Ehl-i Beyt düşmanlarının genel karakteri nankörlük
Mervan b. Hakem, İmam Ali’nin karşısında Cemel Savaşı’nda yer almış ama İmam Ali (a.s.) onun hayatını bağışlamıştı. Ancak, Mervan buna rağmen hayatı boyunca İmam Ali’ye (a.s.) sebbedilmesini emretmiştir
26.10.2025 10:40:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





Abdullah b. Zübeyr'in, halifeliğini ilan etmesinin ardından, Mervan b. Hakem kaynakların yazdığına göre, İbn Zübeyr'e biate hazırlanıyordu. (İbnü'l Esir, Kâmil, c. 4, s. 145).
Kendisini bu fikirden caydıran Ubeydullah b. Ziyad olmuştur. Şam'a doğru hareket eden İbn Hakem ile yolculuk sırasında görüşerek onu ikna etmiştir. Abdullah b. Zübeyr yerine, kendisi adına biat almasının daha güzel olacağını söylemiştir. (İbn Kesir, c. 8, s. 242).
Ubeydullah, Mervan'ı halifeliğe ikna ettiği gibi, Abdullah b. Zübeyr'in Şam'daki en büyük destekçisi olan Dahhak'a da Şam'da kendi adına (Dahhak adına) biat almasını teklif etti. Böylece Abdullah'ın karşısına da Dahhak'ı halife adayı olarak çıkarmıştır. (İbn Kesir, c. 8, s. 241).
Ubeydullah, Ümeyyeoğullarının yeniden iktidarı ele geçirmelerini sağlamıştır. Bunda, Kerbela'da yaptıklarından hesaba çekilme korkusu vardır.
İbn Ziyad'ın destekleri ile, 684'de Cabiye'de Mervan'a biat gerçekleşmiştir. Mervan b. Hakem'in hilafeti on ay sürmüştür ve öldüğünde sadece Şam ve Mısır'a hâkim durumdaydı. Mervan b. Hakem'in halifelik koltuğuna oturması, İslam'daki sapmaların bir örneğidir ki, halife bir kişi tarafından aday gösterilmiş, aday gösterilen kişi bu makama geçmeyi kabul etmiş ve halkın biatini, oyunu almıştır.
Mervan ile İmam Zeynelabidin (a.s.) arasındaki ilişkilere geçersek:
Harre günü İmam'ın (a.s.) Mervan b. Hakem'in ailesini himaye etmesini ve İmam'ın (a.s.) Yezid'in komutanı Müslim'in yanına giderken Mervan b. Hakem ve oğlu Abdülmelik'in ona eşlik ettiğini daha önce anlatmıştık.
İmam Câfer'in (a.s.) naklettiğine göre, Mervan, Hz. Hüseyin'in (a.s.) şehadetinden sonra Medine'ye dönmesi için Ali b. Hüseyin'e (a.s.) 6.000 dinar borç para vermiştir.
Vefat edeceği sırada da oğlu Abdülmelik'e hiçbir şekilde bu parayı geri istememesini vasiyet etti. Abdülmelik'in ısrarı üzerine, Ali b. Hüseyin (a.s.), bu parayı geri ödememeye razı olmuştur. (İbn Kesir, c. 8, s. 258).
Mervan b. Hakem, İmam Ali'nin karşısında Cemel Savaşı'nda yer almış ama İmam Ali (a.s.) onun hayatını bağışlamıştı. Ancak, Mervan bu bağışlanmanın karşılığında, hayatı boyunca İmam Ali'ye (a.s.) sebbedilmesini emretmiştir.
İmam Zeynelabidin'e (a.s.), Mervanoğullarının icraatları hakkında sorulduğunda şöyle buyurmuştur: "Kendisinden daha hayırlı olanın, kendilerinden daha kötü olan hakkında söylediğini söyleyeceğim: Eğer onlara azap edersen, şüphe yok ki onlar senin kullarındır ve eğer onları bağışlarsan yine şüphe yok ki, Sen Aziz ve Hakimsin" (Maide, 118) (el-Belazurî, Ensab, c. 2, s. 320).
Not: Sebbetmek: Sövmek, sövüp saymak, küfür etmek.
Kendisini bu fikirden caydıran Ubeydullah b. Ziyad olmuştur. Şam'a doğru hareket eden İbn Hakem ile yolculuk sırasında görüşerek onu ikna etmiştir. Abdullah b. Zübeyr yerine, kendisi adına biat almasının daha güzel olacağını söylemiştir. (İbn Kesir, c. 8, s. 242).
Ubeydullah, Mervan'ı halifeliğe ikna ettiği gibi, Abdullah b. Zübeyr'in Şam'daki en büyük destekçisi olan Dahhak'a da Şam'da kendi adına (Dahhak adına) biat almasını teklif etti. Böylece Abdullah'ın karşısına da Dahhak'ı halife adayı olarak çıkarmıştır. (İbn Kesir, c. 8, s. 241).
Ubeydullah, Ümeyyeoğullarının yeniden iktidarı ele geçirmelerini sağlamıştır. Bunda, Kerbela'da yaptıklarından hesaba çekilme korkusu vardır.
İbn Ziyad'ın destekleri ile, 684'de Cabiye'de Mervan'a biat gerçekleşmiştir. Mervan b. Hakem'in hilafeti on ay sürmüştür ve öldüğünde sadece Şam ve Mısır'a hâkim durumdaydı. Mervan b. Hakem'in halifelik koltuğuna oturması, İslam'daki sapmaların bir örneğidir ki, halife bir kişi tarafından aday gösterilmiş, aday gösterilen kişi bu makama geçmeyi kabul etmiş ve halkın biatini, oyunu almıştır.
Mervan ile İmam Zeynelabidin (a.s.) arasındaki ilişkilere geçersek:
Harre günü İmam'ın (a.s.) Mervan b. Hakem'in ailesini himaye etmesini ve İmam'ın (a.s.) Yezid'in komutanı Müslim'in yanına giderken Mervan b. Hakem ve oğlu Abdülmelik'in ona eşlik ettiğini daha önce anlatmıştık.
İmam Câfer'in (a.s.) naklettiğine göre, Mervan, Hz. Hüseyin'in (a.s.) şehadetinden sonra Medine'ye dönmesi için Ali b. Hüseyin'e (a.s.) 6.000 dinar borç para vermiştir.
Vefat edeceği sırada da oğlu Abdülmelik'e hiçbir şekilde bu parayı geri istememesini vasiyet etti. Abdülmelik'in ısrarı üzerine, Ali b. Hüseyin (a.s.), bu parayı geri ödememeye razı olmuştur. (İbn Kesir, c. 8, s. 258).
Mervan b. Hakem, İmam Ali'nin karşısında Cemel Savaşı'nda yer almış ama İmam Ali (a.s.) onun hayatını bağışlamıştı. Ancak, Mervan bu bağışlanmanın karşılığında, hayatı boyunca İmam Ali'ye (a.s.) sebbedilmesini emretmiştir.
İmam Zeynelabidin'e (a.s.), Mervanoğullarının icraatları hakkında sorulduğunda şöyle buyurmuştur: "Kendisinden daha hayırlı olanın, kendilerinden daha kötü olan hakkında söylediğini söyleyeceğim: Eğer onlara azap edersen, şüphe yok ki onlar senin kullarındır ve eğer onları bağışlarsan yine şüphe yok ki, Sen Aziz ve Hakimsin" (Maide, 118) (el-Belazurî, Ensab, c. 2, s. 320).
Not: Sebbetmek: Sövmek, sövüp saymak, küfür etmek.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.













































































