logo
29 MAYIS 2024

En çok işsizlik Şırnak'ta

23.12.2009 00:00:00
TÜİK'in hesaplamalarına göre, Türkiye genelinde 2008 sonu itibariyle resmi işsizlik oranı yüde 11 olurken, en yüksek işsizlik oranı yüzde 22.1'le Şırnak'ta gerçekleşti.

 

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) il bazında işsizlik rakamlarını ilk kez açıkladı. 2008 yılında Türkiye genelinde işsizlik oranı yüzde 11 olarak belirlendi. TÜİK'in çalışmasının sonucuna göre, işsizlik oranının en yüksek olduğu iller sırasıyla, Şırnak (yüzde 22.1), Adana (yüzde 20.5) ve Hakkari (yüzde 18.3) olarak tahmin edildi. İşsizlik oranının en düşük olduğu iller ise sırasıyla, Ardahan (yüzde 3.7), Kars (yüzde 4.1) ve Bayburt (yüzde 4.7) olarak öngörüldü. 2008 yılında Türkiye genelinde istihdam oranı yüzde 41.7 olarak belirlenirken, istihdam oranının en yüksek olduğu il yüzde yüzde 62.8'le Rize oldu. Onu Gümüşhane (yüzde 62.2) ve Artvin (yüzde 58.9) izledi. İstihdam oranının en düşük olduğu iller ise sırasıyla, Siirt (yüzde 22.3), Diyarbakır (yüzde 22.7) ve Şırnak (yüzde 23.2) oldu.

İş gücüne katılım yüzde 46,9İşgücünün önemli bir göstergesi olan işgücüne katılma oranı, 2008 hanehalkı işgücü araştırması yıllık sonuçlarına göre Türkiye genelinde yüzde 46.9 olarak tahmin edildi. İşgücüne katılma oranının en yüksek olduğu iller sırasıyla, Rize (yüzde 66.3), Gümüşhane (yüzde  65.4) ve Artvin (yüzde 62.5) olarak tahmin edildi.. İşgücüne katılım oranının en düşük olduğu iller ise sırasıyla, Diyarbakır (yüzde 26.9), Siirt (yüzde 27.2) ve Şırnak (yüzde  29.8) oldu.
Banka avukatı Seçil Erzan duruşmasında olay çıkardı
En büyük korkusunu açıkladı
Bursa'da vahşet!
3 çocuğunu öldürüp teslim oldu
Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a 'hançer' yanıtı
'O hançeri sen çok uzun yıllar tuttun'
Valiyi tuhaf bir heyecan sardı
Elon Musk'ı Adana'ya bekliyoruz
'Dervişoğlu ile görüşmemem için hiçbir neden yok'
Özel ziyareti için tarih verdi
Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na 'hançer' çağrısı
'Soru işaretlerini gider'
İsrail'in aradığı ateşkes içermeyen bir mutabakat!
Sadece esir takasına odaklanıyorlar
Özgür Özel'den mesajlı paylaşım
'Şero' taburcu oldu
'Fahiş fiyat ve stokçuluk' düzenlemesi yürürlükte
Stokçuluğa 12 milyon liraya varan ceza
AK Parti'den sokak köpeklerinin uyutulması açıklaması
'Ortada henüz kesin bir şey yok'
Filistinliler güvenli bölgeyi de terk ediyorlar
Refah'taki sahra hastanesi tahliye edildi
31 hastanın tedavisi sürüyor
Burdur'daki diyaliz olayından ikinci ölüm
7 yaşındaki Yüsra'nın acı vedası
Hastaneye yürüyerek gitti cenazesi çıktı
Heimlich manevrası ile hayat kurtaran okul müdürü
'Herkes ilk yardımı öğrenmeli'
İmamoğlu'ndan Mehmet Şimşek'in programına destek
'Doğru adımlar, iyi tedbirler görüyoruz'
Banka avukatı Seçil Erzan duruşmasında olay çıkardı
En büyük korkusunu açıkladı
Bursa'da vahşet!
3 çocuğunu öldürüp teslim oldu
Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a 'hançer' yanıtı
'O hançeri sen çok uzun yıllar tuttun'
Valiyi tuhaf bir heyecan sardı
Elon Musk'ı Adana'ya bekliyoruz
'Dervişoğlu ile görüşmemem için hiçbir neden yok'
Özel ziyareti için tarih verdi
Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na 'hançer' çağrısı
'Soru işaretlerini gider'
İsrail'in aradığı ateşkes içermeyen bir mutabakat!
Sadece esir takasına odaklanıyorlar
Özgür Özel'den mesajlı paylaşım
'Şero' taburcu oldu
'Fahiş fiyat ve stokçuluk' düzenlemesi yürürlükte
Stokçuluğa 12 milyon liraya varan ceza
AK Parti'den sokak köpeklerinin uyutulması açıklaması
'Ortada henüz kesin bir şey yok'
Filistinliler güvenli bölgeyi de terk ediyorlar
Refah'taki sahra hastanesi tahliye edildi
31 hastanın tedavisi sürüyor
Burdur'daki diyaliz olayından ikinci ölüm
7 yaşındaki Yüsra'nın acı vedası
Hastaneye yürüyerek gitti cenazesi çıktı
Heimlich manevrası ile hayat kurtaran okul müdürü
'Herkes ilk yardımı öğrenmeli'
İmamoğlu'ndan Mehmet Şimşek'in programına destek
'Doğru adımlar, iyi tedbirler görüyoruz'

