Erdoğan Türkiye için felaket olan tabloyu açıkladı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'nin doğurganlık hızı tarihimizde ilk kez 1,48'e gerilemiş durumda. Bu, bir felaket. Bu rakam, kritik eşik olan 2,1'in çok altında bir seviyedir." dedi.
Anadolu Ajansı





Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ev sahipliğinde, "Küreselleşen Dünyada Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi" temasıyla Şişli'de bir otelde düzenlenen, Anadolu Ajansının (AA) global iletişim ortağı olduğu Uluslararası Aile Forumu'nda yaptığı konuşmada, bugün cinsiyetsizleştirmeye teşvik eden malum odakların, daha önce de uzun yıllar boyunca nüfus kontrolü ve aile planlaması politikalarının savunuculuğunu yaptığını söyledi.
Erdoğan, 1960'lardan itibaren dünyanın birçok bölgesinde olduğu gibi Türkiye'de de benzer politikaların uygulandığını anımsatarak, "Tıbbi zorunluluklar haricinde özünde bir cinayet olan kürtaj, yine aynı çevreler tarafından masumlaştırıldı, sıradan hale getirildi. Neticede demokratik dengemiz maalesef altüst oldu. Bugün bu yanlış, daha doğrusu art niyetli politikaların can yakıcı ve menfi sonuçlarıyla çok dramatik bir şekilde yüzleşiyoruz." diye konuştu.
Geçen aylarda TÜİK'in açıkladığı verilerin ülkenin karşı karşıya olduğu tehditleri açıkça ortaya koyduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin doğurganlık hızı tarihimizde ilk kez 1,48'e gerilemiş durumda. Bu, bir felaket. Bu rakam, kritik eşik olan 2,1'in çok altında bir seviyedir. İster iktidar ister muhalefet olsun hiç kimse buna kayıtsız kalamaz. Tabii biz bunu söyleyince hemen birileri 'ekonomi' diyor. Özellikle muhalefet bu meseleyi sık sık istismar ediyor. Bugün muhalefetin adeta üzerinde tepindiği bir gerçeği de burada açıklığa kavuşturmakta fayda görüyorum. Ülkemizde doğum hızının düşmesinin sebebi asla ekonomide yaşanan dönemsel sorunlar değildir. Tam aksine kişi başına düşen gelirin şu anki seviyenin beşte biri olduğu dönemlerde ülkemizin doğurganlık hızı yaklaşık 2 kat daha fazlaydı. Yıllar içerisinde, refah seviyesi yükseldikçe birçok sebepten ötürü doğurganlık hızımız düşmeye başladı."
Sadece Türkiye'de değil, dünyanın diğer ülkelerinde de benzer bir durumun söz konusu olduğunun altını çizen Erdoğan, "Bugün dünya ülkelerinin yarısından fazlasında doğurganlık hızı nüfus yenilenme seviyesinin altındadır. Küresel doğurganlık hızı 1950'de 5 iken 2024'te 2,3'e düşmüştür. Avrupa Birliği üye ülkelerinin toplam doğurganlık hızı ortalaması 1,38'dir. Malta kişi başına düşen geliri 41 bin dolar olmasına rağmen 1,06 oranda Avrupa içerisinde doğurganlık hızında en alt sıralarda. 1,81 ile Avrupa'da en yüksek doğurganlık hızına sahip Bulgaristan'ın kişi başı geliri ise 16 bin dolardır." açıklamasını yaptı.
Ekonomik zorluklardan ziyade popüler kültürün konforu, tüketimi ve nefsi hevesleri yücelten telkinlerin, bu sıkıntıların en önemli nedeni olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Karşı karşıya olduğumuz bu tablo sadece bir istatistik değil, bizi harekete geçmeye çağıran açık bir ikazdır. Bu anlayışla son dönemde nüfusumuzu arttıracak, evliliği teşvik edecek en az 3 çocuk çağrımıza uygun şekilde evlat sahibi olmayı özendirecek çok önemli politikaları devreye alıyoruz. 2024 yılında nüfus politikaları kurulunu hayata geçirdik." ifadelerini kullandı.
