logo
29 MART 2024

Ehl-i Beyt Üniversitesi pojesi

27.11.2011 00:00:00
Üniversite evrensellik içerir ve hiçbir ön yargıyı kabul etmeden bağımsız araştırmacıların çalışmasını gerektirir. O halde Ehl-i Beyt'i anlamak için gerçekten bir üniversiteye ihtiyaç vardır

Öncelikle Allah'a hamd ediyorum. O'nun Resulüne ve Ehl-i Beyt'ine selam ediyorum. Öyle bir mekanda, öyle bir atmosferdeyiz ki, hani Hz. Musa Hz. Hızır'ı sormuştu da Cenab-ı Hak onları iki denizin birleştiği yere göndermişti ya, işte biz o mekandayız. Bugün öyle bir mekanda bulunuyoruz.Prof. Dr. Haydar Baş Hocam Ehl-i Beyt Üniversitesi cümlesini ilk söylediğinde, birçok insan bu sözleri gündemi kurtarma mesabesinde olan siyasi mülahazalar sebebiyle söylenmiş gibi düşünebildi, öyle telakki etti. Ben de onu yıllardan beri tanıdığım ve hiçbir cümlesinin boş yere söylenmediğini bildiğim için, o tarihte kafamda atıp tutmaya başlamıştım. Nasıl bir üniversite olabilir?Biliyorsunuz bizim yüksek öğrenim sistemimizin bir yapısı var. Acaba bu bir ilahiyat fakültesinin bölümlerinden bir tanesi olabilir mi? Veya Ehl-i Beyt'e özel bir araştırma entstitütsü olarak kurulabilir mi? Ama arka arkaya çıkan, Hocamın eserlerini okumaya başlayınca gördüm ki bir üniversite bile Ehl-i Beyt Mektebini anlatmaya yetmeyecek. Nasıl olsun ki, bakın Hocamın "İmam Ali" kitabında başlıkları çevriyorum? İslam fıkhının ana temellerini bizlere vaaz eden, öğreten İmam Ali Efendimiz. Devlet yapısını anlatan, yönetim anlayışının nasıl olması gerektiğini öğreten İmam Ali Efendimiz. Tefsir ve hadis ilimlerini mecmu eden, Kur'an-ı Kerim'i ilk nüshalarla ortaya koyan, nüzul sebepleriyle onu halka anlatan, sahabeye öğreten ve bugünkü anladığımız mânâda ekonominin, ceza hukukunun, ticaret hukukunun, medeni hukukun temellerini vaaz eden İmam Ali Efendimiz. Tek başına bir üniversite Hz. Ali Efendimizdir.

Ehl-i Beyt'i anlamak için üniversite şartÜniversite evrensellik içerir ve hiçbir ön yargıyı kabul etmeden bağımsız araştırmacıların çalışmasını gerektirir. O halde Ehl-i Beyt'i anlamak için gerçekten bir üniversiteye ihtiyaç vardır. Ona hakiki ilim gözlüğü ile bakan ve ondan sonuç çıkarmaya çalışan böyle büyük bir müesseseye hepimizin ihtiyacı vardır. Şeyh Salih Mehdi buyurdu ki: "Bu sempozyumdan sonra nasıl pratik sonuçlar ortaya koyalım ki, Ehl-i Beyt anlayışını dalga dalga yayalım." Herhalde Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in Ehl-i Beyt Üniversitesi projesi bu açılımın kapısı olsa gerektir. Bütün dünyada müslüman olduğunu iddia eden ve müslüman olmanın ızdırabını şu andaki dünya düzenindeki ızdırabını yapşayan herkesin ortak kabul ettiği bir şey var, bir progblem var. Bir birlik problemi var. Bir başsızlık problemi var. Nerede ve hangi şartla bir araya gelineceği hiç kimsenin ortaya koyamadığı bir soru işareti. İşte tam bu noktada görüyoruz ki, Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in öncülük ettiği şu çalışmada Tanzanya'dan Tataristan'a ta dünyanın öbür ucuna, en doğusundan en batısına bütün dünyanın seçkin âlimlerinden insanlar bir araya geliyor ve şunu ortaya koyuyor: "Ben Ehl-i Sünnetim Ehl-i Beyt'e aşığım, ben Şiiyim Ehl-i Beyt'e aşığım, ben Câferiyim Ehl-i Beyt'e aşığım." O halde, Ehl-i Beyt o aranılan adrestir, hiç kimsenin itiraf etmediği ama kesin ittifak ettiği Ehl-i Beyt mektebidir.