"Bataklık" davasında gerekçeli karar açıklandı

Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesi, 'Bataklık' davasında 73 sanık hakkında verilen karara ilişkin gerekçesini açıkladı.
29.05.2024 22:57:00
İhlas Haber Ajansı
"Bataklık" davasında gerekçeli karar açıklandı
"Bataklık" davasında gerekçeli karar açıklandı
Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen "Bataklık" davasında 73 sanık hakkında verilen beraat kararının gerekçesi açıklandı.

Mahkeme, dosya sanıklarından Çetin Gören ve Nejat Daş'tan ele geçirilen yüklü miktardaki paraların uyuşturucu ticaretinden elde edildiğine ilişkin delil olmadığını, bu nedenle bunların "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" olarak kabul edilemeyeceğini belirtti. Ayrıca, sanıkların bu paraların nereden elde ettiğini açıklayamamasının, 'kara para aklama suçunu' oluşturmayacağını vurguladı.

Kararda mahkeme, kayıt dışı paranın kara para sayılamayacağını belirterek, "5237 sayılı TCK'nın 282. maddesinin 1. fıkrasında tanımlı kara para aklama suçunun konusunu oluşturan mal varlığı değerlerinin, hangi öncül suçtan ve ne miktarda elde edildiğinin verilen hükümde net olarak belirtilmesinin zaruri olduğuna" işaret edildi. "Öncül suçun işlenip işlenmediğinin, işlenmiş ise kim tarafından, nerede ve ne zaman işlendiğinin, bu suçtan hangi mal varlığı değerinin ve ne miktarda elde edilmiş olduğunun mahkeme hükmünde kesin olarak tespit edilmesi gerektiği" anlatılan kararda, bu tespitlerin "öncül suçlar yönünden yurt dışı mahkeme kararlarında bulunmadığı" ifadelerine yer verildi.

"Kayıt dışı para ile suçtan kaynaklanan gelir ayrı kavramlar"

Sanıkların ele geçirilen mal varlığı değerini nereden elde ettiğini açıklayamaması durumunda bunların suç yoluyla elde edildiği kanaatine varılamayacağı ifade edilen kararda, "Kayıt dışı para ile suçtan kaynaklanan gelirin ayrı kavramlar olduğu, dosyamız kapsamında ele geçirilen mal varlığı değerlerinin öncül suçlar ile olan bağlantısının somut ve kesin bir biçimde kurulamadığı anlaşılmakla aklama suçunun unsurlarının dosyamızda oluşmadığı mahkememizce sabit görülmüştür" ifadeleri yer aldı.