Bu süreçte, 2025 senesini "Aile Yılı" ilan ettiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gençlerin evlenmelerini kolaylaştıracak ekonomik ve sosyal desteklerimizi ülke genelinde yaygınlaştırdık. 14-28 Mayıs seçimleri öncesinde gençlere vaadimiz olan Aile ve Gençlik Fonu'nu ilk etapta deprem bölgemizde daha sonra da 81 ilimizde hayata geçirdik. Fondan faydalanmak için şimdiye kadar yaklaşık 114 bin kardeşimiz müracaat etti, başvuranlar içinde faydalanmaya hak kazanan çiftlerimizin sayısı 41 bine ulaştı." bilgisini paylaştı.
- "28 Mayıs'ta doğum yardımı ödemelerini toplu olarak yapacağız"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl doğacak çocuklar için çocuk sayısına göre artan destek paketleri sunduklarını belirterek,"28 Mayıs'ta doğum yardımı ödemelerini toplu olarak yapacağız. 163 bin 295 haneye yaklaşık 1,2 milyar liralık ödeme gerçekleştireceğiz. Hayırlı uğurlu olsun diyorum. Aileyi güçlendirecek politikalarımıza yön vermesi amacıyla bakanlığımız bünyesinde Aile Enstitüsünü kurduk. Ancak şurası da bir gerçek ki aile ve nüfus bir yıla sığdırılacak kadar dar bir gündem değildir. Aile kurumu üzerindeki küresel baskılar ve nüfus yapımızdaki değişim ancak uzun vadeli bir vizyon, kararlı ve bütüncül politikalarla yönetilebilir." diye konuştu.
Yalnızca demografik göstergelere odaklanan değil, aynı zamanda aileyi ve insan fıtratını koruyan değerleri yaşatan, toplumun sürekliliğini teminat altına alan kalıcı politikalar geliştirmek mecburiyetinde olduklarının altını çizen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu yüzden 2026-2035 dönemini 'Aile ve Nüfus 10 Yılı' ilan ediyoruz. Bu 10 yıl içerisinde iş hayatından eğitime, kültürden şehir planlamasına, teknolojiden sosyal politikalara kadar tüm alanlarda aileyi merkeze alan güçlü adımlar atacağız. Burada şunu özellikle vurgulamak arzusundayım. Mutlu aile, mutlu bir birey, mutlu bir toplum demektir. Millet olarak maruz kaldığımız onca saldırıya rağmen bizim bu topraklarda yüzyıllardır dimdik ayakta tutan en güçlü vasfımız aile bağlarımızdır. Aile bağlarımızın sağlamlığı ve dayanıklılığı sayesinde asırlardır bu topraklarda özgürce var olduk, bütün tehditleri başarıyla bertaraf ettik. Yine bu sayede tüm insanların gıptayla baktığı medeniyetler inşa ettik. Milletçe, bizi 'Türkiye Yüzyılı' ülkemizde ve ülkümüze taşıyacak en muhkem köprümüz yine aile olacaktır. Aile küresel emperyalizm karşısında en korunaklı limanımız, en sağlam kalemiz, aşılmaz, yıkılmaz, bendimizdir. Aynı hassasiyetleri buradaki her tür misafirimizin her bir kardeşimizin de paylaştığına yürekten inanıyorum. Aileyi ve aile kavramını hedef alan her türlü girişimin savuşturulmasında sizleri işbirliğine davet ediyorum. Aileye değer verenler olarak hep beraber umudu çoğaltacak, dayanışmayı güçlendirecek, kendi halimizden başlayarak inşallah dalga dalga, mutlu, sıcak, sevgi dolu bir toplumu birlikte inşa edeceğiz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 26 ülkenin katılımıyla gerçekleştirdikleri bu forumun tüm dünyaya açık ve güçlü bir mesaj teşkil ettiğini düşündüğünü ifade ederek, "İnşallah burada ortaya koyacağımız ortak bildiri Birleşmiş Milletler başta olmak üzere tüm uluslararası platformlarda yankı bulacaktır." dedi.
Erdoğan, katılımcılara teşekkürlerini ileterek, uluslararası aile kurumunun milletin yanı sıra tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını temenni etti.