logo
29 NİSAN 2024

Ermenistan'da nasıl gözaltına alındığını anlattı

Geçen yıl Ermenistan'ın neredeyse tüm büyük şehirlerini eşiyle gezme fırsatı bulan gezgin Buğrahan Uzunca, oradaki gözlemlerini ve bir sohbet sırasında 'Karabağ konusunda Azerbaycan haklı' deyince nasıl gözaltına alınarak mağdur edildiğini anlattı
09.10.2020 10:20:00
Ermenistan'da nasıl gözaltına alındığını anlattı
Ermenistan'da nasıl gözaltına alındığını anlattı
Türkiye'de ve dünyanın birçok ülkesinde otostop çekip gezerek sosyal medyada fenomen olan gezgin çiftin erkek üyesi Buğrahan Uzunca, Ermenistan'da, Karabağ konusunda Azerbaycan'a destek çıktığı için yaşadığı mağduriyetini dile getirdi. Geçen yıl kasım ayında Ermenistan'a giden ve 17 gün boyunca Ermenistan'ın pek çok şehrini ziyaret eden gezgin Buğrahan Uzunca, yerli vatandaşların azımsanmayacak bir kısmının Karabağ meselesinde haksız olduklarını düşündüğünü aktardı. Uzunca; olayın halklar nezdinde değil, hükümetler ve devlet politikaları noktasında sorun teşkil ettiğini ifade etti. Yıllarca bir beyaz yakalı olarak yaşamını sürdürdükten sonra gezgin olmaya karar verip eşi Begüm Uzunca ile dünyayı gezmeye başlayan Buğrahan Uzunca, Ermenistan'da ırkçılıkla karşılaştığı; düşünce ve ifade özgürlüğünün ayaklar altına alınarak gözaltına alındığı bir olaydan da bahsetti. O dönemde bir düşmanlık oluşturmamak adına bu olayı takipçileriyle paylaşmayan Buğrahan Uzunca, günlerdir Ermenistan ve Azerbaycan arasında yaşanan çatışmaların üzerine, başından geçenleri bugün anlattı.



Karabağ Azerbaycan'ın deyince gözaltına alındı



2019 yılında 17 günlüğüne Ermenistan'a bir ziyarette bulunduklarını anlatan gezgin Buğrahan Uzunca, Ermenistan'ın neredeyse bütün büyük şehirlerini gezme fırsatı yakaladıklarını söyledi. Uzunca, başkent Erivan'da yaşadığı inanılmaz olayı şu şekilde anlattı:

'Biz gittiğimiz ülkelerde yalnızca turistik yerlere gidip, basit geziler yapmak değil de takipçilerimize o ülkelerin değişik yönlerini göstermeyi seviyoruz. Bu sebeple de bir sessiz tiyatro oyunu bulduk ve oraya gittik. Bizim Türkiye'den gezginler olduğumuzu öğrenen oyuncular, oyunun ardından bizimle kahve içmek istediler. 5 kişilerdi; hepsi genç, güzel, pırıl pırıl çocuklardı. Oyun bittikten sonra birlikte kahve içmeye gittik, sohbet ediyoruz. 4 tanesi, Ermeni halkının genelinde olduğu gibi, inanılmaz iyi, misafirperver ve çok arkadaş canlısıydı. Hiçbir sorun yok. Fakat aralarından bir tanesinde sürekli bir sıkıntı var. Belli ki o azınlık kesimden. Sürekli inanılmaz bir milliyetçilik, alttan alttan laf sokma seziyorum. Birkaç defa politika hakkında ne düşündüğümü sorarak denemeler yaptı. Ben de 'buraya politika konuşmak için gelmedik, boş ver' falan dedim. Birkaç kez denedi, ondan sonra olayı Karabağ meselesine getirdi ve 'Karabağ Ermenilerindir' tarzında açıklamalar yaptı. Ben de dünya üzerindeki hiçbir ülkenin, hatta Ermenistan'ın bile, Dağlık Karabağ Cumhuriyet'ini -Artsah denilen sözde cumhuriyeti- tanımadığını söyledim. Dünya üzerinde hiçbir ülkenin o toprakların, yani Karabağ'ın sahibinin Ermenistan olduğunu kabul etmediğinden ve bu toprakların Azerbaycan'ın hakkı olduğundan bahsettim. Bu meselenin tarihini de araştırdığımı ve Azerbaycan'ın yüzde 100 haklı olduğunu anlatmaya çalıştım. Ben böyle söyleyince birden ayağa kalktı, enteresan sinirli hareketler yaptı. Sohbet esnasında da Ermenistan'a gelmeden bir gün önce Azerbaycan'da olduğumuzu söylemiştik. Böyle olunca iyice garip bir durum oldu. Bir gün önce Azerbaycan'dan gelmişiz, şimdi Ermenistan'da böyle hassas bir konuda bu şekilde konuştuğum zaman o kişi inanılmaz hareketler yaptı, sinirlendi, bir şeyler söyledi ve gitti. Sonra yanında üç tane polisle geldi. Adam, 'Bu kişi böyle söylüyor, bir gün önce de Azerbaycan'dan gelmiş, bu sanırım bir ajan' tarzında laflar etti. Öteki arkadaşları da şaşırdı tabii o böyle söyleyince. Yani polisleri bizzat yanına alarak geldi. Öteki arkadaşları ona 'Sen ne yapıyorsun, ne saçmalıyorsun' gibi sözlerle karşı çıkmaya çalışsa da adam onları da susturdu ve polisler beni alıp karakola götürdü. İki saat boyunca bir sorgudan geçtim. 'Neden buraya geldin, neden bir gün önce Azerbaycan'daydın, Karabağ konusunda neden böyle söyledin, sen ajan mısın, sen terörist misin'' tarzında iki saat sorguya çekildim. Çok gergin bir ortam vardı. Yani şunu söyleyebilirim ki polislerde halktaki o sevecenlik, arkadaşlık yok. Dediğim gibi zaten bu sorun hükümet boyutunda bir sorun. Yoksa halklar birbirini çok seviyor. Şuraya bir Ermeni arkadaşımı getirsem buradaki insanlar da ona kötü davranmayacaktır. Olay polis, kolluk kuvvetleri arasında ve hükümetler boyutunda bir problem. Sonrasında beni adli suçlularla birlikte aynı nezarete koydular. İki saat de orada bekletildim. Mesela yanımda eli yüzü kan içinde olan, adam yaralama suçundan içeri girmiş biri vardı. Nezarette o var, sürekli Ermenice bir şeyler söylüyor anlamıyorum falan derken gerçekten zor dakikalar yaşadım. Daha sonrasında kaldığımız otelin sahibi araya girdi. 2 saat sorgu 2-3 saat de nezaret olmak üzere yaklaşık 4-5 saat geçirdim orada. Ardından nihayet oradan çıkabildim.'



'Ermeni halkı da Karabağ'ın sahibinin Azerbaycan olduğuna inanıyor'



Yaşanan gözaltına alınma olayının ardından otel müdürü ile yolda sohbet etme fırsatı bulduklarını ifade eden Buğrahan Uzunca, 'Nezaretten beni almaya gelen otel müdürü ile yolda sohbet etme fırsatımız oldu. Bana dedi ki 'Laf aramızda ama ben Karabağ'ın kesinlikle Azerbaycan'ın hakkı olduğunu düşünüyorum'. Yani birçok Ermeni vatandaşı kesinlikle kendilerinin orada işgalci olduklarını kabul ediyorlar ve bu konuyu bu şekilde değerlendiriyorlar. Sadece dediğim gibi o yüzde 10-20'lik bir kesim çok milliyetçi ve orası bizim, burası bizim, biz inanılmazız, mükemmeliz tarzında değerlendiriyorlar. Bu şekilde değerlendirmelerinin sebebi de orasının çok fakir ve demokrasi açısından da çok zayıf bir ülke olması. Baştakiler de bunu bu şekilde kullanıyor. Yani halkın gözünü milliyetçilikle kör ederek kendilerine çıkar sağlamaya çalışıyorlar, ama dediğim gibi Ermeni halkının azımsanmayacak bir kısmı Karabağ'ın Azerbaycan'a ait olduğunu, kendilerinin orada işgalci olduğunu kabul ediyor' diye belirti.