Kararda, sanık Gören'in hesaplarına 2020 tarihinde kadar giren 1 milyon 742 bin lira ve çıkan 1 milyon 627 bin liranın nereden elde ettiğini açıklayamaması durumunda bunun doğrudan bir suçtan elde edildiğinin kabulüne ilişkin bir karinenin Türk hukukunda mevcut olmadığı kaydedildi.

Mahkeme, ayrıca gözaltı sırasında el konulan iki tabancanın da ruhsat işlemlerinin ardından Çetin Gören'e iadesine karar verdi.

Erkılınç: Basınımız gerçekçi bir çözüm bulmalı

İlan ve reklam gelirlerindeki azalmayı değerlendiren Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Cavit Erkılınç, basının gerçekçi bir çözüm bulmasının zaruri olduğunu, bunun nasıl olacağına da sektörün karar vermesi gerektiğini söyledi.
29.05.2024 16:41:00 / Güncelleme: 29.05.2024 16:46:21
Haber Merkezi
Erkılınç: Basınımız gerçekçi bir çözüm bulmalı
Erkılınç: Basınımız gerçekçi bir çözüm bulmalı
Basın İlan Kurumu 32. Dönem 6. Genel Kurul Toplantısı, Genel Müdür Cavit Erkılınç'ın konuşması ile başladı.

Basın İlan Kurumu aracılığıyla basına yapılan maddi desteklere ilişkin bilgiler veren Erkılınç, mevzuatın gerektirdiği şartları taşıyan ve bunu süreklilik haline getiren internet haber sitelerinin 1 Nisan 2023'ten itibaren resmî ilan ve reklam yayımlamaya başlayarak hatırı sayılır bir gelire kavuştuğunu belirtti.

İlan ve reklam pastası 2024 yılında 4 milyar TL'yi bulacak

İnternet haber sitelerinin 1 Nisan 2023 ile 1 Nisan 2024 arasındaki bir yıllık süreçte 1 milyar 130 milyon Türk Lirası tutarında resmî ilan ve reklam yayımladığını kaydeden Genel Müdür Erkılınç, "2024 yılında 1,5 milyar Türk Lirası'nı aşan bir desteği sektörün dijital yayınlarına aktarmayı hedefliyoruz. Gazete ve dergileri de içine kattığımızda 4 milyar Türk Lirası büyüklüğünde bir ilan ve reklam pastasına ulaşmayı bekliyoruz. Devletimiz adına sektöre bu kıymetli desteği vererek ilan yayımlatılacak mecraların çeşitlenmesini sağlıyor, nitelikli yayıncılığı önceliyor ve istihdam olanaklarının artışını önemsiyoruz" dedi.

"Adil ve tarafsız dağıtım olmazsa olmazımız"

İnternet haber sitelerinin trafiklerinin ölçümü için Basın İlan Kurumu tarafından geliştirilen BİK Analitik yazılımına değinen Erkılınç, adil ve tarafsız şekilde resmî ilan dağıtımını "Kurumun olmazsa olmazı, vazgeçilmez prensibi" olarak tanımladı.

"Sürekli kendimizi yeniliyor, geliştiriyor ve varsa eksikliklerimizi gidermeye gayret ediyoruz" diyen Erkılınç, "Geçtiğimiz yıl kullanımına başladığımız bize özgü, Kurumumuz görevine uygun geliştirilen yerli yazılım BİK Analitik'e ayrı bir önem veriyoruz. Ziyaretçi trafiklerini resmî ilan alabilmenin tek şartı olarak görmüyor, internet basınını 'tık avcılığı'na yönlendiren, kısır bir sistemin inşasından kaçınıyoruz. Basının, nitelikli içeriklerle okunur ve görünür olmasını önceliyoruz. Dolayısıyla BİK Analitik'in sunduğu hizmetlerden azami düzeyde yararlanmayı kıymetli buluyoruz.