Ehl-i Beyt birliğin adresidirNasıl olmasın, bakın Hocamın kitabından aktarıyorum, İmam Câfer-i Sadık diyor ki: "Benim sözüm babamın sözüdür, babamın sözü ceddim Zeynelabidin'in sözüdür, ceddimin sözü Hz. Hüseyin'in sözüdür, onun sözü Hasan'ın, Hasan'ın sözü Ali bin Ebi Tâlib'in sözüdür, Ali'nin sözü Resûlullahın sözü, Resûlullahın sözü de Allah'ın sözüdür." Şimdi nasıl olur da dört mezhep, beş mezhep, altı mezhep, şu vardır bu yoktur kim bunun tartışmasını yapabilir. İmam Cafer-i Sadık'ın söylediği, Resulullah Efendimizden bize tertemiz gelen dini anlatmaktır. Yine buyuruyorki: "And olsun Allah'a ki biz kendi zevk ve isteklerimize, görüşümüze dayanarak bir şey söylemeyiz. Biz Rabbimizin dediğinden başka şey demeyiz. Eğer sana bir hususta bir şey söylediysem bu Resulullahın sözüdür, kendi reyimden söylersem, biz de diğerleri gibi sapıtırız."İşte o ve babası İmam Bakır Hazretleri o zaman Mescid-i Nebevi'de 4 bin talebeden oluşan ilk İslam Üniversitesini de kurmuşlardı, hayata geçirmişlerdi. Bugün anlıyorum ki, Prof. Dr. Haydar Baş Hocamın Ehl-i Beyt Üniversitesi derken kastettiği İslam'ın özü olan anlayıştaki birliğe ve tevhide dönmektir. Bu başarıldığında, bütün dünyada Müslümanları sahipsiz bırakan her türlü felsefi anlayış, her türlü görüş bir kenara bırakılmış olacaktır. Zaten bugün buna muhtaç değil miyiz?Bugün işte gördünüz, ben sınırdayım, Gaziantep'ten geliyorum. Hemen yanımda Halepli arkadaşlarımız oradan geldi, biz oraya Hocam'la ziyaretlerde bulunduk. Gördük ki oradaki insanlarla bizim aramızda hiçbir fark yok. Peki ekranlardan seyrederken ne anlıyorsunuz? Birileri arada başka bir şeyler söylereyek orada başka bir hal, burada başka bir hal varmış gibi ortaya koyuyor. Yani bütün bu aradaki perdeleri, yanlış görüşleri, saptırmaları her türlü fıskı ortadan kaldıracak şey o Ehl-i Beyt sevdasında ve bugün onu ortaya koyan Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in öncülüğünde bir araya gelmektir.

Hakkı bâtıldan ayıran ölçüBen vaktinizi çok almak istemiyorum. Hepimiz sabırla şu ana kadar bu manevi havanın tacının konulmasını bekliyoruz. Üstadımızı dinlemek üzere bekliyoruz. Ama şunu söylemeden geçemeyceğim. Yıllardan beri çeşitli seviyelerde ilim tahsili yaptığımız yerlerde hep önümüze şu soru çıkardı: Ne zaman ki Siyer-i Nebi'yi bitirir İslam tarihinin ikinci dönemine, Resulullah Efendimizin rıhletinden sonraki döneme başlasak, bizi "orada dur" derlerdi. Oradan sonranın kimse kapağını kaldırmaz, orada olan orada kalacak ve bugün de ne varsa bu hal üzere devam edeceğiz. Gördük ki hak ile bâtılı biraraya getirip bir orta yol bulmak mümkün değildir. Önce hakkı teslim etmek, ondan sonra da hak üzerine yürümek gerekmektedir. İşte muhterem hocam bu eserleri ortaya koyduğunda, insanların el sürmeye korktuğu fitne fesat merkezlerinin uyarıldığı böyle bir yerde nasıl ki İmam Ali Efendimiz en zor meseleleri en basit bir şekilde açıp ortaya koyup herkesin kalbini mutmain edecek bir çözüm ortaya koyuyorsa, bugün Hocam o en kötü, en karmaşık meseleyi önümüze öyle bir koydu ki, hepimiz kalben mutmain olarak hakkı ve bâtılı ayırma şansını elde ettik. Bu sebeple ona ve onu göndere şükrediyorum, teşekkür ediyorum. Hakkınızı helal edin, Allah'a emanet olun diyorum...
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'

