Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 5 Ağustos'ta Soçi'de yüz yüze görüşecek.
Ülkemizi derinden etkileyen iki krizin, Suriye sorunu ve Ukrayna'daki savaşın ana aktörü Putin'le her görüşme elbette ki çok önemlidir.
11 yıllık Suriye krizinde pek çok kez uçurumun kenarından belki de bu görüşmeler neticesinde dönülebildi.
Dolayısıyla da diplomasi kapısı asla kapatılmaması gereken bir kapıdır. Bu kapı kapanırsa açılan tek kapı çatışma ve savaş kapısı olmaktadır.
Bakınız bugün resmen savaş halinde olan Rusya ve Ukrayna bile farklı zeminlerde oturup müzakere edebilmektedir. Oysa biz fiili bir savaş halinde olmadığımız Suriye'yle 11 yıldır böyle bir müzakere yapabilmiş değiliz. Neyse bugün konumuz Türkiye ile Suriye arasındaki diplomasi kapısının yıllardır kapalı tutulması değil.
Erdoğan ile Putin'in Rusya-Ukrayna savaşının başladığı 24 Şubat'tan bu yana ilk yüz yüze görüşmesi, 19 Temmuz'da Astana Üçlü Zirvesi kapsamında bulundukları İran'da gerçekleşmişti.
Soçi ziyareti de Ukrayna'daki savaşın başlamasından bu yana Erdoğan'ın Rusya'yı ilk kez ziyareti olacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan son Rusya seyahatini 29 Eylül 2021'de Putin'le görüşmek için yine Soçi'ye yapmıştı.
Kulislerde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gündeminde Rusya-Ukrayna savaşı, Karadeniz'de oluşturulan tahıl koridorunun işleyişi ve Türkiye'nin olası Suriye operasyonunun olacağı ifade ediliyor.
Son birkaç aydır Ankara'dan gelen açıklamalar Suriye'nin kuzeyine askeri harekâtın an meselesi olduğu izlenimi vermişti. Ancak harekât yapılacağının ilk duyurulmasının üzerinden neredeyse 3 ay geçmiş olmasına rağmen hâlâ düğmeye basılmadı.
Emekli Büyükelçi Uluç Özülker'e göre bu beklemenin bir sebebi de 19 Temmuz'daki Tahran zirvesinde İran ve Rusya'nın bu operasyona karşı olduğunu net bir şekilde ortaya koymuş olmaları.
Özülker, "İran, Rusya'ya muhtaçtır. Dolayısıyla Türkiye, Rusya'yı ikna edebilirse Suriye'ye operasyonu mümkün olabilir. Türkiye, Tahran'da ikna edemediği Rusya'yı Soçi'de ikna etmeye çalışacaktır. Türkiye, İran'dan ümidi kesti, o nedenle Putin'le baş başa bir pazarlığa oturuyor gibi görünüyor" görüşünde.
Soçi'de 6 gün sonra gerçekleşecek buluşma Rusya'da da tartışılıyor.
Türkiye'nin Suriye operasyonu ve tahıl krizi konusundaki taleplerine karşılık Moskova'nın mutlaka bazı isteklerde bulunacağını kaydeden Rus akademisyen ve Doğu araştırmaları uzmanı Andrey Çuprigin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 25 Temmuz'da İsveç ve Finlandiya'nın NATO ittifakına girmesini, talepleri karşılanana kadar engelleyeceğini açıklamasının 'Moskova'ya bir selam' olarak değerlendirildiğine dikkatleri çekti.
Soçi zirvesinde Bayraktar İHA'larının ortak üretimine ilişkin iş birliğinin de gündeme geleceği Rusya'da ifade ediliyor.
Gazetecilerin Bayraktar İHA'larının ortak üretimi konusunda Rusya ile Türkiye'nin askeri ve teknik iş birliği yapmasına ilişkin sorularını yanıtlayan Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov, İHA kelimesini kullanmamaya özen göstererek, "Her zamanki gibi Soçi'de liderler arasında askeri ve teknik iş birliği konularına değinilecek" ifadelerini kullanmıştı.
Türkiye ve Rusya'dan yapılan bu değerlendirmelerin de gösterdiği gibi Soçi'de istediğimizi almak istiyorsak Moskova'nın istediklerinin en azından bir kısmını vermek zorunda kalacağız.
Daha fazlasını vermeden Putin gibi kurt bir politikacıyı istediklerinizi vermeye ikna etmek imkânsız.
Ben Putin'in isteyeceği şeyin İHA'ların üretimi konusunun olmayacağını düşünüyorum.
Çünkü Bayraktar İHA'ların Rusya'ya satışı ya da ortak üretimi konusuna Türkiye'nin 'evet' deme ihtimalini mümkün görmüyorum. Zira böyle bir şey başta ABD ve NATO olmak üzere tüm Batılı ülkelerin çok büyük tepkisini çekecek bir karar olacaktır.
Rusya tarafı Türkiye'nin neyi verip neyi veremeyeceğini önceden hesap edebilecek kadar Türkiye siyasetini tanıyor. Bu yüzden Putin'in Soçi'de Türkiye'den 'evet' diyemeyeceği şeyler istemek yerine verebileceği şeyler istemeye odaklanacağını düşünüyorum.
Peki Putin, Türkiye'den hangi taleplerde bulunabilir?
Bana göre Putin'in isteyeceği şeyler arasında Türk İHA'ların Ukrayna'ya satışının durdurulması ya da yavaşlatılması olabilir. Diğer bir talebi ise Suriye'de Şam'la Ankara arasında diplomatik ilişkinin yeniden kurulması olabilir.
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023