İddianamede operasyonlarda 'Ergenekon' terör örgütünün hem kuruluş yapısı gereği hem amaç ve faaliyet alanları bakımından, hem de örgütün sivil unsurlarının oluşumu açısından silahlı bir örgüt olduğu dile getirildi. İddianamede, şöyle denildi: "Yasa gereği silah taşıma yetkisine sahip olan asker, polis vb. örgüt üyelerinin ruhsatlı silahlarının örgütün amaçlarını gerçekleştirme amacıyla edindiklerinden söz edilemeyeceğinden, örgütün silahlı örgüt olarak kabul edilmesinde bu kişilerin ruhsatlı silahları dikkate alınmamıştır. Ancak bu kişilerin ruhsatlı silah edinme imkanlarına karşın sahip oldukları ruhsatsız silah ve mühimmat ile diğer örgüt üyelerinde ele geçen çok çeşitli silah ve mühimmat, örgütün silahlı bir terör örgütü olması açısından yeterli bir delildir. 'Ergenekon' terör örgütünün hücre yapılanmalarında ele geçirilen patlayıcı maddelerin miktarı göz önüne alındığında, bu miktarda patlayıcı maddelerin legal amaçlarla bulundurulmasının mümkün bulunmadığı ya da iddia edildiği gibi çöplükten alınacak kadar az olmadığı, miktar olarak 'Ergenekon' terör örgütünün amaç ve faaliyetlerinde kullanmaya yetecek kadar bomba ve patlayıcı madde ile bunların mühimmatının bulunduğu görülmektedir." Suikast silahı olarak bilinen dürbünlü Kanas uzun menzilli nişancı tüfeğinin de örgütte bulunmasının, örgütün belgelerinde yer alan "gerektiğinde suikast yoluna başvurulması" amacıyla da örtüştüğü anlatılan iddianamede, "Yine bununla ilgili olarak şüpheli Vatan Bölükbaşoğlu'nun TİT adına hareket ettiğini ve bu amaçla suikast yapmak için yaşı küçük kişilere tekliflerde bulunduğu, Emin Caner Yiğit'te 'ölüm Allah'ın emri emir kuluyuz. TİT' yazılı üzerinde silah bulunan Türk Bayrağı resminin çıktığı, geçmişte Semih Tufan Gülaltay'ın da TİT örgütü adına, Akın Birdal'a suikast eylemini gerçekleştirdiği tespit edilmiştir" denildi. İddianamede, örgütün temel belgeleri arasında "Ergenekon Analiz Yeni Yapılanma ve Geliştirme Projesi" adlı dokümanın yer aldığı belirtiliyor. Söz konusu 25 sayfalık belgenin içeriğine ve bazı sanıklardan ele geçirilen belgelere ayrıntılarıyla yer verilen iddianamede, şöyle denildi: "Ergenekon terör örgütünün bütün kurallarının yazılı olduğu ve hiyerarşik ilişkilerin katı yazılı kurallarla belirlendiği belgelerden anlaşılmaktadır. Ergenekon terör örgütünün çok büyük ve kapsamlı olan yapılanması içerisinde örgüt içi disiplini sağlamak ve örgütün illegal faaliyetlerinin deşifre edilip örgütün üst düzey yöneticilerinin yapılan eylem ve fiillerden sorumlu tutulmasını engellemek için tüm prensiplerin yazılı hale getirildiği, ihanet edenin açıkça öldürüleceğinin dokümanda yazılarak örgütün dağılma ve deşifresini engellediği, sırf bu konuyla alakalı olarak Ergenekon bünyesinde örgüt içi araştırma ve istihbarat biriminin kurulduğu, şüpheli Semih Tufan Gülaltay'ın bilgisayarından elde edilen ve Kuvayı Milliye Derneği (1919) üye ve yöneticileri hakkında ayrıntılı düzenlenmiş istihbari bilgi notlarının bulunması bu birimin aktif halde tutularak örgütün devamlılığının temin edildiği anlaşılmıştır."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.