Eşbaşkanlığın ağırlık merkezi köşke kayabilir!

Erken seçime gitmeden cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ısrar eden AKP hükümeti, acaba Başbakanlık makamı ve Cumhurbaşkanlığı makamının her ikisini birden ele geçirmek mi istiyor? Yoksa Başbakanlık makamının AKP hükümetinin elinden kaçacağını fark ettikleri için Küresel güçlere olan hizmetlerini devam ettirebilmek için ağırlık merkezlerini köşke mi kaydırma düşüncesindeler?AKP eridi, hem de mum gibi eridi. Milletin kızgınlığı artıkça bu erime de her geçen gün daha büyük bir ivme kazanıyor.Muhtemel bir erken seçimden sonra AKP hükümetinin aldığı oylarda 2002'ye oranla büyük bir düşüş olacağı konusunda herkes hemfikir, hükümet bile. İfade etmeseler de davranışları bunu çoktan fark ettiklerini gösteriyor. Bu da Başbakanlık makamının AKP'nin elinde olmayacağını ya da AKP hükümette yer alsa bile bir koalisyon ufukta gözüktüğü için küresel güçlerin isteklerini yerine getirmede bugünkü kadar rahat olmayacaklarını gösteriyor. Bu beklenen gerçekleşirse BOP projesi gibi AKP'nin içinde yer aldığı projeler ne olacak? İşte bu sebepten dolayı her türlü gerginliği göze alarak köşke bir AKP'li çıkarmak istiyorlar.BOP, Medeniyetler arası ittifak ve dinlerarası diyalog çerçevesinde düşünen bir kişi Cumhurbaşkanlığı makamında oturursa, Başbakanlık elden çıksa bile bu küresel projelere hizmet edecek önemli bir makam en azından yedi yıllığına garanti edilmiş demektir. Başta BOP olmak üzere bütün benzeri projelerde Cumhurbaşkanlığı makamının bütün yetkilerinin sonuna kadar kullanılacağını da rahatlıkla söyleyebiliriz.Bence asıl tehlike budur.Siyaseti etkisi altına almış olan küresel projelerin devletin en üst makamı olan Cumhurbaşkanlığını da etki altına alması en büyük tehlikedir. Yaşanan tartışmaların altında yatan bu amaç, aslında hiçbir şeyin milletin çıkarı için yapılmadığını her şeyin küresel güçlerin projeleri gerçekleştirebilmek için uygun ortam hazırlamaya dönük olduğunu ortaya koymaktadır.TBMM'nin duvarında yazılı olan "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" ifadesi maalesef sözde kamıştır. Türk milletine ait olmayan projeler peşinde koşan ve Atlantik ötesinden esen rüzgârlarla yelkenlerini şişiren siyaset anlayışları için egemenlik millete değil hizmet ettikleri güçlere aittir. Millet onlar için iktidar koltuğuna oturmaları için beş yılda bir fikri sorulan ya da sorulmuş gibi yapılan bir topluluktan öte bir şey ifade etmiyor. Seçimler yaklaşırken girdiğimiz bu tartışmalı ortamda çok önemli bir karar verecek olan milletimiz AKP hükümetini iktidar koltuğuna gönderdiği 2002 yılında yanıldığı gibi inşallah tekrar yanılmaz.