Patent ve marka tescilimizi aldığımız BİK Analitik, geçtiğimiz günlerde uluslararası geçerliliği bulunan TS ISO/IEC 25051 Standardı Belgelendirmesini almayı da başardı. Şimdi sıra uluslararası geçerliliği bulunan, kamu güvenini pekiştirmeye yönelik denetim raporunu almaya geldi. Amacımız; güvendiğimiz, arkasında durduğumuz BİK Analitik'in hiç kimsenin kalbinde, gönlünde şüpheye yer bırakmayacak şekilde rıza kazanmasını sağlamak. Bu vesile ile sizlerin koşulsuz desteğine ve sağladığınız katkıya şükran duyduğumuzu ifade etmek istiyorum" şeklinde konuştu.

Mevzuatın öngördüğü çerçevenin dışında sahte trafik alan internet haber siteleriyle mücadelenin daha etkili bir şekilde sürdürüleceğini vurgulayan Erkılınç, "Mesleği layıkıyla yapan internet haber sitelerimiz müsterih olsunlar. Mesleki anlamda iyi yayıncılık yapanla yapmayanı mutlaka ayıracağız. Büyütmekte zorlandığımız resmî ilan pastasını sadece hak edene vermeye kararlıyım, kararlıyız" ifadelerini kullandı.

"Anayasal özgürlüklerle Kurum mevzuatı birbirine karıştırılmamalı"

Basın İlan Kurumu'nun, yanlışlara dokunduğunda "özgür basına engel olunuyor, basın susturuluyor" suçlamalarıyla karşı karşıya kaldığını kaydeden Erkılınç, Kurumun, kamu kaynaklarını okunan, görünen hatta bilinçli tercihle takip edilen yayınlara objektif ölçütlerle aktarılması amacıyla kurulduğunu hatırlatarak, "Biz kimsenin yaptığı yayıncılığa, fikrine, içtihadına karışmayız; karışamayız. Ancak resmî ilan veya reklam alacaksan Kurumumuz mevzuatına uymak zorundasın. Yayınlarımız resmî ilan ve reklam almak üzere müracaat ettiklerinde, peşinen 'mevzuatına uyacağım, bu yeterliliği sunacağım' taahhüdünde bulunmuş oluyor" diye konuştu.

Türkiye'deki 4 binin üzerinde gazete ve dergi ile 10 bine yakın internet haber sitesinden sadece 2 bin civarındaki yayının Kurumun görev alanına girmeyi kabul ettiğine işaret eden Erkılınç, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Dışarıda kalan 12 bin yayına yönelik herhangi bir karar aldığımızı veya yönlendirme yaptığımızı duydunuz mu? Zaten böyle bir durum hukuken de mümkün değil. Kaldı ki özgür düşünce ve bu düşüncenin yayılması Anayasamız ile güvence altındadır. Resmî ilan ve reklam yayımlama hakkı kazanmak ise şartlara bağlıdır ve bu şartlar Kurumumuzca belirlenir. Dolayısıyla Anayasanın tanıdığı özgürlük ile resmi ilan yayımlama kurallarını birbirine karıştırmamak gerekir.

Bir başka ifadeyle resmî ilan yayımlama hakkına sahip olan süreli yayınlarımız, Anayasanın tanıdığı özgürlükten sonuna kadar istifade etmekle birlikte Kurumumuz mevzuatının gereğini yerine getirerek de ilan geliri elde etmektedir.

'Basmayayım, satmayayım, fikir işçisi istihdam etmeyeyim, okunmasam da olur, yeter ki devlet bana para aktarsın' demek, önce bu devletin gerçek sahibi milletimize, sonra görevini layıkıyla yapan sektördeki işletmelere büyük haksızlıktır. Gazetecilik mesleğine karşı yapılmış büyük bir kötülüktür."



"Kurumumuz olmadan karşılaşılacak zorluklar nasıl aşılacak?"

Basın İlan Kurumu'nun üstlendiği görev vesilesiyle aldığı komisyon ücretlerinin kaldırılmasına ilişkin dile getirilen talepleri değerlendiren Erkılınç, Kurumun merkezi bütçeden hiçbir şekilde pay almadan tüm faaliyetlerini yayımlattığı resmî ilan ve reklamlardan sağladığı komisyon gelirleriyle yürüttüğünü anımsatarak, bu olmadığında sektöre kesintisiz hizmet veren bağımsız karar mekanizmalarının sekteye uğrayacağını belirtti.