'O dönem bu olayı takipçilerimle paylaşmak istemedim'



O dönemde başından geçen bu olayı takipçileriyle paylaşmak istemediğine değinen Uzunca, 'Dediğim gibi orada çok arkadaş canlısı insanlar vardı ve bu olayın bütün Ermenistan'a yayılmasını istemedim. Herkesi öyle zannetmesinler, çok hassas bir konu ve zaten çok fazla bilgi kirliliği var. Bir düşmanlık yaratmamak adına bundan hiç bahsetmedim. Gördüğüm şekilde halkın bize karşı ne kadar sevecen olduğundan bahsettim. Ama anlattığım gibi bu Karabağ konusunda ve Ermenistan halkının gözünü boyayan, onları aptal yerine koyma aracı olarak kullanılan o milliyetçiliğin nelere kadir olduğunu gördük. Öteki arkadaşları durdurmaya çalıştığı halde çocuk bana bu tarz bir harekette bulundu ve polis de gerçekten çok kaba ve saygısızdı diyebilirim' diyerek sözlerine noktaladı. İHA
Üç AB ülkesi vize başvurusu almayı durdurdu
Vizesizi geçtik vizeyle bile hayal!
CNN International’dan İmamoğlu röportajı
'Muhalefetin en iyi umudu'
Trabzonspor'dan muhteşem geri dönüş
Onuachu attığı gollerle yıldızlaştı
Yapılan o zamma tepki gösterdi
Resmen uçuyoruz!
Göztepe yeniden Süper Lig'de
2 senelik hasret bitti
İsrail 'Gazze'deki katliama devam' dedi
Savaşı sürdürme planı onaylandı!
Minik Edanur'un cenazesi ailesine verilmedi
DNA testinin sonucu bekleniyor
Program seçimi ne anlama geliyor?
Özgür Özel’den ‘Asker’ mesajı
'Kaybede kaybede kazanmayı öğrendik'
Seçim zaferinin sırrını açıkladı
İYİ Parti'de kurultay sonrası sular durulmadı
'İstifa furyası olabilir'
Beşiktaş'ta zincirleme trafik kazası
Çok sayıda araç bir birine girdi!
Baş asacı, kapıcı başı, hancı, çamaşırcı
Anadolu'da 4 bin yıl önceki meslekler
İsrail polisi azgınlara koruma sağladı
Yerleşimciler Mescid-i Aksa'yı bastı
Korhan Berzeg’in ölümünde sır perdesi kalkmadı
Eşi ve kızı soruları yanıtsız bıraktı
Üretimi Konya'da yapıldı
Koca Yusuf, Gabar'da petrol arıyor
Üç AB ülkesi vize başvurusu almayı durdurdu
Vizesizi geçtik vizeyle bile hayal!
CNN International’dan İmamoğlu röportajı
'Muhalefetin en iyi umudu'
Trabzonspor'dan muhteşem geri dönüş
Onuachu attığı gollerle yıldızlaştı
Yapılan o zamma tepki gösterdi
Resmen uçuyoruz!
Göztepe yeniden Süper Lig'de
2 senelik hasret bitti
İsrail 'Gazze'deki katliama devam' dedi
Savaşı sürdürme planı onaylandı!
Minik Edanur'un cenazesi ailesine verilmedi
DNA testinin sonucu bekleniyor
Program seçimi ne anlama geliyor?
Özgür Özel’den ‘Asker’ mesajı
'Kaybede kaybede kazanmayı öğrendik'
Seçim zaferinin sırrını açıkladı
İYİ Parti'de kurultay sonrası sular durulmadı
'İstifa furyası olabilir'
Beşiktaş'ta zincirleme trafik kazası
Çok sayıda araç bir birine girdi!
Baş asacı, kapıcı başı, hancı, çamaşırcı
Anadolu'da 4 bin yıl önceki meslekler
İsrail polisi azgınlara koruma sağladı
Yerleşimciler Mescid-i Aksa'yı bastı
Korhan Berzeg’in ölümünde sır perdesi kalkmadı
Eşi ve kızı soruları yanıtsız bıraktı
Üretimi Konya'da yapıldı
Koca Yusuf, Gabar'da petrol arıyor

Şehit Başkomiser Kamuran Üçgül Osmaniye'de toprağa verildi

Adıyaman'da bir polis memuru tarafından açılan ateş sonucu şehit olan Başkomiser Kamuran Üçgül, memleketi Osmaniye'nin Kadirli ilçesinde toprağa verildi.
28.04.2024 18:21:00 / Güncelleme: 28.04.2024 18:26:20
İhlas Haber Ajansı
Şehit Başkomiser Kamuran Üçgül Osmaniye'de toprağa verildi
Şehit Başkomiser Kamuran Üçgül Osmaniye'de toprağa verildi
Adıyaman kent merkezindeki Altınşehir Polis Merkezi Amirliği'nde bir polis memuru tarafından açılan ateş sonucu Asayiş Şube Müdürlüğü Ekipler Amiri Komiser Gökhan Özer ve Karakol Amiri Başkomiser Kamuran Üçgül şehit olmuştu.

