Erdoğan'dan tepki! ABD ile ipler geriliyor mu?

ABD ile Türkiye arasında ipler her geçen gün daha da geriliyor. ABD Başkanı Trump'ın terör örgütü PKK uzantısı PYD/YPG'ye tam destek vermesi ile gerilen ilişkilere şimdi bir de koruma krizi yaşandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın son ABD ziyareti sırasında korumalarının Türkiye Büyükelçiliği rezidansı önünde toplanan ve Türklere saldıran protestoculara müdahale etmesi ile başlayan kriz tırmanıyor.
ABD Temsilciler Meclisi'nin Türkiye'yi kınamasının ardından şimdi de Erdoğan'ın 12 koruması hakkında yakalama kararı çıktı. Washington Belediye Başkanı Muriel E. Bowser ve Emniyet Müdürü Peter Newsham, ortaklaşa yaptıkları basın toplantısında, hepsinin Türkiye'de olduğuna inanılan korumalara yönelik suçlamaları açıkladı.
Türkiye ise ABD'nin tutuklama kararına sert tepki gösterdi. ABD'nin Ankara Büyükelçisi Bass Dışişleri'ne çağrıldı.
'Bu nasıl bir hukuktur'
Cumhurbaşkanı Erdoğan da, 12 koruması hakkında çıkarılan yakalama kararına Perşembe akşamı 'Ankara Devlet Protokol İftarı' programında yaptığı konuşmada tepki gösterdi. Erdoğan, şunları söyledi: "Amerika'dayım, PKK terör örgütü, FETÖ'cüler hep birlikte birleştiler, 40-50 metre mesafede şahsıma karşı orada gösteri yapıyorlar. Amerikan polisi hiçbir şey yapmıyor, dokunmuyor. Acaba benzer bir şey Türkiye'de yapılmış olsa tavır ne olur, düşünebiliyor musunuz? Hiçbir şey yapmadıkları gibi onlara karşı müdahalede bulunan oradaki bizim soydaşlarımız, vatandaşlarımızdan iki tanesini içeri almışlar dün. Böyle şey olabilir mi?" dedi. Korumalarına yönelik de işlem yapıldığını aktaran Erdoğan, "Benim korumalarımdan 12 tanesi için tutuklama kararı çıkarmışlar. Bu nasıl bir yasadır, bu nasıl bir hukuktur? Bu korumalar, beni korumayacaksa niçin bunları ben yanımda Amerika'ya götürüyorum? Amerika'nın Hans'ı ile, George'u ile mi kendimi koruyacağım?"
Tillerson'dan Erdoğan'a cevap
Türkiye'den yükselen haklı tepkilere cevap veren ABD makamları ise yakalama kararını savundu. ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, "12 Türk güvenlik görevlisine yöneltilen suçlamalar, ABD'nin yasal ifade özgürlüğünü bastırmak için gözdağı ve şiddete başvuran kişilere hoşgörü göstermediği şeklinde net mesaj veriyor" dedi.
Bakanlık Sözcüsü Heather Nauert de ABD'yi ziyaret eden devlet ve hükümet başkanlarına eşlik eden görevlilerin, bu kişilere tanınan dokunulmazlıktan yararlandığını ancak bu kişilerin ABD topraklarından ayrılmaları ile birlikte ikincil dokunulmazlıklarının ortadan kalktığını, yakalama, tutuklama ya da mahkemeye çağrılma gibi hukuksal girişimlerde dokunulmazlık güvencesinin artık geçerli olmayacağını söyledi.
ABD'nin PYD/YPG kararı yanlış
Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Portekiz'in RTP kanalına verdiği mülakatta ABD'yi eleştirmeye devam etti. ABD'nin Suriye'de terör örgütü PKK uzantısı PYD/YPG ile birlikte hareket etmesine dikkat çeken Erdoğan, "Şu anda ben Amerika'nın PYD'ye ve YPG'ye yaklaşım tarzını hiç şık bulmuyorum. Çok yanlış bir yaklaşım tarzı... Kaldı ki, Amerika'nın askerleri, subayları bu terör örgütüyle beraber hareket ediyorlar. Amerika bunlara çok ciddi miktarda ne yazık ki silah vermiştir. Bunların içinde ağır silahlar vardır, hafif silahlar vardır, miktarı çok çok fazla" dedi.
ABD'nin Halep'in PYD/PKK kontrolündeki Kobani (Ayn el-Arab) ilçesinde inşa ettiği havaalanına da değinen Erdoğan, "Bu havaalanının inşasıyla birlikte tabi oraya yarın uçaklarını da indiriyor. İndirecek. Onunla da oraya yerleşecek. İnsana sormazlar mı, siz bunları niye yapıyorsunuz, niye buralara giriyorsunuz?" dedi.