Palandöken dağları bir yumurta gibi bembeyaz olunca minareler, kubbeler, kümbetler, kaleler ve kuleler "İşte biz buradayız" dercesine ilk bakışları celbediyorlar.
Çifte minareler ve muhteşem Ulu Cami bin yıl ötelerden, ceddimiz Selçuklu'dan, şehid dedemiz Sultan Alparslan'dan nice anlamlı selamlar fısıldıyorlar.
Tartışmasız sahabe-i kiramdan olduğu kabul edilen Abdurrahman Gazi hazretlerinin türbesi, minare ve kubbesi, uzaktan bakınca, bembeyaz bir panoya yerleştirilmiş altın işlemeli muhteşem bir şaheser gibi Palandöken'in bağrından sizi selamlıyor.
"Bir şimşek çakıyor yine bir şimşek/Çakıyor Erzurum tabyalarından" mısraları eşliğinde Aziziye, Hamidiye, Mecidiye tabyalarına doğru döndüğünüzde mütevazı, üstü toprakla örtülü bir binadan, şehitlerin size baktığı hissine kapılıyorsunuz. Ve tabiî sözkonusu Erzurum ve aylardan Mart olunca lapa lapa yağan karla merhabalaşıyorsunuz.
Erzurum'un düşman işgalinden kurtuluşunun 84. yıldönümünde yapılanları, 12 Mart kutlama törenlerini Erzurumlulardan dinlediğinizde bir hafta önceden gelmediğinize hayıflanıyorsunuz. 12 Mart vesilesi ile mahalli basında yer alan yazılara haber ve röportajlara göz attığınızda; Ermeniler'den, Ruslar'dan, topyekün haçlı dünyasından çekmediği kalmamış olan Erzurumlu'nun, AB, IMF ve Ermeni soykırımı iddiaları karşısında son derece hassas, son derece duyarlı olduğunu farkediyorsunuz. Birebir insanlarımızı dinlediğinizde ve mahalli basını taradığınızda Bağımsız Türkiye Partisi'nin seslendirdiği gerçeklerin ne kadar isabetli olduğunu bizzat müşahede ediyorsunuz.
Anadolu'nun çilekeş insanı, şehit torunları Bağımsız Türkiye Partisi adına her kimle karşılaşıyorsa "elinizi çabuk tutun" diyorlar. Bir yıl önceden başlatılan muhteşem mitingleri adım adım izlediklerini, geçtiğimiz günlerde yapılan Trabzon, Bursa ve Gaziantep programlarını ve bu programlarda Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in konuşmalarını pürdikkat dinlediklerini söylüyorlar ve ekliyorlar; biz her şeyin farkındayız, elinizi çabuk tutun.
Erzurum'da, mahalli basında yer alan ve BTP'nin söylemleri ile çokça paralellik arzeden çalışmalardan alıntılar yapacağımıza söz vererek, bu yazıyı Oltu ziyareti ile bitirmek istiyorum.
Erzurum'daki kutlama törenlerine yetişememiş olmanın üzüntüsünü yaşadığım için 25 Mart'ta yapılan Oltu'nun kurtuluş yıldönümü programlarına özellikle gittim.
Hava yağışlı olmasına rağmen Oltu Kalesi'nin etrafı, doksan yaşındaki ihtiyarlardan kundaktaki bebeklere kadar bütün Oltulularca hıncahınç doldurulmuştu, bir bayram atmosferinde pürdikkat programı takip ediyorduk. Önce temsili düşman kuvvetleri tarafından Oltu'nun işgalini, "Göç göç oldu göçler yola dizildi" türküsü eşliğinde kadın, çoluk çocuk, ihtiyarların zor şartlarda göç edişini izledik. Şehre giren düşman kuvvetlerinin ilk fırsatta okunan ezanı susturması ve bayrağı indirmesi hepimizi göz yaşlarına boğdu, çok geçmeden Mehmetçikle elele Yasin dayıların, Yusuf amcaların, Fatma ninelerin yani milli kuvvetlerin tekbir sedalarıyla şehre girişlerini izledik ve az önceki hüzün gözyaşlarımız yerini sevinç gözyaşlarına bıraktı. Öğrencilerin okudukları kahramanlık şiirleri, okulların folklor ekiplerinin sergiledikleri oyunlar ve ilköğretim çağındaki yavrulardan oluşan mehter takımı bir de meşhur hançer barı programın dikkat çekici bölümleri idi.
