UZUN VADEDE SOYANIN GETİRECE?İ BÜYÜK EKONOMİK KÂRLILIK
Şimdiye kadar belirttiğimiz ve aşağıya sıralayacağımız alanlardaki kullanımı için gerekli olan soya ekimi büyük miktarda refah sağlayıp işsizliği ve göçü engelleyebilecek pratik bir çözüm olmasının yanısıra, sanayide tutkal, benzin, mürekkep, antibiyotik, yem, ilaç, sabun, böcek ilacı, mamalar, garnitürler vb. 400'ün üzerinde endüstriyel ürünün üretiminde kullanılıyor. Ancak bütün bu özelliklerine rağmen soya Türkiye'de ne yazık ki yeterince tanınmıyor ve yararlanılmıyor. Sanayide harikalar yaratan bu bitkiye dünya ise her geçen gün ilgisini artıyor.
Bütün dünyada bir besin maddesi olmasının ötesinde, endüstriyel ve stratejik bir ürün olarak kullanılan soyadan hemen hemen üretilmeyen mamul madde yok gibi. Bunlardan en ilginç ve yaygın olarak kullanılanları da soya mürekkebi ve soya hidrolik sıvı yağı..
Özetle soya mürekkebi canlı renkler, zor silinme özelliği, az nokta kazanımı, yüksek milaj, az kağıt harcanımı, sağlıklı bir ürün olması, yenilenir hammaddeden yapılımı, tabiatta daha çok çözülebilirlik gibi diğer alternatiflere göre çok avantajlı imkanlar sunması soya mürekkebinin kullanımını her geçen gün daha da artırıyor. Soya mürekkebi 1989'dan beri piyasada, formüller geliştiriliyor ve birçok firma soya mürekkebi üretiyor ve pazarlıyor. Belçika'da şu anda tüketilen yıllık toplam araba yağı miktarının yüzde on kadarı soya dizelinden sağlanıyor.
NASIL HAREKETE GEÇİLECEK?
1943'lerde savaşta duyulan protein açığını gidermek için bu bitkinin kullanımın artırmaya giden ABD gerçekleştirdiği üretim patlamasıyla soyanın anavatanı Çin'i bile geçerek dünya birincisi konumuna yükseldi. Dünyanın bir numaralı silah ihracatçısı olan ABD'nin soya ihracından elde ettiği gelir halihazırda silah ihracının üzerinde.. Bu yüzden de II. Dünya Savaşı'na kadar neredeyse hiç bilinmeyen bu bitkinin şu anda yıllık dünya üretimi 136 milyon ton ve ticari literatürde "stratejik" olarak vasıflandırılmakta. Hem Türkiye'nin yıllık 1 milyar dolarlık soya küspesi tane ve yağını değerlendirmek hem de Türkiye'yi merkez alarak, Ortadoğu, BDT ülkeleri ve Türki Cumhuriyetlere milyarlarca dolar soya satabilmek için Amerikan Soya Derneği halihazırda Moskova ve G. Kıbrıs'ta bulunan şubelerini kapatıp, İstanbul'da 2 şube açmış durumda (Galleria ve BJK Plaza'da). Türkiye sadece ithal ettiği soyayı Türkiye'de ektirse (Avrupa ve Asya'nın on milyonlarca ton soya ithalatını değerlendirmese bile) yüzbinlerce insanına iş alanı açabilecek ve yurtdışına giden 1 milyar dolar ülke içinde kalacak.
Soyanın kullanımının ülke çapında en iyi şekilde organize edilebilmesi bir Milli Soya Koordinatörlüğü'nün kurulmasından geçmekte. Hükümet değişikliklerinden etkilenmeyecek, özerk bir statüye sahip, akademisyenlerin oluşturacağı bu koordinatörlük için soyanın ekim şartlarını, değerlendirmesini bilen teknik kadro zaten mevcut. Şu anda Türkiye üretimi yılda 32 bin ton olan soyanın, ekmek yapımı, süt ürünleri için ekimi, hayvancılık, sanayi, ihracat, barter vb. saydığımız yerlerde değerlendirilmesini sağlayacak Milli Soya Koordinatörlüğü, ne kadar ve nerelere ekileceğini belirledikten sonra devlet kanalıyla yeterli tohumu ithal ederek ektirmeye geçebilir. Zambiya, Ukrayna, Kenya, Uganda, Zimbabve, Nijerya, Tanzanya, Belize, Jamaika, Trinidad, Kolombiya gibi soyanın değerlendirilmesini organize biçimde ele alan ülkeler kervanına katılmışken, Sri Lanka, Illinois Üniversitesi ile yaptığı işbirliği neticesinde, 25 bin ev kadınını ve işçiyi soya ürünlerinin evde veya köylerde değerlendirilmesi konusunda eğitmiş durumda.
Yararlanılan uzmanlar: Prof. Dr. Hasan Fenerci, Prof. Dr. Halis Arıoğlu, Prof. Dr. Enver Esendere, Prof. Dr . Kamil Doğan, Prof. Dr. Remzi Akyıldız, Prof. Dr. İbrahim Atakişi, Prof. Dr. Osman Tekinel, Prof. Dr. Ferit Koçoğlu, Ord. Prof. Dr. G. Koçoğlu, Yrd. Doç. Ahmet Yılmaz, Prof. Dr. İlhan Vardar, Dr. Ignace Debruyne, Prof. Dr. Karl Weingartner, Dr. Clyde E. Stauffer.