Erkılınç, "Söz konusu talebi dile getirenler Kurumumuz olmadığında veya bağımsız karar alabilme yeteneğimiz ortadan kalktığında, adetçe daha fazla ilan yayımlayacaklarını, ilan fiyat tarifelerinin beklentilerini karşılayacağını; olağanüstü hallerde ve kriz dönemlerinde anlık kolaylaştırıcı tedbirlerden istifade edilebileceklerini mi sanıyorlar?" diye sordu.

Resmi ilanların belirli bir puantaj karşılığında yer aldıkları kontenjan tablosuna göre yayınlara dağıldığını kaydeden Erkılınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Süreli yayınlarımız her ay içinde gelecek ilan tutarını aşağı yukarı biliyor, refiki olan yayınların da ne aldığını görebiliyor. Bu dedikleri gerçekleştiğinde, resmî ilanlar belli yayınlara gittiğinde, kendi yayınlarına gelmediğinde veya çok az geldiğinde ne yapacaklarına dair planları var mı? Dahası, büyük gayretlerimiz sonucu yayımlatabildiğimiz icra ilanlarının sağlıklı gelişini sağlayamamış basın sektörü, karşılaşacağı zorluğu nasıl aşmayı planlıyor? Kurumumuzun bir diğer varlık sebebi de belediyeler gibi kamu kurumlarının resmî ilan ve reklam harcamalarının kamu yararı çerçevesinde kontrol altında tutulması, belli eşik değerleri barındıran yayım bedelleriyle kamu menfaatlerinin korunmasıdır. Resmî reklamların dağıtımının ne hale geleceğini konuşmayı dahi anlamsız buluyorum."

"Basınımızın gerçekçi bir çözüm bulması zaruri"

Konuşmasının son bölümünde bazı illerdeki gazete sayısının resmi ilandan feragat etme yoluyla azalmasına değinen Erkılınç, Kurumun gazetelerin aldığı kararlarda hiçbir şekilde baskıcı, zorlayıcı veya teşvik edici olmadığını vurguladı.

Konunun tamamen ticari bir mesele olduğunu ve Kurumu uzaktan yakından ilgilendirmediğinin altını çizen Erkılınç, "200 bin, 300 bin nüfuslu illerimizde sekiz tane, on tane hatta daha fazla süreli yayın mevcut. Okur sayısı belli, ilan pastası belli ve mevcut gelirler hiçbir gazetenin yarasına merhem olmuyor. Gelir olmayınca masrafları kısmak yoluyla mevzuat ihlallerine tenezzül ediliyor, yayıncılık kalitesi düşüyor.

Ne ülkemizde ne de diğer ülkelerde zarar ettiğini ifade ettiği halde o işte kalmaya devam eden yatırımcı göremezsiniz; ülkemizdeki basın sektörü hariç. Resmî veya özel ilan pastası büyümüyorsa, reklamlar başka mecralara kayıp eskisi kadar gelmiyorsa basınımızın bu duruma gerçekçi bir çözüm bulması zaruridir. Bunun nasıl olacağına da biz değil, basınımız karar verecektir" şeklinde konuştu.

Isparta, Zonguldak, Gaziantep, Kastamonu gibi illerin ardından Ankara merkezde resmi ilan yayımlayan gazete sayısının dörde düşmesini değerlendiren Erkılınç, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

"Ankara gazetelerimiz, Genel Kurul Üyemiz ve Gazeteciler Cemiyeti Başkanımız Sayın Nazmi Bilgin önderliğinde bir araya gelerek dokuz gazete iken dört gazete çatısı altında yola devam etme kararı aldılar. Biz de gazetelerimize resmî işlemlerinde her türlü kolaylığı sağladık. Şimdi Başkentimizde her bir gazetemiz ayda neredeyse 2 milyon TL'ye yakın gelire ulaşacak. Bu gazetelerimizin bir de layıkıyla yayım yapan internet haber sitesi varsa geliri 3 milyon Türk Lirasına yaklaşacak. Böylece gazetelerimiz nitelikli personel çalıştırabilir, maaşlarını ödeyebilir, kaliteli yayıncılık yapabilir bir yapıya kavuşacak. Ankara gazetelerinin dönüşümüne katkı sunan Nazmi Bilgin Bey başta olmak üzere tüm gazete sahiplerimize Kurumum ve şahsım adına şükranlarımı sunuyorum."