Günün anlam ve önemini anlatmak üzere kürsüye çıkan belediye başkanının konuşması boyunca Yusuf Ziya Bey'in, Yasin Haşimoğlu'nun, Halit Paşa'nın, Kâzım Karabekir'in isimlerini duyamadık ve tabiî üzüldük.
Erzurum Kongresi'yle ilk Kuvay-ı Milliye hareketine ilham kaynağı olan Erzurum, ikinci Kuvay-ı Milliye hareketini de bağrına basmaya hazır.
Not: Bağımsız Türkiye Partisi Erzurum İl Teşkilatınca hazırlanan panel bu akşam Erzurum düğün salonunda icra edilecek. Muharrem Bayraktar, Hilmi Yıldırım, Ömer Turan ve Lütfullah Dereci'nin katılacakları, BTP'nin siyasî ve ekonomik görüşlerini anlatacakları panele tüm Erzurumluları bekliyoruz.
Çifte minareler ve muhteşem Ulu Cami bin yıl ötelerden, ceddimiz Selçuklu'dan, şehid dedemiz Sultan Alparslan'dan nice anlamlı selamlar fısıldıyorlar.
Tartışmasız sahabe-i kiramdan olduğu kabul edilen Abdurrahman Gazi hazretlerinin türbesi, minare ve kubbesi, uzaktan bakınca, bembeyaz bir panoya yerleştirilmiş altın işlemeli muhteşem bir şaheser gibi Palandöken'in bağrından sizi selamlıyor.
"Bir şimşek çakıyor yine bir şimşek/Çakıyor Erzurum tabyalarından" mısraları eşliğinde Aziziye, Hamidiye, Mecidiye tabyalarına doğru döndüğünüzde mütevazı, üstü toprakla örtülü bir binadan, şehitlerin size baktığı hissine kapılıyorsunuz. Ve tabiî sözkonusu Erzurum ve aylardan Mart olunca lapa lapa yağan karla merhabalaşıyorsunuz.
Erzurum'un düşman işgalinden kurtuluşunun 84. yıldönümünde yapılanları, 12 Mart kutlama törenlerini Erzurumlulardan dinlediğinizde bir hafta önceden gelmediğinize hayıflanıyorsunuz. 12 Mart vesilesi ile mahalli basında yer alan yazılara haber ve röportajlara göz attığınızda; Ermeniler'den, Ruslar'dan, topyekün haçlı dünyasından çekmediği kalmamış olan Erzurumlu'nun, AB, IMF ve Ermeni soykırımı iddiaları karşısında son derece hassas, son derece duyarlı olduğunu farkediyorsunuz. Birebir insanlarımızı dinlediğinizde ve mahalli basını taradığınızda Bağımsız Türkiye Partisi'nin seslendirdiği gerçeklerin ne kadar isabetli olduğunu bizzat müşahede ediyorsunuz.
Anadolu'nun çilekeş insanı, şehit torunları Bağımsız Türkiye Partisi adına her kimle karşılaşıyorsa "elinizi çabuk tutun" diyorlar. Bir yıl önceden başlatılan muhteşem mitingleri adım adım izlediklerini, geçtiğimiz günlerde yapılan Trabzon, Bursa ve Gaziantep programlarını ve bu programlarda Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in konuşmalarını pürdikkat dinlediklerini söylüyorlar ve ekliyorlar; biz her şeyin farkındayız, elinizi çabuk tutun.