Karakol Amiri Başkomiser Kamuran Üçgül'ün cenazesi, Osmaniye'nin Kadirli ilçesinde toprağa verildi.



Şehidin cenazesi, babaevinde helallik alınmasının ardından ilçedeki Asri Mezarlığı'na getirildi. İkindi namazını müteakip İl Müftüsü Ali Çakmak'ın kıldırdığı cenaze namazının ardından şehit polis, mezarlık içindeki şehitlikte gözyaşları arasında toprağa verildi.

Cenazede şehit polisin babası Mehmet Akif Üçgül, annesi Gülhan Üçgül, eşi Mutlu Üçgül ve çocukları İremsu ve Metehan Üçgül gözyaşlarına hakim olamadı.



Şehidin kızı İremsu Üçgül, Türk bayrağına sarılarak ağladı.

Cenaze törenine Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Çalışkan, Asayiş Daire Başkanı Tolga Yılmaz, Osmaniye Valisi Erdinç Yılmaz, Osmaniye Belediye Başkanı İbrahim Çenet ve vatandaşlar katıldı.

İBB çukurunda öldü, cenazesi ailesine verilmedi

Küçükçekmece Menekşe'de İBB'nin çalışması sırasında oluşan su dolu çukura düşerek hayatını kaybeden 5 yaşındaki minik Edanur'un cenazesi ailesine verilmedi
28.04.2024 17:28:00 / Güncelleme: 28.04.2024 17:33:49
İHA
İBB çukurunda öldü, cenazesi ailesine verilmedi
İBB çukurunda öldü, cenazesi ailesine verilmedi
Küçükçekmece Menekşe'de İBB'nin çalışması sırasında oluşan su dolu çukura düşerek hayatını kaybeden 5 yaşındaki minik Edanur'un annesi konuştu. Cezaevinden izinli çıkan ve soluğu Adli Tıp Kurumu'nda alan acılı anne Nurcan Gezer, "Çocuğumu Edirne cezaevinde yanıma almak istedim ancak izin vermediler. Cenazeyi alabilmemiz için DNA testi istiyorlar" ifadelerini kullandı.  

Küçükçekmece Menekşe sahilinde dün teyzesi ve akrabaları ile pikniğe giden 5 yaşındaki Edanur Gezer, İBB çalışması sonucu oluşan su dolu çukura düşerek hayatını kaybetmişti. Minik Edanur'un cenazesi otopsi işlemleri için Adli Tıp Kurumu'na getirildi. Edenur'un anne ve babasının cezaevinde olduğu öğrenildi. Kızının ölümü üzerine cezaevinden izinli çıkan Bulgaristan vatandaşı acılı anne Nurcan Gezer, Adli Tıp Kurumu'na geldi.

Edirne cezaevinden izinli çıktığını anlatan Nurcan Gezer, "Ben cezaevinde çocuğumu yanıma almak istedim. 'Bakacak kimsem yok' dedim ama izin vermediler. Şimdi cenazesini almaya geldim. Kızımın babası Türk vatandaşı. Cenazeyi vermek için DNA testi istiyor savcılık. Ben biran önce kızımın cenazesini almak istiyorum" ifadelerini kullandı.

Kızının teyzesi ile birlikte yaşadığını söyleyen Gezer, "Denize piknik alanına gitmişler. Piknik alanında oynarken çukurun içine düşmüş. Çocuğu göremeyince güvenliğe gitmişler. Güvenlik görevlileri direk kuyuya bakmaya gitmiş. Kardeşim direk suya atlamış çocuğu kurtarmaya çalışmış. Güvenlik hiçbir şey yapmamış. Kızımı en son 1.5 ay Silivri cezaevinde görmüştüm. Edirne'ye nakil olduktan sonra hiç göremedim" şeklinde konuştu.

Minik Edanur'u su birikintisinden çıkartan dayı Selçuk Yaşar ise "Böyle bir şey olamaz. Biz adalet istiyorum. Ben atlayıp çıkardım yeğenimi. Güvenlik hiçbir şey yapmadı. Kucağıma aldığımda gitmişti. Beni yutuyordu çukur beni içine çekecekti. Orada bu alanın çevrilmesi gerekliydi. Etrafında hiçbir şey yoktu. Su üstünü kapatmış. Ailesi perişan durumda. Cenazeye kaldıramıyoruz" diye konuştu.

Minik Edanur'un kimlik belgesinin bulunmadığı, cenazesinin aileye teslim edilebilmesi için DNA testi  sonuçlarının bekleneceği öğrenildi.

