Emeklimsi

Türk dil kurumu, yabancı kelimelerin dilimizi istila etmesini önlemek ve yeni kelimelere Türkçe karşılık üretmekle görevlidir.

Türk Dil Kurumu zaman zaman çok başarılı ve halk arasında kullanılan yeni kelimeleri türetmekte oldukça başarılı oldu.

Mesela; bilgisayar, buzdolabı, süreç, yerleşke gibi kelimeler halk tarafından kabul görmüş ve kullanılmaya devam eden yeni Türkçe sözcüklerdir.

Kalem yerine önerilen "yazgaç" tutmamıştır. Otobüs anlamında önerilen "çok oturgaçlı götürgeç" de alay konusu olmuştur.

Türk Dil Kurumu'nun ürettiği kelimelerden bir tanesi de eskiden kullanılan "mütekait" sözcüğünün yerine "emekli" kelimesini ikame etmesidir.

Emekli sözlük anlamı itibariyle "çalışma hayatını bitirmiş ve çalışmadan geçinebilecek kadar parayı devletten veya sosyal güvenlik kurumundan alan kişidir" desek doğru bir tanım yapmış oluruz.

Fakat bu tanım günümüzde emeklilerin aldığı emekli maaşını göz önünde tutarsak tam olarak karşılayamıyor.

Sosyal Güvenlik Kurumu emeklilere bir maaş veriyor. Fakat bu maaş emeklilerin geçimine yetecek düzeyde olmayınca emekliler çalışma hayatına devam ediyor.

O halde bu yeni duruma göre maaş alan kişiler, iş hayatını geçim zorluğundan dolayı bırakamayınca yetmeyen emekli maaşları da onları tam olarak emekli etmiyor.

Bu duruma göre resmiyette emekli olan bu kimseler gerçekte de kavramsal olarak da emekli değildir.

BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, sosyal medya üzerinden "Emeklilerin aldığı aylık Almanya'da ailelere çocuk yardımı diye veriliyor" açıklamasını yaparak emeklilerin emekli olmadığını, Almanya'da bebeklere verilen paraya eşit gelir elde ettiklerini söyledi.

Benim Türk Dil Kurumuna bir önerim var.

Günümüzde emekliler kendilerine reva görülen minnacık emekli maaşlarıyla çalışmadan geçinemedikleri için pratikte iş hayatından çekilemiyorlar. Çalışmaya devam ettiklerinden bir Ege kasabasına yerleşmiyorlar. Fakat emekli maaşı alıyorlar.

Türk Dil Kurumu bu kapsamdaki yaşlılara gerçek anlamda emekli denemeyeceği için "emeklimsi" sözcüğünü TDK sözlüğüne eklemelidir. 

Bendeniz de 32 yıl boyunca 9 bin 500 gün pirim yatıran ve maaş bağlanan ama maaşı yetmediği için çalışmak zorunda kalan biri olarak bana yöneltilen "Emekli misin?" sorusuna "Hayır emekli değilim. Emeklimsiyim" diye cevap veriyorum.

İnşallah gelecekte bize verecekleri yeterli maaşla gerçek anlamda bizi emekli edecek ve bizim yerimize gençlerin geçmesini sağlayacak bir anlayış iktidarı gelir.

Bizler kimsenin tahrikine kapılmayacak kadar yaşamış, güngörmüş ve deneyim sahibi emeklileriz.

Sayın Cumhurbaşkanım, dolmuşa binme yaşını çoktan geçtiğimiz için kimse bizi tahrik falan edemez. Siz yeter ki emeklilerin on yıllarca çalışarak alın teriyle ödedikleri primlerin karşılığı olarak hak ettikleri emekli maaşlarını veriniz. Emekliler dilenci olmadıkları gibi hükümetten bahşiş, lütuf, ulufe, ihsan, zekât veya sadaka istemiyor. Emekliler hakkını istiyor, hakkını.