Bu milletin öteden beri en büyük talihsizliği siyasetçisi ve entelektüelinin mensubu olduğu milleti bir türlü anlayamaması, diğer yandan da, anlamadığı Batı'yı, sanki anlamış gibi, halkına yanlış anlatmasıdır Bunun en çarpıcı ve acı bir örneğini Papa 16. Benediktus'un Türkiye'yi ziyareti ile bir defa daha yaşadık. Tarihçiler, sosyal bilimciler ve teologlar Papa'nın Türkiye'yi ziyaretinin üç amacı olduğunu söylüyor.  Bizzat Vatikan da, tarihçiler, teologlar ve sosyal bilimcilerin söylediğini tekrarlayıp duruyor.l- Vatikan'a göre bu topraklar kadim Hıristiyanlığın vatanıdır. Bugün  Anadolu'da yoğun bir misyonerlik faaliyeti yürütülmekte, lakin bu faaliyetler Müslüman Türk halkı tarafından hoş karşılanmamakta, ayrıca, Türkiye'deki Hıristiyanlar devletin önayak olduğu çeşitli engellemelerle karşı karşıya bulunmaktalar.Papa bu ziyaretle Türkiye'deki Hıristiyanlara moral  ve Anadolu'daki misyonerlik faaliyetlerine destek vermiş, devletten de, onların önündeki her türlü engelin kaldırılması talebinde bulunmuştur.2- Ziyaretin ikinci önemli sebebi ise, Fener Patrikhanesi'nin  "Ekümenik Patrikliğine"  destek vermektir. Bu destek bâzıları tarafından Hıristiyanlar arası bir mesele gibi görülebilir amma, aslında, meselenin arkasında ABD ve Batı'nın bir Yunan Kültür ürünü olduğunu kabul ve deklare eden AB vardır. Mesele, AB ve ABD ile, Rusya arasında bir çıkar çatışmasıdır. 250 milyonluk bir Ortodoks cemaati bulunan Rus Ortodoks Kilisesi'nin yerine, birkaç bin kişilik cemaati bulunan İstanbul'daki Fener Rum Ortodoks Kilisesini  koymaktır. Yani, Globalizm, NATO, Demokrasi, Kapital gibi pek çok manivelayı emperyal emellerinin tahakkuku için devrede tutan ABD ve AB, milli refleks taşıyan Ortodoksluğu, rakip güç olarak gördüğü Rusya'nın elinden almak için Fener Patrikhanesi'nin temelsiz amma tarihi emellerine destek vermekte, bu desteğe el uzatması için de Vatikan'ı devreye sokmuş bulunmaktadır. Özetin özeti, Amerika ve Avrupa ittifakı bu bahiste Türkiye toprakları üzerinde Rusya ile çarpışmaktadır. Tıpkı Suriye, Yunanistan, ABD, İsrail ve ABD'nin kendi çıkarları için Türkiye ile, Türkiye topraklarında PKK vasıtasıyla on yıllarca savaşması gibi bir şeydir bu.3- Papa'nın Türkiye'yi ziyaretinin bir başka sebebi ise, kendi müminlerine, Haçlı seferleri süresince olduğu gibi bir "Öteki" takdim etmek, daha doğrusu kadim "Öteki"yi hatırlatmaktır. Çünkü bugün Batı'da artık kilise ve papalık kimsenin umurunda değildir. Batı gittikçe dinsizleşmekte, yahut Hıristiyanlıktan vazgeçip başka dinlere intisap etmektedir. Papalık, onlarca yıl eğitim verdiği on binlerce misyoner vasıtasıyla yüz milyarlarca lira harcayarak birkaç cahil ve ekonomik bakımdan muhtaç Müslüman'ı Hıristiyan yapabilirken, Müslümanlar hiçbir misyonerlik faaliyetinde bulunmadığı halde, Batı'nın en okumuş yazmışları kendiliğinden Hıristiyanlıktan vazgeçip Müslüman olmaktadırlar. Vatikan bundan çok rahatsızdır ve onun için Hıristiyanlığa bir "millilik kazandırmak" istemekte, bunun için de yeniden Türkleri ve İslam'ı öteki göstermek ihtiyacı duymaktadır. 16. Benediktus da böyle yapmış, önce Hz. Muhammed'i, Kur'an-ı ve Müslümanları aşağılamış, ardından da, bu coğrafyayı ziyaret ederek, "Bakınız ben hem aşağılıyor, hem ayaklarımın altına kırmızı halılar serdirtiyorum, sizler de hiç olmazsa kültürel olarak Hıristiyanlığa sahip çıkın!" mesajı vermiştir.Kim ne derse desin işin özü budur. Bizim gibi açık kelimelerle olmasa bile, tarihçiler, teologlar ve sosyologlar bunu böyle değerlendirmektedir. Bu gezi ile Papa ve arkasındakiler bu üç amacı fazlasıyla gerçekleştirmişlerdir.Bu üç amaç da Türk ve İslâm dünyası için yeni bir Haçlı seferi ve zaferidir.Başbakan Erdoğan'ın ise bu ziyaretten çıkardığı ders, "Papa'nın AB konusunda Türkiye'yi desteklediği"dir. Güler misin ağlar mısın. Neyse ki Vatikan, "Biz öyle bir şey demedik" açıklaması yaptı da, Türk milleti Erdoğan'ın Papa'yı hiç anlamadığını ama onu Türk insanına yanlış anlattığını, işin sahibinden öğrendi.Hürriyet'in Yönetmeni Özkök ise, Papa'nın cami ziyaretindeki sakinlik ve sessizliğini, "Papa kıyama durdu. Papa'nın ziyareti sayesinde sadece Batı değil biz de namazla ilgili kavramları manşete çıkardık. Papa'nın jesti hepimizin hoşuna gitti" diye yorumluyor ve Diyanet İşleri Başkanı Papa'nın yaptığını yapabilir, yani Bardakoğlu  "Haç çıkarabilir mi?" diye soruyor. Özkök'ün Papa'nın ziyaretinden anladığı da işte bu. Yani Diyanet İşleri Başkanı'nı "hoşgörüsüzlük" le suçlayıp, Sayın Bardakoğlu ve hepimize Papa'yı örnek göstermek..Görüyor musunuz Türk insanının talihsizliğini... Hasan Demir/ Yeniçağ