logo
03 HAZİRAN 2025

El-Memleketü'l Arabiyyetü's Saûdiyye ve Osmanlı mührü

11.01.2002 00:00:00
Osmanlı Devleti bir cihan devletiydi. Kurulduğu bölge olarak içinde yüzlerce etnik kültürü barındıran bir bölgede kurulmuştu. Yüzölçümü şu anki Türkiye Cumhuriyeti'nin yirmi beş katından daha büyüktü. Hakimiyetini sağladığı bölgelerde halk Osmanlı'dan razıydı. Din, dil, örf, adet, kültür gibi insanı insan yapan bir çok hürriyeti Osmanlı alt kültürlere sağlamıştı.

Fakat gittiği her yerde kendi öz değerlerini bir mühür gibi o coğrafyaya vurmuştu. Bir tarafta Viyana bir tarafta Sudan, Atlas Okyanusu, Hazar Denizi, Hint Denizi gibi uçsuz bucaksız bir bölgede cihan devleti olmanın ve Allah'ın adaletini dağıtmanın mücadelesi içindeydi.

Gittiği her yerde kalıcı olduğunun işaretlerini veriyordu. Her fethettiği şehire mutlaka çınar ağacı dikiyordu. Çünkü çınar çok uzun süre yaşayan bir ağaçtı. Bu şu manaya geliyordu. Ben bu çınar gibi burada ilelebet yaşayacağım. Buraya geçici olarak gelmedim demekti. Bunu sadece ağaç dikerek değil kültür mührünü camii, medresesi, tekkesi, çeşmesi, kalesi ve bir çok eserini bu bölgede inşa ederek gösteriyor ve uyguluyordu. İşte bunlardan birisi Kâbe'yi korumak için yaptırdığı Kâbe'yi yukarıdan gören Osmanlı (Ecyad Kalesi) Kalesiydi. Kalenin yapılış amacı Kâbe'yi her türlü tehlikeden korumaktı. Fakat şu anda bu kalenin yerinde yeller esiyor. Bu kale Vehhabi zihniyetli Suud yöneticiler tarafından buldozerlerle ortadan kaldırıldı.

Çünkü artık Kâbe'yi bu kalenin ve içindeki Osmanlı Türk'ünün yerine de herhalde Coni'lerin kalması için lüks bir otel yapılacak. Yaklaşık Türkiye'nin 3 katı kadar (2.240.000 km2) yüzölçümüne sahip Suud ülkesinde başka bir yer yokmuş gibi.

Tarihi eserler bir milletin mührüdür. O bölgedeki Osmanlı eserleri de Osmanlı'nın mührüdür. Suud yönetimi sistemli olarak buralardaki Osmanlı eserlerini teker teker ortadan kaldırmakta. Şu anda sıra Kâbe'nin etrafını çevreleyen Osmanlı revaklarına geldi. Her biri sivri kemerler şeklinde yapılmış revaklar özel bir işçilik ve Türk İslam estetiğinin eseri. Suud yöneticileri bu eserleri yıkmasıyla bir kültürü Avrupa'dan silmeye çalışan ve Mostar Köprüsünü top ateşleriyle ortadan kaldıran Sırplar arasında kültür siliciliği yönünden ne fark vardır? İkisi de yok ediyor. İkisi de Türk-İslam (Osmanlı) düşmanlığı yapıyor. Üstelik o mekanlar Suudların değildir. Mekke ve Medine bütün Müslümanların ortak malıdır. Buradaki hizmetler Müslümanlara ücretsiz sağlanmalıdır. Buranın yönetimi İslam ülkeleri tarafından oluşturulacak bir komisyon tarafından yönetilmesi gerekmektedir. Yukarıda yazılmış olan başlık bilinçli olorak yazılmıştır. (Suud Arablarının memleketi).

Bu coğrafya bu mukaddes belde Osmanlı Türk'ünün elinde yüzyıllarca yönetilmiştir. Osmanlı Sultanı Yavuz Sultan Selim burayı ele geçirdiği zaman Mekke ve Medine'nin emiri buranın anahtarlarını Yavuz'a getirerek ona şöyle seslenir: "Hakim'ül Harameyn (Mekke ve Medine'nin hakimi)". Yavuz ise bu sıfatı kabul etmeyerek "Hadim'ül Haremeyn" (Mekke ve Medine'nin hizmetçisi) sıfatını kendine layık görmüştür.

Bakırköy'de belediye bir dönem yol genişletme çalışması yapıyordu. Yol genişlerken yol üzerindeki bir gayr-i Müslim okulunun bahçesinden 2 metre kadar alması gerekiyordu. AB ülkelerinin baskıları sonucunda belediye bahçeden 1 metre yer alamadı. AB ülkeleri kıyameti kopardı. Türkiye ise, kocaman kale yıkıldı, sesi bile çıkmadı veya çıktı da biz duymadık (!)

