Dünya Milli Ekonomi Modeli’ne koşuyor

Almanya'nın İnfranken gazetesinde paylaşılan habere göre; her vatandaş için 500 Euro tutarında alışveriş çeki verilmesi planlanıyor. Infranken Gazetesinde bu konu şöyle geçiyor:

"Resesyonu yavaşlatmak ve ekonomiyi yeniden canlandırmak için Alman Ticaret Derneği (HDE) her vatandaş için bir alışveriş çeki planlıyor.

Korona krizi Alman ekonomisi için bir felakettir, özellikle perakende sektörü büyük ölçüde acı çekiyor.  Alman ticaret birliği, tüketimi canlandırmak için her vatandaş için bir alışveriş çeki talep ediyor.

Krizden sonra da her Alman 500 Euro değerinde bir alışveriş kuponu almalıdır."

Dünya MEM'e doğru koşuyor. Evet, Rusya, Çin, BRICS ülkeleri ve

diğer köşe yazılarımdan da anlaşılacağı üzere Almanya, Danimarka, Kaliforniya, Avustralya, İngiltere ve daha birçok ülke özellikle pandemiden dolayı yaşanan ekonomik krizden tek kurtuluşu Milli Ekonomi Modeli'nde buluyor.

Şaşırmamız gereken bir nokta var ki Kapitalizm, üretim odaklı bir sistemdir. İnsan ihtiyaçlarının sınırsız, kaynakların ise sınırlı olduğundan yola çıktıkları için tüketimin zaten hep var olacağı, odaklanılması gereken tarafın üretim olduğunu vurgulamışlardır.

Çok ünlü bir sözleri vardır: "Her arz kendi talebini oluşturur."

Kendi ekonomik sistemleriyle ters düşüyorlar. Çözümü kendi sistemlerinde göremiyorlar, ki zaten sistemde çözüm yok. Baştan, ekonominin tanımından hatalı bir sistemde siz nasıl çözüm bulabilirsiniz ki... Zaten içerisinde bulunduğumuz sistem içerisinde bu krizleri yaşıyoruz, eğer Kapitalist sisteme devam edersek yaşamaya da devam edeceğiz.

Peki, şu anda Avrupa'nın, Amerika'nın, dünyanın farklı ülke ve eyaletlerinde görülen koşulsuz temel gelir, tüketimi canlandıracak alışveriş çekleri ne anlama geliyor. Demek ki herkes yavaş yavaş MEM'e doğru koşuyor.

Peki, tüketim ve üretim konusunda Milli Ekonomi Modeli ne diyor, gelin hep beraber inceleyelim:

"MEM tüketim yanlısı bir modeldir. Bundan kastımız, toplumu oluşturan bireylerin tamamının belirli bir gelir düzeyine çıkartılmasıdır. Eğer ekonomiyi büyütmek istiyorsak tüketim kesimini desteklemek zorundayız, tüketim artmadan, pazar problemi çözülmeden ekonomilerin büyümesi mümkün değildir.

Toplam üretim ile toplam tüketim arasındaki fark kadar emisyon artırılmalıdır.

(Emisyon: Merkez Bankasının dolanıma çıkarttığı paradır).

Eğer düzenli olarak bu eksik tüketimi tamamlamak için hane halklarının gelir düzeyini yükseltici bir sosyal devlet modeli devreye konmazsa, dönemsel krizler kaçınılmaz bir netice olur."

Peki, nedir bu sosyal devlet projeleri:

- Vatandaşlık Maaşı

- Ev Hanımı Maaşı

- Asgari ücretin 10.000 Türk lirası olması.

- 200.000 TL'nin altında yıllık geliri olmayandan vergi alınmaması

- Doğum yardımı

- Çocuk Maaşı

- Faizsiz krediler vs.

Hepsini buraya yazamıyorum, bu konuda daha fazla bilgi için Milli Ekonomi Modeli sayfa 211'i ve kitabın tamamını okumanızı tavsiye ediyorum.

Özetlemek gerekirse, bütün dünyanın MEM'e doğru geldiği bir vakitte Türkiye'nin içinde bulunduğu bu ekonomik krize de MEM çözüm olacaktır. Ki esasen MEM Türkiye için yazılmıştır ama tabi ki evrenseldir.

Şimdi bize düşen vazife bu ekonomik çıkmazdan kurtulmak için Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modelini, Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş ile ülkemizde uygulamamızdır...