GELİYORLAR REVİRDEN
Tahir Olgun'un edebiyat dersini öğrenciler gırgır, şamata geçiyorlardı. Bir gün yine 'okulu kırıp' viziteye çıkan öğrenciler ders ortasında kapıyı çalıp sınıfa girerler. Hoca'nın sorması üzerine revirden geldiklerini söylerler. Bunun üzerine Tahir Hoca, bir beyit patlatır: "Geliyorlar revirden/Farkları yok sevirden!" Sevir'in "öküz"anlamına geldiğini tabii ki öğrenciler de bilmektedir.
RESİM AŞKI
Tahirü'l Mevlevi'nin Vefa lisesinde resim öğretmenliği yapan bir dostu varmış. Bu işten anlamadığı halde "Ressamım" diye caka satarmış. Aslında bu adamın askerlik yapmamak için böyle vazife aldığı anlaşılmış daha sonra. Adam bir gün Tahirü'l Mevlevi'yi evine çağırır. Yemek yedikten sonra çalışma odasına götürür ve fikrini açıklar: "Şu gördüğünüz duvarlara badana yaptırıp üstüne güzel resimler çalışacağım." Tahir bey gülerek cevap verir: "Bana kalırsa duvarlardan önce resim yap sonra badana çek."
TUVALET
Tahirü'l Mevlevi kendisini çok sevdirmiş bir hocaydı. Onu çok seven öğrencileri fırsat buldukça evde de ziyaret eder ve kendisini dinler, istifade ederlerdi. Bir gün böyle bir sohbet sırasında hoca ayağa kalkınca, hürmetkar öğrencilerinden biri, "Hocam, lütfen siz oturun, ne yapacaksanız ben yaparım!" der. Hoca, "Otur evladım yapamazsın" dese de gayretli öğrenci ısrar eder. Bunun üzerine Tahirü'l Mevlevi gülerek durdurur: "Yapamazsın evladım! Tuvalete gideceğim ben."
YUMURTLAMAK
Genç bir yazar, kaleme alacağı romanı Neyzen Tevfik'e anlatıyordu. Konunun sonuna gelince Neyzen yüzünü buruşturur: "Bu konuyu beğenmedim." Genç yazarın, "Öyle ama siz hiç roman yazmadınız. Nasıl fikir yürütüyorsunuz" itirazına Neyzen Tevfik sinirlenir: "Ben yumurtanın da iyisini bayatını anlarım. Fakat hiç yumurtlamadım evlat."
Edebiyatımızın Güleryüzü/ Mehmet Nuri YARDIM
Tahir Olgun'un edebiyat dersini öğrenciler gırgır, şamata geçiyorlardı. Bir gün yine 'okulu kırıp' viziteye çıkan öğrenciler ders ortasında kapıyı çalıp sınıfa girerler. Hoca'nın sorması üzerine revirden geldiklerini söylerler. Bunun üzerine Tahir Hoca, bir beyit patlatır: "Geliyorlar revirden/Farkları yok sevirden!" Sevir'in "öküz"anlamına geldiğini tabii ki öğrenciler de bilmektedir.
RESİM AŞKI
Tahirü'l Mevlevi'nin Vefa lisesinde resim öğretmenliği yapan bir dostu varmış. Bu işten anlamadığı halde "Ressamım" diye caka satarmış. Aslında bu adamın askerlik yapmamak için böyle vazife aldığı anlaşılmış daha sonra. Adam bir gün Tahirü'l Mevlevi'yi evine çağırır. Yemek yedikten sonra çalışma odasına götürür ve fikrini açıklar: "Şu gördüğünüz duvarlara badana yaptırıp üstüne güzel resimler çalışacağım." Tahir bey gülerek cevap verir: "Bana kalırsa duvarlardan önce resim yap sonra badana çek."
TUVALET
Tahirü'l Mevlevi kendisini çok sevdirmiş bir hocaydı. Onu çok seven öğrencileri fırsat buldukça evde de ziyaret eder ve kendisini dinler, istifade ederlerdi. Bir gün böyle bir sohbet sırasında hoca ayağa kalkınca, hürmetkar öğrencilerinden biri, "Hocam, lütfen siz oturun, ne yapacaksanız ben yaparım!" der. Hoca, "Otur evladım yapamazsın" dese de gayretli öğrenci ısrar eder. Bunun üzerine Tahirü'l Mevlevi gülerek durdurur: "Yapamazsın evladım! Tuvalete gideceğim ben."
YUMURTLAMAK
Genç bir yazar, kaleme alacağı romanı Neyzen Tevfik'e anlatıyordu. Konunun sonuna gelince Neyzen yüzünü buruşturur: "Bu konuyu beğenmedim." Genç yazarın, "Öyle ama siz hiç roman yazmadınız. Nasıl fikir yürütüyorsunuz" itirazına Neyzen Tevfik sinirlenir: "Ben yumurtanın da iyisini bayatını anlarım. Fakat hiç yumurtlamadım evlat."
Edebiyatımızın Güleryüzü/ Mehmet Nuri YARDIM