Erkılınç'ın konuşmasının ardından Başkanlık Divanı Heyeti seçimi gerçekleştirilerek başkan ve üyeler belirlendi.

Gündemin kabulünün akabinde Yönetim Kurulu Durum Raporu ve Denetçiler Raporu okundu. Yönetim Kurulunun tekliflerine ilişkin sunum sonrasında üyeleri belirlenen İlan İşleri, Hukuk İşleri ve Mali İşler Komisyonları çalışmalarına başladı.
Genel Kurul Toplantısı, 31 Mayıs 2024 Cuma günü yapılacak oturumun ardından tamamlanacak.

Basını, Basın İlan Kurumu ayakta tutuyor

Basın İlan Kurumu , 1961 yılından bu yana ülkemizin basın özgürlüğünün korunması ve yazılı basının sürdürülebilirliğinin sağlanmasında önemli bir rol oynamıştır. Basın İlan Kurumu'nun temel görevlerinin başında Türkiye'de yazılı basının gelişimine katkı sağlamak geliyor
29.05.2024 15:40:00
Mehmet Hakan Akkuş
Basını, Basın İlan Kurumu ayakta tutuyor
Basını, Basın İlan Kurumu ayakta tutuyor
Basın İlan Kurumu (BİK), kamu tüzel kişiliğini haiz bir idare. Resmi ilanların adil bir şekilde süreli yayınlara verilmesi ve gazetelerin yayın giderlerini karşılaması için 1961 yılında 195 sayılı Kanun ile kuruldu.

BİK, paydaşı olan Türk basın dünyasının yayımladığı resmi ilan ve reklamlar karşılığında içerik ve finansal bağımsızlığının en büyük destekçisi konumundadır. Basın İlan Kurumu'nun temel görevi, kamuya ait resmi ilan ve reklamların süreli yayınlarda ve internet haber sitelerinde yayımlatılmasına aracılık etmektir. BİK, bu görevini, ilan verenlerin ve süreli yayınların çıkarıcı menfaatlerini gözeterek yerine getirir.

BİK, 1961 yılından bu yana ülkemizdeki yazılı basının yayın giderlerinin karşılanması ve basın özgürlüğünün korunması amacıyla önemli hizmetler sundu. BİK'nin çalışmaları sayesinde bugün ülkemizdeki gazete ve dergiler, bağımsız yayıncılıklarını sürdürebilmektedirler.

BİK, bugüne kadar yaklaşık 150 milyar TL tutarında resmi ilan ve reklam dağıtımı gerçekleştirdi. BİK'in dağıttığı resmi ilan ve reklamlar, gazete ve dergilerin yayın giderlerinin önemli bir kısmını karşılıyor. Bu sayede, gazete ve dergiler, bağımsız yayıncılıklarını sürdürebilmekte.

BİK, resmi ilan ve reklam dağıtımının yanı sıra, basın tarihini belgeleyen bir arşiv oluşturmaktadır. BİK'in arşivi, Türk basın tarihinin en kapsamlı belge kaynağıdır.

Temel kuruluş amaçları arasında basını ve basın emekçilerini desteklemek olan BİK, basının desteklenmesine yönelik faaliyetleri kapsamında basın kuruluşları ile basın derneklerine ve basın sendikalarına 'kredi desteği' vermektedir. Ayrıca, 'basın mesleğinde fikren ve bedenen çalışanlara borç verme', yardıma muhtaç olanlarla hayatını kaybetmiş basın çalışanlarının ailelerine 'parasal destek' sunmaktadır. BİK, aynı zamanda azınlık statüsüne sahip Rum, Ermeni ve Yahudi cemaatlerine mensup vatandaşlarımız tarafından çıkarılan gazetelere de maddi destek verebilmektedir.