Motosikletli saldırganlardan Etiler Nusret'e silahlı saldırı

Etiler'de gece saatlerinde Nusret isimli et restoranına motosikletli şahıslar tarafından silahlı saldırı düzenlendi. Saldırıda kurşun restoranın yanındaki bankaya isabet ederken, restorana herhangi bir isabet olmadı. Ölen ya da yaralananın olmadığı olayla ilgili polis, peşine düştüğü saldırganın peşinden de ateş açtı.
28.04.2024 13:57:00 / Güncelleme: 28.04.2024 15:51:23
İhlas Haber Ajansı
Motosikletli saldırganlardan Etiler Nusret'e silahlı saldırı
Motosikletli saldırganlardan Etiler Nusret'e silahlı saldırı

Olay, saat 02.00 sıralarında Beşiktaş Etiler Nispetiye Caddesi üzerinde meydana geldi.

Edinilen bilgiye göre gece saatlerinde motosikletle gelen kasklı iki saldırgandan biri, Nusret isimli et restoranına ateş açtı.

Ancak kurşun restorana değil yanında bulunan bir bankaya isabet etti. Olay esnasında devriye gezen Beşiktaş polisi, araçla hemen motosikletli saldırganın peşine takıldı.

O esnada polis, 'dur' ihtarına uymayan saldırganın peşinden birkaç el ateş açtı. Ardından saldırganlar kaçarak izlerini kaybettirdi. Olayın ardından polis ekipleri saldırganları yakalamak çalışma başlattı. Olay yeri inceleme ekipleri kovanları alarak incelemek üzere delil torbasına koydu. Çalışmaların devam ettiği bilgisine ulaşıldı.



Geçtiğimiz ay da saldırı düzenlenmişti

Öte yandan, geçtiğimiz 21 Mart Perşembe günü saat 05.00 sıralarında yine Nusret isimli et restoranına motosikletle gelen kasklı 2 saldırgan tarafından silahlı saldırı düzenlenmişti.

Saldırıya yönelik soruşturmada Y.Y. ve O.Y. Antalya'da, H.A.K. ve U.K. Eyüpsultan'da, M.A.Y. Beylikdüzü'nde olmak üzere İstanbul ve Antalya'da toplam 5 şüpheli yakalanmıştı.

Korhan Berzeg’in eşi ve kızı soruları cevapsız bıraktı

Ünlü ekonomist Korhan Berzeg memleketi Balıkesir'de kaybolmuş ve geçtiğimiz günlerde kemikleri bulunmuştu. Ünlü ekonomistin eşi Angela Berzeg ve kızı Nisa Berzeg, soruları cevapsız bıraktı.
28.04.2024 11:39:00 / Güncelleme: 28.04.2024 11:44:16
İhlas Haber Ajansı
Korhan Berzeg’in eşi ve kızı soruları cevapsız bıraktı
Korhan Berzeg’in eşi ve kızı soruları cevapsız bıraktı

Ünlü ekonomist Korhan Berzeg, Balıkesir Gönen Armutlu Mahallesi'ndeki yazlık evinden 17 Haziran 2023 tarihinde sabah yürüyüşü yapmak için köpeği "Tina" ile ayrılmıştı. Haber alınamayan 83 yaşındaki ekonomist Korhan Berzeg için İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü koordinasyonunda çalışma başlatılmıştı.

Ekipler, Armutlu ve çevresindeki ormanlık bölgenin yanı sıra yakın mahallelerde, su kuyuları, dere yatakları ve mağaralarda günlerce Berzeg ve köpeğini aramış, ancak herhangi bir ize rastlayamamıştı. Vatandaşlar tarafından 29 Ağustos 2023 tarihinde bulunan köpeği 'Tina' ailesine teslim edilmişti.

23 Nisan'da Armutlu'ya yaklaşık 4 kilometre uzaklıkta, mahalle sakinleri tarafından kemik ve kıyafet parçaları ile kimlik ve banka kartları bulundu. Bulunan kemik parçaları Adli Tıp Kurumuna gönderildi. Yapılan çalışmada, kemik parçalarından alınan DNA'nın Korhan Berzeg'in kızı Nisa Berzeg'den alınan DNA ile eşleştiği öğrenildi.

Aile, soruları yanıtsız bıraktı

Kemik parçalarına ulaşılan 83 yaşındaki ekonomist Korhan Berzeg'in eşi Angela Berzeg, kızı Nisa Berzeg ve köpekleri 'Tina' Büyükada'daki evlerine girerken görüntülendi. Aile, soruları yanıtsız bıraktı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.