El Kaide'nin Türkiyeli savaşçıları

RECEP BAHAR / İSTANBUL

Suriye'de Beşar Esad yönetimine karşı çarpışan isyancılar arasında çok sayıda Türkiye'den giden genç bulunuyor. Bir süredir dünya medyasında konuşulan bu bilgiyi İngiliz gazetesi Guardian da dün gündeme taşıdı. Gazete, Suriye'deki çatışmalarda uluslararası gündemin ön sıralarında olmayan bir konuya dikkat çekiyor: Türkiye'den Suriye'de savaşmaya giden gençler... Gazete, Türkiye'den birçok gencin, el Kaide tarafından Suriye'de savaş saflarına çekildiğini yazdı.

İki evladının izini süren Türk
Guardian bunlardan biri olan Fatih Yıldız'ın öyküsünü aktarıyor. Gazete haberin altına 'isimleri değiştirdiğine' dair bir de not düşmüş. Elinde fotoğraflarıyla bir hafta boyunca Halep'te evlatlarını aramış. İki oğlu el Kaide tarafından çatışmalara katılmaya ikna edilen Fatih Yıldız, çocuklarının izini sonunda Halep yakınlarındaki bir gerilla kampında bulmuş. Yıldız, Trabzonlu olduğu ileri sürülen yerel el Kaide komutanından çocuklarını kendisine teslim etmesini istemiş. Aldığı cevap ise şu olmuş: "Onlar şehit olmak için burada. Sen kâfir misin ki onları şehit olmaktan mahrum etmeye çalışıyorsun? Onlar cennetle mükafatlandırılacaklar!!!" Guardian Fatih Yıldız'ın "elimde silah olsa o herifi orada vururdum" dediğini aktarıyor. Baba Yıldız, 20'li yaşlarındaki oğullarını ne görebilmiş ne de onlarla konuşabilmiş. Adıyamanlı emekli memur kendisine 20 isyancının AK-47 tüfeği çevirdiğine işaret ederek şunları da söylemekten geri kalmıyor: "Eğer rehberim olmasaydı, orada öldürülmüş olurdum."

Güneydoğu halkı endişeli
Güneydoğu halkı sadece Suriye'deki isyan hareketinin yol açtığı mülteci kriziyle boğuşmuyor, sadece Suriye'den rastgele atılan bombalarla canlar kaybetmiyor; aynı zamanda evlatlarının da Suriye'deki terör örgütleri tarafından kandırılmasından ürküyor. Nitekim The Guardian, Türkiye'nin Güneydoğu illerinde Fatih Yıldız'ın konumunda çok sayıda aile olduğuna işaret ediyor. Gazete, isyancıların saflarında 500 Türk'ün çatışmalara dahil olduğuna işaret ediyor. İsmini vermeyen bir vatandaşımız da bölge insanının içinde bulunduğu halet-i ruhiye konusunda The Guardian'a şunları anlatmış: "Oğlum konusunda endişeliyim. Okula gidip gelirken onu iki - üç kez telefonla arıyorum. Arkadaşları ile dışarı çıkınca da arıyorum. Kiminle buluştuğunu, kiminle gezdiğini bilmek istiyorum. Çünkü hedef olmayacaklarından nasıl emin olabiliriz ki?" Adıyaman'dan bir anne ise 18 yaşındaki oğlunun birtakım gençlerle dostluk kurduktan sonra davranışlarının tümüyle değişiğine işaret ederek, "Ortadan kayboldu. 6 haftadır Suriye'de olduğu söyleniyor" diyor. Dahası eşinin erkek kardeşi de bir evladını isyancılara kaptırmış. Şunları anlatıyor: "Bize Kıbrıs'ta okumaya gideceğini söyledi. 10 bin lirayı alıp gitti. Bizi bir kez Suriye'den telefonla aradı."

