Eğitim mi başlıyor çile mi?

Okulların açılmasına az bir zaman kaldı. Haliyle vatandaşın hayat çilesine bir yenisinin eklenmesine de az bir zaman kaldı. Neden? Hep dedik ve demeye devam edeceğiz, AKP’nin icraatlarının merkezi insana hizmet değil, koltuğu koruma ve kollama mücadelesidir. İşte Milli Eğitim.
Yıllardır gerek gazetemizin değerli yazarları ve gerekse Meltem medya grubundaki söyleşilerde, programlarda Milli Eğitim Bakanlığının hazırladığı müfredatlarla, genç beyinlerin nasıl kendi inancından, kültüründen, tarihinden uzaklaştırıldığı anlatıldı ve anlatacağız…
AKP iktidarında Milli Eğitimin, özellikle Din dersi müfredatı ucubenin ötesinde bir anlam taşıyordu. Bakın, 2004 yılında Din Kültürü kitaplarına Hz. Musa’nın, Hz. İsa’nın ve Sevgili Peygamberimizin resimleri kondu. Bu ders kitaplarındaki kadın resimlerinde hep başlar açık. Zebur, Tevrat ve İncil’in bozulmadığı anlamında “Bu kitaplar günümüze kadar ulaşmıştır” deniyordu. (6. sınıf din kültürü kitabı, sahife: 98)
“Mezhebin, dinin kendisiyle bir ilgisi yoktur, Müslüman olmak için bir mezhebe bağlanma koşulu aranmaz” deniliyordu. (2005’ten beri okutulan 8. sınıf Din Kültürü Kitabı, sahife: 89, 90)  
2005’te onaylanan 5. sınıf Din Kültürü kitabının 20-21. sahifesinde “Kelime-i Tevhit, “La ilâhe illallah’tır” deniyor. (“Muhammed’ur-resulullah” ifadesine yer verilmiyordu.
Bir Müslüman olarak bu bilgiler kabul edilemezdi. Ama ne var ki, özellikle dini söylemleri için seçtiğiniz bu parti ve hükümeti, evlatlarımıza bu bilgileri öğretti ve öğretiyor.
Gün geldi Ömer Dinçer bakan oldu. Yeni bir yasa ile eğitim sistemi tekrar değişti. 4+4+4 uygulamaya konulacak. Bu sisteme neden geçildi? El cevap; Sadece İHL’leri yeniden açmak için. İHL’lerin açılmasına karşı mısınız? Niye kapatıldı ki!
Evet, ben bir İHL mezunuyum. Dün İmam-Hatipleri kapatmakla amaçlanan ne idiyse, bugünde bu okulların açılması ile de amaçlanan odur. Basitçe bir akıl yürütelim; Kaç yıldır iktidar da Erdoğan? 10 yıldır. Neden iktidarının 2. 3. 5. Veya sekizinci yılında bu okulları açmadı da, şimdi açıyor? Çünkü 2002’de bir söz verdi. 1014’tede seçim var. Artı dış politika ve terör konusunda hükümet tükenmiş durumda. Haliyle malzeme lazım. Yeri gelmişken söyleyeyim, AKP bu seçimleri kazanmak için AB üyeliğini de geri çekebilir.
Bu arada bir vekil çıkıp dedi ki, bütün okulları İmam-Hatip yapma şansını yakaladık. Yani tabanına mesajı verdi. Sonra kameralar karşısında “yanlış anlaşıldım” dedi. Ne var ki, bu vekilin torunu Fransız okulunda eğitim alıyormuş. Neden? Eniştesinin kararıyla. İşe bakın ki, İHL’lerin ne kadar mükemmel bir okul olduğuna eniştesini bile anlatamayan bu zihniyet, milleti bir şekilde icraatlarına inandırmaya çalışıyor.
Yalnız bir gerçeği de vurgulamadan edemeyeceğim; İmam Hatipler gerek muhafazakar geçinen iktidarlar ve gerekse hak, hukuk, özgürlük vs. sloganı atan sol kesim ve partiler tarafından hep “üvey evlat” muamelesi gördü. Haliyle birileri de bu üvey evladı aldı, yetiştirdi, kullandı ve kullanıyor.
4+4+4’e dönersek, şu an Türkiye’nin alt yapısı bu sistemi uygulamaya uygun değil. Neden? Verdikleri ihalelerle büyükşehirleri gökdelenlerle süsleyen, AVM’lerle donatan, TOKİ ile dere yataklarına konut yapan, vatandaştan “deprem vergisi” adı altında topladığı paralarla yol yaptığını iddia eden iktidar, ülkenin senelerdir kanayan yarası olan modern ve yeterli sayıda okul ihtiyacını karşılamadı, okul yapmadı. Hala 50-60 kişilik sınıflar. İkili eğitim, taşımalı eğitim, öğretmen açığı kapımızın önünde duruyor.     
Sonra bir 60 ay, 66 ay fıkrası yaşıyoruz. Çocuğunuz tek ayak üstünde 6 adım atarsa 1. Sınıfa, atamazsa anaokuluna. İyide benimkisi 16 adım atıyor. İstanbul hukuka mı göndereceksin?
Ders saatlerinin artması ile bu çocuklarımız sabah kaçta okula ve ne ile gidecek? Öğlen ve akşam kaçta çıkacak? Taşımalı eğitimde nasıl bir yöntem uygulanacak? Sınıflar kaç kişilik olacak? Öğretmen sayısı yeterli mi? Vs. soruların cevabı muhatap bulamıyor.
Sadece İstanbul’da bu yıl 373 bin öğrencinin 1. sınıfa başlaması bekleniyor. Yeni sistemde ortaokulların ders sayısı arttırıldığı için bu öğrenciler daha erken girip, daha geç çıkacak. 373 bin öğrenciyi ders programlarını yetiştirmek için ortaokul öğrencilerinin sabah 07.30’da ders başı yapıp, öğleden sonra 14.30 gibi okuldan ayrılmaları gerekiyor. Öğlenciler ise 19.30’da okuldan çıkacak, İstanbul trafiğini de katarsan, kaçta eve dönecek ben bilmem.
AKP hükümetlerinin, Milli Eğitim anlayışıyla sadece son üç yıldaki rakamlara göre okullarımız bakın ne hale gelmiş!
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, CHP Aydın Milletvekili Lütfi Baydar’ın soru önergesine verdiği yanıtta, 2009, 2010 ve 2011’de okullarda yaşanan sarkıntılık, taciz, hakaret, tehdit gibi suçlardan 9 bin 736 öğrenciye disiplin cezası verildiğini açıkladı.
Bu çocuklar da bizim, bu Mehmetler de bizim, bu vatan da bizim. Artık sahip çıkma zamanı…