Genel Müdürlüğü İstanbul'da olan Basın İlan Kurumu, 81 ilde faaliyet gösteriyor. Resmi ilan ve reklamların daha büyük bir kitleye ulaşmasını sağlamak amacıyla "www.ilan.gov.tr" internet sitesi ve buna bağlı sosyal medya hesaplarını kamuoyuyla buluşturmuştur.

BİK, basının finansal bağımsızlığını destekleyerek, kamuya ait ilan ve reklamların yayımlanmasında önemli bir rol üstlenmektedir. Aynı zamanda, basın etiği ve ahlakına dair denetim mekanizmasıyla da basın kuruluşlarının sorumluluklarını yerine getirmesini sağlamaktadır. Bu sayede, bilgiye erişim ve şeffaflık prensiplerine katkıda bulunmaktadır.


Resmi ilan büyüklüğü ne kadar?


Genel Müdür Cavit Erkılınç, Basın İlan Kurumu'nun 32. Dönem 6. Genel Kurul Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, internet haber sitelerine verilen resmi ilan yayımlama hakkının sektörde önemli bir gelir artışına yol açtığını belirtti. Mevzuatın gerektirdiği şartları taşıyan ve bu uygulamayı sürekli hale getiren internet haber siteleri, 1 Nisan 2023 tarihinden itibaren resmi ilan ve reklam yayımlamaya başlayarak önemli gelirler elde etti.

Bu süreçte internet haber siteleri, 1 milyar 130 milyon Türk Lirası tutarında resmi ilan ve reklam yayımladı. Genel Müdür Erkılınç, 2024 yılında bu desteği daha da artırarak sektörün dijital yayınlarına aktarmayı hedeflediklerini ifade etti. Gazete ve dergileri de içine kattığımızda, 2024 yılında 4 milyar Türk Lirası büyüklüğünde bir ilan ve reklam pastasına ulaşmayı beklediklerini belirtti.

BİK, internet haber sitelerinin trafiklerini ölçmek için geliştirdiği BİK Analitik yazılımı ile resmi ilan dağıtımını sağlamaktadır. Bu sayede nitelikli içeriklerle okunur ve görünür olan basını desteklemeyi amaçlamakta. BİK Analitik, uluslararası geçerliliği bulunan TS ISO/IEC 25051 Standardı Belgelendirmesiyle hizmet sunuyor.


Basın sektöründe ekonomik zorluklar


Günümüz Türkiye'sinde basın sektörü, tarihinin en zor ekonomik krizlerinden birini yaşamaktadır. Bu zorluklar, hem yerel gazeteleri hem de ulusal yayınları etkilemektedir.

Basılı yayınların maliyetlerini oluşturan faktörler (kâğıt, kalıp, mürekkep vb.) döviz cinsinden fiyatlarla artmıştır. Girdi maliyetleri, yüzde 100 ile yüzde 200 arasında değişmekte. Bu maliyet artışı, basın kuruluşlarının kar marjlarını sıkıştırmakta ve işletme sürdürülebilirliğini zora sokmakta.


Reklam gelirleri düşüşü


Ayrıca ekonomik kriz nedeniyle şirketlerin reklam bütçeleri kısıldı. Reklamverenler, daha az harcama yaparak maliyetleri düşürmeye çalışmakta. Bu durum, basın sektörünün reklam gelirlerini olumsuz etkiliyor.

Öte yandan yerel gazeteler, büyük yayın kuruluşlarına göre daha fazla zorlanıyor. Daha küçük okur kitlesi ve reklam gelirleri, yerel gazeteleri ayakta tutmak için yetersiz kalıyor. Bu zorlu dönemde basın sektörünün ayakta kalabilmesi için hem sektör paydaşlarının hem de hükümetin destekleri gerekiyor.

