Gerçeği gösteren ayna

Odatv Sitesi'nin İngiliz FinancialTimes'dan yaptığı alıntıyı sizlerle paylaşmak istedim."İngiliz Financial Times gazetesinde geçtiğimiz hafta yayınlanan kısa bir okur mektubu, sosyal medyanın en çok paylaşılanları arasında. İşte KN Al-Sabah adlı okurun kaleminden "Kısa Ortadoğu Kılavuzu""Efendim; İran Esad'ın yanında, Körfez ülkeler Esad'ın karşısında.Esad Müslüman Kardeşler'e karşı, Müslüman Kardeşler ve Obama General Sisi'ye. Ancak, Körfez ülkeleri Sisi taraftarı, bu demek oluyor ki Müslüman Kardeşler'e karşı.İran Hamas taraftarı ama Hamas Müslüman Kardeşler'in yanında.Obama Müslüman Kardeşler'i destekliyor ancak Hamas Amerika'ya karşı.Körfez ülkeleri Amerika'nın yanında... Ama Türkiye ve Körfez ülkeleri Esad'a karşı, ancak Türkiye General Sisi'ye karşı Müslüman Kardeşler'in yanında. Dahası, Körfez ülkeleri General Sisi'nin arkasında...Ortadoğu'ya hoşgeldiniz? İyi günler."Benim de bu okurun yorumuna eklemek istediğim bir şey var. Hizbullah, Lübnan ve Suriye de İsrail ve ABD'ye karşı. Hizbullah Esad yanlısı, El Kaide ve onun politik kanadı Müslüman Kardeşler'e karşı.Bu yorumu sizlerle paylaşmak istememin sebebi, bugün Ortadoğu coğrafyasının içine düşürüldüğü duruma özet de olsa bir bakış attığı içindir. Baktığınız zaman ortada oldukça karmaşık bir durum söz konusu. Her ülkenin kendi tabiatına uygun olarak ya Laik-dinci ya da Sünni-Şii vb. çatışma reçeteleri ölümcül Doktor ABD tarafından yazılmıştır. Türkiye'nin reçetesi biraz ağır, bunların her ikisi de var, ek olarak etnik kargaşa da reçeteye yazılmış. Ortadoğu'nun bugünkü durumu, Müslümanların kendileri tarafından da tam anlamıyla teşhis edilememekte, edilse bile çözüm bulunamamaktadır. Peki neden?Hepimiz sirk aynalarını biliriz. Bu aynalar bizi olduğumuzdan farklı gösterir. Kendinizi düzgün görebilmek için düzgün gösteren aynaya bakmak gerekir.Gerçek denilen şeyi doğru görebilmek için de doğruyu gösterecek bir aynaya ihtiyaç vardır. Kıyamete kadar her asırda bakıldığında doğruyu gösterecek bu ayna Kur'an ve Ehl-i Beyt aynasıdır. Şimdi biz de Kur'an ve Ehl-i Beyt aynasından yukarıdaki tabloya bakalım. Maide Suresi 51. ayette diyor ki;"Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim onları dost edinirse, şüphesiz o onlardan olur. Şüphesiz Allah, zalim kavmi doğru yola iletmez."Ayetin ışığında Batı ile ortaklık edenleri bir kenara ayırın. Yine Sakaleyn hadisine birlikte bakalım, Hz. Muhammed (sav) diyor ki;"Ey insanlar! Aranızda öyle bir şey bırakıyorum ki, ona sarıldığınız takdirde sapmazsınız; o, Allah'ın kitabı ve soyum olan Ehl-i Beyt'imdir."Yine bu grupları Sakaleyn Hadis-i Şerif'ine göre Ehl-i Beyt'e sarılanlar ve sarılmayanlar olarak ayırın. Göreceksiniz ki, Batı ile ortaklık edenler, aynı zamanda Ehl-i Beyt'i yaşantısından çıkartmış olanlardır.Ne kadar kolay ayrıldılar değil mi? Peki, bu ayrılığı körükleyen geliştiren kim? El cevap: Batı.Batı, her ne kadar bu çatışmayı asırlardır ilmek ilmek dokuyarak körüklemişse de Müslüman olarak bizlerin Sakaleyn hadis-i şerif'ini unutmuş olmamız, Hz. Muhammed (sav)'in sünnetini terk etmemiz bu kaçınılmaz sonu hazırlamıştır. Bu durumda İslam dünyasının yapması gereken bir an önce kendine gelip, birlik ve beraberliği tesis etmesidir.Prof. Dr. Haydar Baş, Ortadoğu'da oynanan bu büyük oyuna karşı bizleri önce Milli Birlik ve Beraberlik konusunda aydınlatmış, sonra da hazırladığı Ehl-i Beyt külliyatı ve konferansları ile bu oyundan ancak Nuh'un Gemisi olan Ehl-i Beyt'e sarılarak kurtulacağımızı müjdelemiştir. Haydi, ne duruyorsunuz?