Gençler düzmece filmlerle kandırılıyor
Sadece Adıyaman'dan 200 gencin Suriye'ye götürüldüğü ileri sürülüyor. Fatih Yıldız The Guardian'a bu konuda şunları anlatmış: "Kimse bu konuda konuşmak istemiyor. Herkes el Kaide'den korkuyor. Çocuklarından endişe ediyor. Geçenlerde Suriye'de yaralanan bir genç Adıyaman'a geri döndü. Oğullarım hakkında bilgi almak için onunla konuşmak istedim. Ancak ailesi bana izin vermedi. El Kaide'nin onları cezalandıracağından korkuyorlardı."
Fatih Yıldız'ın verdiği bilgiye göre, Suriye'deki terörist kamplarında gençlere 45 gün silahlı eğitim veriliyor. Bazıları ise 'intihar bombacısı' olarak yetiştiriliyor. Yıldız, El Kaide'nin Türk gençlerini kandırmak için DVD'ler kullandıklarını anlatıyor. Kendisine de Halep'te böyle bir DVD gösterildiğine işaret eden Yıldız, şunları anlatıyor: "Videoda zulüm yapan, tecavüz eden ve cinayet işleyen insanlar vardı. Bu insanların kimler olduğunu tespit etmek oldukça zordu. (Recep Bahar'ın notu: Bu video filmlerinin Amerikan filmlerinden derlendiğini düşünüyoruz. Özel olarak El Kaide tarafından da çekilmiş olabilirler) Sonunda bir komutan çıkıyor ve şunları söylüyor: 'Bakın, kafirler Müslüman kardeşlerimize neler yapıyor. Onları savunmak zorundayız.' Oysa kendileri de aynı şeyi Suriye halkına yapıyor. Öldürüyorlar, işkence ve tecavüz ediyorlar. Bir Müslüman nasıl kalkıp diğer Müslümanları öldürebilir? Dinimiz buna müsaade etmez."

'AKP canileri destekliyor'
The Guardian'ın Adıyaman'da konuştuğu yaşlı bir vatandaş AKP Hükümeti'nin Suriye politikasından oldukça endişeli olduklarını ortaya koyarak, şunları söylüyor: "Hükümetimiz şu anda ne kadar canice olursa olsun Suriye'de Esad yönetimine karşı çatışan herkesi destekliyor. Ancak El Kaide bir gün Türkiye'yi de hedef alacaktır. Onları sınırımızda durdurmak mümkün olmayacak."

Halepliler: Esad'ı tercih ederiz

Adıyamanlı Fatih Yıldız bu savaşçılar arasında Türklerin yanı sıra Çeçenler, Cezayirliler, Libyalılar ve Avrupalıların da olduğunu belirtiyor. Diyarbakırlı Ali Kara da fabrikada çalışmaya gideceğini söyleyerek evden ayrılan oğlunun, önce izini kaybettiğini, aylar sonra da bir arkadaşından oğlunun Suriye'de "şehit" olduğunu öğrendiğini anlatıyor. Gazete Türkiye'nin Suriye'de faaliyet gösteren radikal örgütlere "destek vermesi veya bu faaliyetleri görmezden gelmesinin" giderek daha fazla tepki çektiğini belirtiyor. Guardian, Fatih Yıldız'ın şu sözlerini de aktarıyor: "Halep'te konuştuğum birçok kişi bana Esad'ı bu savaşçılara tercih ettiklerini, bu grupların hayatı onlar için cehenneme çevirdiğini söyledi. Şimdi de çocuklarımızı elimizden alıyorlar. Türk hükümeti bunları durdurmalı".
Adıyamanlı bir başka baba ise El Kaide'nin aslında AKP Hükümeti'ni sevmediğini şu sözlerle anlatıyor: "Başbakan Erdoğan'ın Batının müttefiki olduğu için gerçek bir Müslüman olmadığını söylüyorlar." Ancak bu da gençleri kandırmak için uydurulan bir propaganda zira El Kaide'nin aslında 1980'li yıllarda Afganistan'da ABD tarafından kurulduğunu bilmeyen yok. El Kaide de aslında Batılı bir örgüt?
Evlatlarını Suriye'de Esad karşıtı örgütlere kaptıranlar şimdi sakallarını uzatmaya başlamış. Gerekçe şu: Uzun sakalın yoksa El Kaide'nin kamplarına giremezsiniz.
Son söz: Neden Adıyaman öne çıkıyor? Bu sorunun cevabı açık: Suriye'de Esad'a karşı savaşanların şahadet mertebesine ereceğine dair fetva veren anlayışın bir uzantısı da Adıyaman'da? Fazla detaya gerek yok!