Burdur'daki diyaliz olayından ikinci ölüm haberi geldi

Burdur'da 25 Mayıs günü diyaliz tedavisinin ardından fenalaşınca hastaneye geri dönen, buradan da Antalya Şehir Hastanesine sevk edilen hastalardan 88 yaşındaki Saniye Aksöz de hayatını kaybetti. Olayda ölenlerin sayısı 2'ye çıkarken, 31 hastanın tedavisi sürüyor.
29.05.2024 12:05:00
İhlas Haber Ajansı
Burdur'daki diyaliz olayından ikinci ölüm haberi geldi
Burdur'daki diyaliz olayından ikinci ölüm haberi geldi
Burdur Devlet Hastanesi'nde 25 Mayıs Cumartesi günü 08.00-12.00 ile 12.00-16.00 seansında diyalize giren hastalardan bazıları baş dönmesi, mide bulantısı, şuur bulanıklığı ve nakil aracından inememe tarzı şikayetlerle hastaneye geri dönmüştü.

Bunun üzerine hastane yönetimi gün içinde diyalize giren tüm hastaları hastaneye çağırıp yapılan tetkiklerin ardından, gün içinde diyaliz merkezinde tedavi olan 33 hastayı Afyonkarahisar, Isparta, Antalya, Bucak'ta bulunan devlet hastaneleri ve özel diyaliz merkezlerine sevk etti. Sevk edilen 33 hastanın 14'ü ise entübe edilmişti.

Olay sonrası ambulans ile Antalya Şehir Hastanesine sevk edilerek burada tedavi altına alınıp entübe edilen hastalardan Saniye Aksöz (88) de bugün sabah saatlerinde hayatını kaybetti. Dün ise Antalya Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde entübe edilip tedavisi süren Mustafa Demir hayatını kaybetmişti.

Saniye Aksöz'ün cenazesinin Burdur merkez Kozluca köyünde defnedileceği öğrenildi.

Hayatını kaybeden ilk hasta toprağa verildi

Burdur'da 25 Mayıs günü diyaliz tedavisinin ardından fenalaşınca hastaneye dönen, sonrasında Antalya Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edilen ve burada hayatını kaybeden hastalardan Mustafa Demir memleketi Karamanlı'da toprağa verildi.

Burdur Devlet Hastanesi'nde 25 Mayıs Cumartesi günü 08.00-12.00 ile 12.00-16.00 seansında diyalize giren hastalardan bazıları baş dönmesi, mide bulantısı, şuur bulanıklığı ve nakil aracından inememe tarzı şikayetlerle hastaneye geri dönmüştü. Bunun üzerine hastane yönetimi gün içinde diyalize giren tüm hastaları hastaneye çağırıp yapılan tetkiklerin ardından, gün içinde diyaliz merkezinde tedavi olan 33 hastayı Afyonkarahisar, Isparta, Antalya, Bucak'ta bulunan devlet hastaneleri ve özel diyaliz merkezlerine sevk etti. Sevk edilen 33 hastanın 14'ü ise entübe edilmişti.

Olay sonrası entübe edilerek ambulans ile Antalya Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edilerek burada tedavi altına alınan ve entübe halde tedavisi devam eden 4 hastadan biri olan 70 yaşındaki Mustafa Demir, olaydan 3 gün sonra hayatını kaybetti.

Antalya'daki Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ndeki müdahaleye rağmen kurtarılamayan Mustafa Demir'in cenazesi otopsi işleminin ardından ailesine teslim edildi. Memleketi Burdur'un Karamanlı ilçesindeki evinin önüne getirilen Mustafa Demir'in cenazesi burada helallik alınmasının ardından Cami Mahallesi'ndeki İpekçioğlu Camii avlusuna götürüldü. Tefenni Müftüsü Selman Ünal Çolak tarafından kılınan cenaze namazının ardından Demir'in cenazesi ilçe mezarlığına getirilerek burada toprağa verildi.

Karamanlı ilçesindeki cenaze törenine; Burdur Valisi Türker Öksüz, Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, İl Emniyet Müdürü Ümit Bitirik, İl Jandarma Komutanı Albay Mustafa Güder ve yakınları katıldı. Evinin önünde helallik alındığı esnada Mustafa Demir'in yakınlarının feryatları ise yürekleri dağladı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.