Erzurum'da, mahalli basında yer alan ve BTP'nin söylemleri ile çokça paralellik arzeden çalışmalardan alıntılar yapacağımıza söz vererek, bu yazıyı Oltu ziyareti ile bitirmek istiyorum.
Erzurum'daki kutlama törenlerine yetişememiş olmanın üzüntüsünü yaşadığım için 25 Mart'ta yapılan Oltu'nun kurtuluş yıldönümü programlarına özellikle gittim.
Hava yağışlı olmasına rağmen Oltu Kalesi'nin etrafı, doksan yaşındaki ihtiyarlardan kundaktaki bebeklere kadar bütün Oltulularca hıncahınç doldurulmuştu, bir bayram atmosferinde pürdikkat programı takip ediyorduk. Önce temsili düşman kuvvetleri tarafından Oltu'nun işgalini, "Göç göç oldu göçler yola dizildi" türküsü eşliğinde kadın, çoluk çocuk, ihtiyarların zor şartlarda göç edişini izledik. Şehre giren düşman kuvvetlerinin ilk fırsatta okunan ezanı susturması ve bayrağı indirmesi hepimizi göz yaşlarına boğdu, çok geçmeden Mehmetçikle elele Yasin dayıların, Yusuf amcaların, Fatma ninelerin yani milli kuvvetlerin tekbir sedalarıyla şehre girişlerini izledik ve az önceki hüzün gözyaşlarımız yerini sevinç gözyaşlarına bıraktı. Öğrencilerin okudukları kahramanlık şiirleri, okulların folklor ekiplerinin sergiledikleri oyunlar ve ilköğretim çağındaki yavrulardan oluşan mehter takımı bir de meşhur hançer barı programın dikkat çekici bölümleri idi.
Günün anlam ve önemini anlatmak üzere kürsüye çıkan belediye başkanının konuşması boyunca Yusuf Ziya Bey'in, Yasin Haşimoğlu'nun, Halit Paşa'nın, Kâzım Karabekir'in isimlerini duyamadık ve tabiî üzüldük.
Erzurum Kongresi'yle ilk Kuvay-ı Milliye hareketine ilham kaynağı olan Erzurum, ikinci Kuvay-ı Milliye hareketini de bağrına basmaya hazır.
Not: Bağımsız Türkiye Partisi Erzurum İl Teşkilatınca hazırlanan panel bu akşam Erzurum düğün salonunda icra edilecek. Muharrem Bayraktar, Hilmi Yıldırım, Ömer Turan ve Lütfullah Dereci'nin katılacakları, BTP'nin siyasî ve ekonomik görüşlerini anlatacakları panele tüm Erzurumluları bekliyoruz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- İnsanlığın yüzkarası / 01.09.2025
- Bütün sırların ortaya saçılacağı gün… / 26.08.2025
- Bağlandı yollarım kaldım çaresiz / 23.08.2025
- Ey dünya! Elini çabuk tut / 21.08.2025
- Kârlı ihanetler! / 20.08.2025
- Soykırımcı İsrail Azerbaycan’ın neyi oluyor? / 17.08.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayanlar / 16.08.2025
- İnsanlık ölüyor ölmüş insanlık / 14.08.2025
- İnsan olan insana bunu yapar mı? / 13.08.2025
- Veyl olsun zulme meyledenlere / 12.08.2025
- Bütün sırların ortaya saçılacağı gün… / 26.08.2025
- Bağlandı yollarım kaldım çaresiz / 23.08.2025
- Ey dünya! Elini çabuk tut / 21.08.2025
- Kârlı ihanetler! / 20.08.2025
- Soykırımcı İsrail Azerbaycan’ın neyi oluyor? / 17.08.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayanlar / 16.08.2025
- İnsanlık ölüyor ölmüş insanlık / 14.08.2025
- İnsan olan insana bunu yapar mı? / 13.08.2025
- Veyl olsun zulme meyledenlere / 12.08.2025