Afganistan'daki Buda heykelleri yıkılınca kıyametleri koparan sanatsever ve dini duygulara saygılı medyamız (!) bu konuda üzerine düşen görevi yerine getirecektir eminim.

Dinlerarası diyalog ve Anadolu'daki Hıristiyan kiliselerini hassasiyetle ön plana çıkaran Kültür Bakanlığımız bu konuda her halde sessiz kalamazlar. Oyuk iki taşı yan yana gördüklerinde burada bir Hıristiyan kilisesi vardır burada kilise yapalım mantığına sahip olan bir Kültür Bakanlığı Kâbe revaklarının yıkılması için bugünlerde mutlaka grişimde bulunacaktır. (Herhalde revaklar yıkıldıktan sonra olur).

Depremde Türkiye'ye beş insanla bir köpek yolladı diye Yunanistan'dan çıkmayan Dışişlerimiz de bu konuyu mutlaka bir gün gündemlerine alırlar. Alırlar da Suudi Arabistan, BM, İslam Örgütü, AB nezdinde bu olayları gündeme getirir. (Kıbrıs'tan sıra bulabilirse).

Tarihi eserler bir milletin kültürüdür, örfüdür, hayat tarzıdır. Suudi yönetimi ne kadar Türk düşmanlığı, Osmanlı düşmanlığı yaparsa yapsın, Osmanlı eserlerini yok ederse etsin; unutmayın 21. yüzyıl Türk asrı, Müslüman-Türk'ün asrı olacaktır.

Buna inanan ve gönülden isteyenlere selam olsun.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Recep Sarıhan / diğer yazıları
Sonuç üçüncü turda geldi
Kurtulmuş yeniden TBMM Başkanı seçildi
Bolu'da ağır taşıtların geçişine izin yok
Valilik açıkladı
"Bir kaybımız var inşallah canlı olarak ulaşırız"
Trabzon Valisi Aziz Yıldırım'dan açıklama
CHP lideri TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu
'Bugünkü mağdurlar yarının iktidarıdır'
2.5 milyar sterlin hala bloke!
İngeltere'den Abramovich'e tehdit
İşte resmi vakfe günü
Arafat'a çıkışlar yarın başlıyor
Üniversite artık ilgi çekmiyor mu?
YKS'ye başvuran sayısında şok düşüş
Bıçağı yanlış bileyleme risk sebebi
Kurban öncesi uzmanından önemli uyarı!
Yollar göle döndü
Trabzon'u sağanak vurdu
Yardım kuyruğundaki insanları katlediyorlar
Tarih böyle adi bir millete tanık olmadı
Eski Bakan Nebati gibi konuştu
Bakan Şimşek'in de gözleri parlıyor
Maaşta özel sektör ikiye katlanıyor
Belediyeler yolunacak kaz olarak mı görülüyor?
Memur ve emeklileri ilgilendiriyor
5 aylık enflasyon farkı netleşti
TÜİK ile ENAG arasında uçurum var
ENAG'a göre enflasyon yüzde 71.23
Sonuç üçüncü turda geldi
Kurtulmuş yeniden TBMM Başkanı seçildi
Bolu'da ağır taşıtların geçişine izin yok
Valilik açıkladı
"Bir kaybımız var inşallah canlı olarak ulaşırız"
Trabzon Valisi Aziz Yıldırım'dan açıklama
CHP lideri TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu
'Bugünkü mağdurlar yarının iktidarıdır'
2.5 milyar sterlin hala bloke!
İngeltere'den Abramovich'e tehdit
İşte resmi vakfe günü
Arafat'a çıkışlar yarın başlıyor
Üniversite artık ilgi çekmiyor mu?
YKS'ye başvuran sayısında şok düşüş
Bıçağı yanlış bileyleme risk sebebi
Kurban öncesi uzmanından önemli uyarı!
Yollar göle döndü
Trabzon'u sağanak vurdu
Yardım kuyruğundaki insanları katlediyorlar
Tarih böyle adi bir millete tanık olmadı
Eski Bakan Nebati gibi konuştu
Bakan Şimşek'in de gözleri parlıyor
Maaşta özel sektör ikiye katlanıyor
Belediyeler yolunacak kaz olarak mı görülüyor?
Memur ve emeklileri ilgilendiriyor
5 aylık enflasyon farkı netleşti
TÜİK ile ENAG arasında uçurum var
ENAG'a göre enflasyon yüzde 71.23
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.