yüksek kurun hangi sektöre ne şekilde yansıyacağı da merak konusu oldu. Diğer tarafta ise Suriye'deki sıcak gelişmeler ve olası müdahaleler piyasalardaki kırılganlığı artırıyor.  Vatandaşı zam korkusu sardı Kurda yaşanan yükselişle birlikte vatandaşı zam korkusu sardı. Kurun yükselmesi ithalat yapılan sektörler üzerinde büyük baskı oluşturuyor. Petrolü, doğalgazı yurtdışından alan Türkiye için dövizdeki her yükseliş hem devlet bütçesine hem de vatandaşın bütçesine yük olarak yansıyor. Öyle ki ilk zamlar gelmeye başladı bile. Yükselen dolar ve petrol fiyatları akaryakıt fiyatlarını da etkiledi. Önümüzdeki günlerde dolar kurunun 2 TL seviyelerinde seyretmesi, rafinerilerden çıkan işlenilen toplam petrolün ve ürünlerin yüzde 74'ünü ham petrol olarak ithal eden Türkiye için daha yüklü bir enerji faturası anlamına gelebilir. Dolar kurunun yılın geri kalanında 2 TL seviyelerinin üzerinde tutunması durumunda, sadece ham petrolün ithalatındaki artış 1 milyar 150 milyon TL'yi bulabilir. Doğalgaza Ekim'de zam kaçınılmazDolar kurunun TL karşısında aşırı yükselmesi sonucu dolar kuru ile alınıp TL ile vatandaşa satılan doğalgaz fiyatında Eylül ayı içerisinde zam beklenmezken, Ekim ayında zam olarak yüzde 5 rakamı üzerinde duruluyor. Fakat Suriye müdahalesi bu rakamı daha da artırabilir. Türkiye, yılda 45 - 50 milyar metreküp dolayında doğalgaz tüketiyor. Yüzde 97 oranında ithal edilen doğalgaz başta kentlerin ısınması olmak üzere sanayi ve elektrik üretiminde yoğun olarak kullanılıyor ve payı yüzde 50'lere kadar ulaşıyor. Türkiye sanayi ve elektrik sektörü açısından son derece stratejik bir konumu bulunan doğalgaz, ham petrol ve dolar kurundaki hareketlerden doğrudan etkileniyor. Dövizdeki artıştan dolaylı olarak etkilenecek sektörler arasında ise konut, tarım ve perakende sektörleri geliyor.