Şanlıurfa'da zincirleme trafik kazası: 3 kişi öldü, 6 kişi yaralandı

Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde zincirleme trafik kazasında 3 kişi öldü, 6 kişi yaralandı.
28.03.2024 22:45:00
Anadolu Ajansı
Şanlıurfa'da zincirleme trafik kazası: 3 kişi öldü, 6 kişi yaralandı
Şanlıurfa'da zincirleme trafik kazası: 3 kişi öldü, 6 kişi yaralandı

Siverek-Şanlıurfa kara yolunun 3'üncü kilometresi Siverek Devlet Hastanesi yakınlarında, Mehmet Karakayalı idaresindeki 34 SRM 01 plakalı otomobil, Kudbettin Kazancı yönetimindeki 07 GHV 87 plakalı hafif ticari araç ve Hamdullah Kınış'ın kullandığı 63 N 5314 plakalı motosiklet çarpıştı.

Çevredekilerin ihbarı üzerine bölgeye 112 Acil Servis, polis, jandarma ve itfaiye ekipleri sevk edildi.

Kazada yaralanan 9 kişi Siverek Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Yaralılardan İbrahim Erol, Hamdullah Kınış ile kimliği henüz belirlenemeyen 1 kişi yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Kaza nedeniyle ulaşıma kapanan kara yolu, araçların kaldırılmasının ardından yeniden trafiğe açıldı.

Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, sosyal medya platformu X hesabından, Siverek ilçesinde meydana gelen kazada 3 kişinin hayatını kaybettiğini, 6 kişinin de yaralandığını belirterek, şu ifadelere yer verdi:

"Kazaya trafik ve sağlık birimlerimiz tarafından en hızlı şekilde müdahale edilmiş, yaralılar hastaneye kaldırılmıştır. Kazada hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum." 

Geçmişte katlettiklerinin katliamlarına destek oluyorlar

 
 
İkinci Dünya Savaşı'nda yüzbinlerce Yahudiyi katleden Almanya, hızlı adımlarla 'siyonist ülke olma' yolunda ilerliyor. Gazze'de soykırım yapan İsrail'i açıkça desteklemekten geri kalmayan Berlin yönetimi, geçmişte soykırıma uğrattıkları Yahudilere bir bakıma "Bizden intikam almayın ancak kimi soykırıma tabi tutarsanız tutun, sizi destekleyeceğiz" mesajı vermiş oluyor. 
28.03.2024 17:58:00 / Güncelleme: 28.03.2024 18:06:02
AHMET TURAN YİĞİT
 Geçmişte katlettiklerinin katliamlarına destek oluyorlar
 Geçmişte katlettiklerinin katliamlarına destek oluyorlar


İkinci Dünya Savaşı'nda yüzbinlerce Yahudiyi katleden Almanya, hızlı adımlarla 'siyonist ülke olma' yolunda ilerliyor. Gazze'de soykırım yapan İsrail'i açıkça desteklemekten geri kalmayan Berlin yönetimi, geçmişte soykırıma uğrattıkları Yahudilere bir bakıma "Bizden intikam almayın ancak kimi soykırıma tabi tutarsanız tutun, sizi destekleyeceğiz" mesajı vermiş oluyor.


Siyonizm karşıtı örgüte baskı

Nitekim Almanya'da, siyonizm karşıtı "Orta Doğu'da Adil Barış İçin Yahudilerin Sesi - Jüdische Stimme für gerechten Frieden in Nahost" adlı Yahudi derneğin banka hesabı, üyelerin tam listesini ve adreslerini talep eden bankalar tarafından bloke edildi. Dernek, daha önce Berlin'de düzenlediği gösteride, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını protesto etmişti. Öte yandan Almanya'da vatandaşlığa geçişlerde yapılan testin, gelecekte İsrail, Holokost ve Yahudilikle ilgili soruları da içereceği bildirildi.

Bakanın söyledikleri yenilir yutulur gibi değil

Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, yenilenmiş soru listesini önemli bir adım olarak gördüğünü belirterek, "Değerlerimizi paylaşmayan hiç kimse Alman pasaportu alamaz. Burada çok net bir kırmızı çizgi çizdik" ifadesini kullandı. Faeser, antisemitizm, ırkçılık ve diğer insanları aşağılama biçimlerinin Alman vatandaşlığına geçişte engel teşkil ettiğini belirtti. Almanya'nın Holokost'tan dolayı İsrail'i ve Yahudileri koruma konusunda özel sorumluluğu bulunduğunu dile getiren Faeser, "Bu sorumluluk bugünkü kimliğimizin bir parçasıdır" değerlendirmesinde bulundu. 

Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu

Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği, CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında "Kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler' sözleri nedeniyle suç duyurusunda bulundu.
28.03.2024 16:32:00
İhlas Haber Ajansı
Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu
Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu
Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel'in bir mitingde 'Tayyip Bey çağırınca oraya dizilen kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler değil, dedesi Çanakkale'de kefensiz yatanlar kurtarır bu memleketi" ifadelerini kullanması üzerine hakkında suç duyurusunda bulundu.

Konuya ilişkin açıklamada bulunan Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği Başkanı Cafer Akın, 'CHP Genel Başkanı Özgür Özel haddini aşan açıklamalarda bulunmuştur. Bunun üzerine Kahramankazan 15 Temmuz Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği olarak suç duyurusunda bulunacağız. CHP Genel Başkanı hadsiz Özgür Özel, 15 Temmuz darbe girişimine karşı koyan vatandaşlarımıza utanmadan, sıkılmadan 'zibidi' dedi. 'Tayyip Bey'in çağrısına oraya dizilen kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler değil, dedesi Çanakkale'de kefensiz yatanlar kurtarır bu memleketi' ifadesini kullandı. CHP, Mustafa Kemal Atatürk'ün kemiklerini sızlatmaya devam ediyor. Özgür Özel'i kınıyoruz. 15 Temmuz şehit ve gazilerine zibidi diyemezsin, haddini bil' diye konuştu.

'Fetullahçı teröristlere inanç grubu güzellemesi yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i kınıyoruz'

Özel'den özür beklediklerini söyleyen Akın, 'Aziz Türk milleti evlatları, söz konusu vatan olduğunda canlarından geçerek darbecileri ve darbeciliğe alkış tutanları durdurmuşlardır. 15 Temmuz'da devletinin çağrısıyla milletle kol kola şehadete yürüyerek tanklara siper olan aziz şehitlerimizin aileleriyle birlikte şehitlere 'zibidi' deme hadsizliğini gösteren Fetullahçı teröristlere inanç grubu güzellemesi yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i kınıyoruz. Her halükarda ülkeyi sizin kurtarmayacağınız kesin. Tankların arasından sıvışıp giderken, televizyon karşısında kahvenizi yudumlayarak izlediğiniz 15 Temmuz'da meydanlarda can veren, kan veren o 'zibidi' dediğiniz korkusuz kahramanlardan öğrenecek çok şeyiniz var. Asıl zibidi kim biliyor musunuz' O gece darbe oluyor diye alkış tutanlar, o gece kadeh kaldıranlar, o gece tankların arasından sıvışanlar, o geceden sonra darbecileri savunanlar, kahpe teröristlerle iş birliği içerisinde olanlar; millet siz siyasi malzeme yapın diye kurtarmadı bu vatanı. Ne Çanakkale'de kefensiz yatan atalarımız ne de 15 Temmuz'da karşı koyarken şehit olan yiğitlerimiz. Kahraman gazilerimiz, bu ülke için zerre faydası olmayanlar, ülke yönetimine talip olmaktan utanmıyorlar. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'den şehit ailelerimiz ve gazilerimizden acilen özür dilemesini bekliyor ve şiddetle kınıyoruz' dedi.

'Atatürk'ün kurduğu bir partide gazilere ve şehitlere bu söylem kabul edilemez niteliktedir'

Özel'in sözlerinin kabul edilemez olduğunu söyleyen Avukat Burakhan Çınar ise, 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve aziz milleti için bir an olsun gözünü kırpmadan şehit olan ve yine bu uğurda gazi olanlara CHP Genel Başkanı'nın TV kanallarında da görüleceği üzere açık bir şekilde 'zibidi' şeklindeki hakaretini derin bir üzüntü ile hep beraber izledik, takip ettik. DEM Parti ile kent uzantısı neticesinde PKK'lı kişileri ilçe yönetimlerine sokan bir partinin genel başkanının her mitingde, hatta kendi partisinin genel başkanlık seçimlerinde dahi Selahattin Demirtaş'a, Osman Kavala'ya selam gönderirken, gazi veya şehit gibi kelimelerin nasıl bir maneviyat oluşturduğunu anlaması bizler tarafından beklenemez. Türk Ceza Kanunu'nun belirli maddelerini ihlal etmesi ve gazilerimiz ile şehit ailelerimiz üzerinde nasıl bir etki uyandırdığı kamuoyunun takdirindedir. Bu nedenle Kahramankazan Cumhuriyet Başsavcılığımıza şikayetçi olmak için burada bulunuyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu bir partide gazilere ve şehitlere bu söylem kabul edilemez niteliktedir. Bu nedenle de Özgür Özel'i kınıyoruz ve kendisinden şikayetçiyiz. Yüce Türk adaleti gereğini yapacaktır' ifadelerini kullandı.

