TEMA Vakfı'nca hazırlanan bir raporda, ekmek fiyatlarının artmasının "buğday yetersizliğinden değil, kuraklık ve toprak yorgunluğu gibi olumsuzluklara dayanan tarım politikalarından" kaynaklandığı belirtildi. Raporda, kuraklığın, İç Anadolu'da buğday üretimini üçte bir oranında düşürdüğüne de dikkat çekilerek, gelecek yaza kadar Türkiye'nin 1 milyon ton kaliteli buğdaya ihtiyacı olduğu vurgulandı.
Türkiye buğdayda kendine yeterli
TEMA Vakfı Danışmanı Mahir Gürbüz tarafından hazırlanan "Ekmek Kavgası ya da Buğdaydan-Ekmeğe Yönetici İçin" başlıklı raporda, Türkiye'nin buğday üretiminde kendi kendine yeterli bir ülke olduğu, ancak yakın gelecekte buğday ithal eden ülke haline geleceği ifade edildi.
Ekmek fiyatlarının hızla artmasının buğday yetersizliğinin yol açmadığı kaydedilen raporda, bunun "Türkiye'nin ekolojik ve doğal olumsuzluklarına dayanan uzun dönem tarım politikalarından" kaynaklandığı bildirildi.
Buğdayda verim yetersizliği ve kalite düşüklüğünün birinci nedeninin ise "buğday ekim alanlarının toprak özelliklerinin elverişsizliği ve ekolojik olumsuzluklar" olduğu belirtilen raporda, şöyle denildi:
"Ekim alanlarının yüzyıllardır sorumsuzca kullanımının yol açtığı toprak yorgunluğu ve organik madde yetersizliği, üretkenliği kısıtlayan ilk temel olgudur.
Üretkenliği kısıtlı kıraç arazilerde sürdürülen üretimin büyük oranda yalnızca yağışa bağlı kuru koşullarda sürdürülmesi ve son dönemlerde kuraklığın etkili olması, verim yetersizliği yanında kalite düşüklüğüne de yol açmıştır. Giderek kalıcılaşan kuraklık 2001 de etkisini artırmış, üretimi belirleyici bölge olan İç Anadolu'da verimi üçte bir oranında düşürmüştür. Aşırı yaz sıcakları proteini deforme ederek, kalitenin daha da düşmesine yol açmıştır."
Tohum sorunu ciddi
Buğdayda verim ve kalite sorununa yol açan ikinci nedenin ise uzun dönemde uygulanan üretim, destekleme ve teknoloji politikalarının yanlış ve yetersizliği olduğu savunulan raporda, bunun, Türkiye'nin nitelikli tohumluk sorununu çözememesinden ve tarımsal mücadele çalışmalarının yetersizliğinden kaynaklandığı belirtildi.
Çözüm önerileri
Raporda, "buğday üretimi ve ekmek sorunun" kısa dönemli çözümünün ön koşulunun, hükümetin "sosyal devlet sorumluluğunu kavrayan ve kamu yararını temel alan bir anlayışı" benimsemesi olduğuifade edildi.
2002 yazına kadar buğday üretimi sorunun giderilmesi ve hafifletilmesi için, Türkiye'nin 1 milyon ton kaliteli buğdaya ihtiyacı bulunduğunu bildirilen raporda, bu nedenle zaman geçirilmedenToprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) elinde bulunan 2.4 milyon ton buğday üzerinde kalite değerlendirmesi ve kaliteli ürün ayrımı yapılması, bu ürünlerin piyasaya verilmesi talep edildi.
Raporda, kısa dönem çözüm önerileri ise şöyle sıralandı:
* TMO, buğday satış fiyatlarını gerekirse geri çekmelidir.
* Hükümet, ekmek fiyatlarının belirlenmesinde yerel yönetimler ile etkin olmalı.
* Süne, kımıl zararlarını 2002'de önlemek için gerekli hazırlıklar yapılmalı.
Uzun dönem çözüm önerilerinin de yer aldığı raporda, tarımda verimli üretim için ülke düzeyinde üretici eğitim ve yayın seferberliğine geçilmesi istendi.
Türkiye buğdayda kendine yeterli
TEMA Vakfı Danışmanı Mahir Gürbüz tarafından hazırlanan "Ekmek Kavgası ya da Buğdaydan-Ekmeğe Yönetici İçin" başlıklı raporda, Türkiye'nin buğday üretiminde kendi kendine yeterli bir ülke olduğu, ancak yakın gelecekte buğday ithal eden ülke haline geleceği ifade edildi.
Ekmek fiyatlarının hızla artmasının buğday yetersizliğinin yol açmadığı kaydedilen raporda, bunun "Türkiye'nin ekolojik ve doğal olumsuzluklarına dayanan uzun dönem tarım politikalarından" kaynaklandığı bildirildi.
Buğdayda verim yetersizliği ve kalite düşüklüğünün birinci nedeninin ise "buğday ekim alanlarının toprak özelliklerinin elverişsizliği ve ekolojik olumsuzluklar" olduğu belirtilen raporda, şöyle denildi:
"Ekim alanlarının yüzyıllardır sorumsuzca kullanımının yol açtığı toprak yorgunluğu ve organik madde yetersizliği, üretkenliği kısıtlayan ilk temel olgudur.
Üretkenliği kısıtlı kıraç arazilerde sürdürülen üretimin büyük oranda yalnızca yağışa bağlı kuru koşullarda sürdürülmesi ve son dönemlerde kuraklığın etkili olması, verim yetersizliği yanında kalite düşüklüğüne de yol açmıştır. Giderek kalıcılaşan kuraklık 2001 de etkisini artırmış, üretimi belirleyici bölge olan İç Anadolu'da verimi üçte bir oranında düşürmüştür. Aşırı yaz sıcakları proteini deforme ederek, kalitenin daha da düşmesine yol açmıştır."
Tohum sorunu ciddi
Buğdayda verim ve kalite sorununa yol açan ikinci nedenin ise uzun dönemde uygulanan üretim, destekleme ve teknoloji politikalarının yanlış ve yetersizliği olduğu savunulan raporda, bunun, Türkiye'nin nitelikli tohumluk sorununu çözememesinden ve tarımsal mücadele çalışmalarının yetersizliğinden kaynaklandığı belirtildi.
Çözüm önerileri
Raporda, "buğday üretimi ve ekmek sorunun" kısa dönemli çözümünün ön koşulunun, hükümetin "sosyal devlet sorumluluğunu kavrayan ve kamu yararını temel alan bir anlayışı" benimsemesi olduğuifade edildi.
2002 yazına kadar buğday üretimi sorunun giderilmesi ve hafifletilmesi için, Türkiye'nin 1 milyon ton kaliteli buğdaya ihtiyacı bulunduğunu bildirilen raporda, bu nedenle zaman geçirilmedenToprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) elinde bulunan 2.4 milyon ton buğday üzerinde kalite değerlendirmesi ve kaliteli ürün ayrımı yapılması, bu ürünlerin piyasaya verilmesi talep edildi.
Raporda, kısa dönem çözüm önerileri ise şöyle sıralandı:
* TMO, buğday satış fiyatlarını gerekirse geri çekmelidir.
* Hükümet, ekmek fiyatlarının belirlenmesinde yerel yönetimler ile etkin olmalı.
* Süne, kımıl zararlarını 2002'de önlemek için gerekli hazırlıklar yapılmalı.
Uzun dönem çözüm önerilerinin de yer aldığı raporda, tarımda verimli üretim için ülke düzeyinde üretici eğitim ve yayın seferberliğine geçilmesi istendi.