Erbakan'ın günahı

Tansu Çiller bir açıklama yayınladı. Net olarak şunu söyledi: "28 Şubat Kararlarının tavsiye niteliğinde olduğunu, Bakanlar Kurulu ve Meclis kararı olmadan uygulanamayacağını Erbakan'a söyledim." "Genelkurmay Başkanını ve Kuvvet Komutanlarını görevden alalım" dedim. Erbakan kabul etmedi. "Cumhurbaşkanı imzalamaz" dedi "O zaman seçime gideriz" dedim. "Partimizi kapatırlar" dedi. Sonra ne oldu? Gitti, tıpış tıpış 28 Şubat Kararlarına imza attı. Çiller kadındı ama "erkek" gibi davrandı, Erbakan nasıl davrandı gördük.* * *Koltuğu bırakmak zor geldi. Başbakan olarak anılmak çok hoştu. Ama imza atmasına rağmen kesintisiz eğitime geçmesine rağmen Kur'an kurslarının, İmam Hatiplerin,  kapanmasına onay vermesine rağmen koltuğu çektiler altından. Koltuksuz kaldı.* * *Erbakan'ın 28 Şubat Kararlarına attığı imzanın orijinal metni yayınlanmasına rağmen Hala "İmza atmadı, hocamıza iftira atıyorlar" diyenlere tebessüm ediyorum sadece. İmza da attı. Gereğinin yapılması için bakanlarına talimat da verdi. Mesele bu değil. Erbakan "asker bize dayatmada bulunuyor" deyip istifa etseydi daha onurlu bir duruş sergileyecekti. Olmadı. Yapmadı, yapamadı. Sonra en yakın arkadaşları "onu sattı." Başka bir parti kurdular. Erbakan'a adeta kutsallık payesi verenler  Siyasi ikbal uğruna onu terk ettiler. Erbakan her fırsatta  "Bunlar Milli Görüş gömleğini çıkardılar. Gemiyi terk ettiler." Dediyse de  aslında  Ortada Milli Görüş diye bir gömleğin olmadığını Milli Görüş diye yola çıkanların yetiştirdiği talebelerin tek başına iktidarı ele geçirdiğinde neler yaptığını hep birlikte gördük. Türk'e savaş açtılar. TC'ye savaş açtılar. Ne Mutlu Türküm Diyene'ye savaş açtılar. Kürdistan, dediler. Lazistan, dediler. Eşbaşkanız, dediler. Avrupa Birliği'ne aşığız, dediler. Yani ortada bir millilik yoktu. Gayri milli olan ne varsa arzı endam etmişti. Erbakan hayatta olsa idi eşi Nermin Hanım'ın cenazesinde taziye için gittiğimiz Fatih Camii avlusunda soramadığım şu soruyu ona sorardım: "Bu öğrencileri nasıl yetiştirdiniz a hocam?"