Balıkçı Kenan'dan İmamoğlu'na tepki: Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyor

Türkiye Deniz Canlıları Müzesi Kurucusu Kenan Balcı, 'Gece geliyorlar, gündüz geliyorlar. Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyorlar' dedi.
28.03.2024 12:53:00
İhlas Haber Ajansı
Balıkçı Kenan'dan İmamoğlu'na tepki: Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyor
Balıkçı Kenan'dan İmamoğlu'na tepki: Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyor
Türkiye Deniz Canlıları Müzesi'nin de bulunduğu Beylikdüzü Balıkçı Kenan Tesisleri sahibi balıkçı Kenan Balcı İmamoğlu aleyhinde yapmış olduğu açıklamalar sonrasında işletmesi zabıtalar tarafından ablukaya alındı ve mühürlenmek istendi. Evraklarının tam ve eksiksiz olduğunu belirten tesis sahibi Balıkçı Kenan Balcı, "İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun talimatıyla işletme adeta abluka altına alındı. 150 bin lira olan arazimize 1500 lira verip almaya çalışıyorlar" dedi.

Zabıta ekiplerine direnen Kenan Balcı, 'Ben 15 yıldır Anadolu Caddesi üzerinde, 50 yıldır da esnaflık yapıyorum. Böyle bir şey ilk defa gördüm. Zabıta ekipleri talimatla işletmemizi mühürlemeye geliyorlar. Bizlere de 'bu mühür sembolik' diye ifadelerde bulunuyorlar. Gündüz ayrı ekip, gece ayrı ekip geliyor. zabıta ekipleri işlerini bırakmışlar, Balıkçı Kenan Tesisleri'ni ablukaya almışlar. Gündüz zabıta ekip araçlarla geliyorlar. Gecede vinçlerle. Bizim arazimizi, işletmemizi elimizden almak için her yolu deniyorlar' ifadelerini kullandı.

"Ben bir esnaf olarak kazanımlarımı korumak amaçlı çıktığım bu yolda her geçen gün yeni bir zulümle karşı karşıya kalıyorum" ifadelerini kullanan Balcı, '50 yıldır balıkçıyım. Esnaflık yapıyorum. İmamoğlu tarafından yaklaşık 5 yıl önce kendi tapulu arazimden bir kısmını hediye etmem istendi. Ben bu isteği reddettim. Ondan sonra isteklerini yerine getirmediğim için kapsamlı olarak yıpratma ve yıldırma kampanyası başlattılar. Kendi tapulu arazime el koydular. Metrekaresi 150 bin lira olan arazimin metrekaresini bin 500 liraya almaya çalıştılar. Biz sesimizi yükselttikçe, itiraz ettikçe onlar daha çok üstümüze gelmeye başladılar' dedi.

"Paradan kuleler yapan İmamoğlu ve ekibi istediklerine ulaşamayınca zulmün dozunu artırmaya başladı" diyen Balcı, '30 yıldır bu bölgede balıkçılık yapıyorum. Ruhsatımı kendisi verdi. Ama şimdi beni ruhsatsız balık satmakla suçluyor. Ruhsatsız olduğu gerekçesiyle işyerimi kapatmak istiyor. Bu dükkanım tam 15 yıldır aynı yerde faaliyet göstermekte. 15 yıldır sorunsuz bir şekilde çalışan işyerimi istediklerini yapmadığım için ruhsatsızdır diye ilan edip kapatmak istiyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar burada balık satmaya devam edeceğiz. Arazimi, işyerimi İmamoğlu'na yem etmeyeceğim. Bu arazimin tapularını pankart yapıp suratlarına çarpıyorum' diye konuştu.

"İmamoğlu'na karşı bizi koruyun"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan yardım isteyen Balıkçı Kenan Balcı, 'Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a seslenmek istiyorum. Erdoğan sevdalısı esnaf olarak başımıza bu işleri açan, bize çökmeye çalışan, paradan yeni kuleler yapmak isteyen, İmamoğlu ve ekibine karşı bizi koruyun. Adaletin sağlanmasına vesile olun. Hz Ömer adaletinin temsilcisi sayın Cumhurbaşkanımızdan bunu talep ediyorum. Lütfen zulme karşı yanımızda olun' ifadelerini kullandı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.