Erdoğan ve mal varlığı

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, kendi yerine önce ağabey diyerek Meclis'e soktuğu sonra da kabinesine Maliye Bakanı tayin ettiği Unakıtan'ın sebep olduğu tartışmaların sonucunda salı günü mal varlığını açıklayacağını söylemişti. Pazar günkü Kadıköy konuşmasında ise Ben mal varlığımı açıklayacağım demedim, mal varlığı meselesi hakkında konuşacağım dedim diyerek tevilde bulundu ve basına yüklendi. Bazı gazeteler haklı olarak Erdoğan çark etti diye manşet attılar. Ama genellikle Erdoğan'a ve AB'ye angaje olmuş ve fakat şu son günlerde artan yolsuzluk dedikoduları dolayısıyla mecburen hafif yoğunlukta muhalefete başlamış olan basın organları, henüz işi manşete taşımadılar. Ama Erdoğan'ın bu son jesti ve sözleri bakalım işi nereye vardıracak. Çünkü bir şeyin şüyuu vukuundan beterdir demişlerdir. Şimdi Erdoğan'ın, muhalefet liderleri kendi mal varlıklarını açıklamışken, mal varlığını açıklamaması elbette herkeste Acaba açıklayamayacağı bir şey mi var şüphesi uyandırmaz mı?Kaldı ki bugün basında, İnternet'te bu konularda çok ısrarlı ve acı iddialar var. Açık ithamlar var. Bu iddialar hafızalardaki bazı ufak gibi görünen olaylar tazelenince daha da sivrileşmektedir. Erdoğan'ın, ilk günlerde maaşının azlığından yakınması, her gittiği yerde hediye almaktan hoşlanması, oğlunun ABD'de bir dostu tarafından okutulması, çocuklarına şatafatlı düğünler yapıp büyük miktarda hediye toplamanın AKP'nin ileri gelenlerinde bir gelenek haline getirilmesi, sonra bu hediyelerin servet beyanlarında kaynak olarak zikredilmesi gibi. Hele hele Erdoğan hakkında da dava dosyası bulunması ve seçimlerde söz verilen dokunulmazlıkların kaldırılmasının dava dosyası gibi rafa kaldırılması.. Yanılmışız diyenlerELBETTE asıl kavga, büyük ihaleler öncesi bazı hükumet azalarının, Başbakan dahil pazarlamacılığa soyunmuş olmaları, bu sıfatla ne yaptıklarının bilinmemesi ve bu konuda Meclis'te, bütçe müzakerelerinde muhalefetin yaptığı açıklamalardan ve suçlamalardan kopmuş bulunmaktadır. Kemal Unakıtan'ın beyanı ve onun kopardığı son dalga ise o depremin tsnumasidir. Türkiye, anında mal varlığını açıklayabilen bir başbakana layıktır. Türkiye Başbakanı'na da bu tavır layıktır. Türk vatandaşının bunları bilmesi hakkıdır. Hele ki bir başbakan yolsuzluklara damardan girdiğini iddia etmişse.Başbakan'ın basın hakkında konuşurken, dış politikamız hakkında bir şey söyleyemiyorlar, gündem arıyorlar. Annan'a biz 11 adım öndeyiz, onlar hala yerlerinde oturuyorlar dedim, güldü sözünden dehşete kapıldım. Bir Başbakan Kıbrıs'ı kurbanlık koyun halinde düşmanlara teslim ettikten sonra bu sözleri nasıl söyleyebilir! Sıradan bir insan dahi bilir ki diplomaside adımlar en azından karşılıklıdır. İlk adımı atan ziyan etme tehlikesindedir. Sen onbir adım atmışsın, karşındakini hala yerinden kaldıramamışsın ve bununla övünüyorsun. Annan sana gülmesin de ne yapsın? Hem sen dememiş miydin Annan beni yanılttı diye. Ama bak şu olaylardan önce basında Kıbrıs politikan vesilesiyle seni en çok öven kalemlerden bazıları, yanılmışız Rauf Denktaş haklıymış demeye başladılar. TRT 1' de Erkin Koray bir programdan sonra bir şey söylemek istiyorum Rauf Denktaş bugün sekseniki yaşına girdi. Ona uzun ömürler diliyorum ve inşallah bize de Allah böylesini nasip eder diye dua ediyorum deyiverdi..Sayın Erdoğan, mal varlığını ister açıklasın, ister açıklamasın, bu kaçak tavrı bir şeyi açığa çıkardı. Bir politikacının en büyük varlığı güvenilirliğinin, inanılırlığının olması ve bunun da açıklamaktan çekinecek bir şeyinin bulunmayışına bağlı olduğu gerçeğidir. İster mal varlığı olsun, ister olmasın. Ama Türkiye'de bugün herkes biliyor ki polikatada çok param olsun iktidar benimdir fikri hakimdir. Erdoğan hatta arkadaşları mal varlıklarını açıklamalı ve bütün bu suçlamalara aydınlık getirmelidir.Ergun Göze/ Tercüman