Her Cumartesi günü farklı bir ilde yapılan “Milli Kahramanlar ve Ehl-i Beyt Ruhu” adlı programın bu haftaki durağı Eskişehir. “Neden Eskişehir?” Diye haklı bir soruyu sorduğunuzu duyar gibiyim.
Eskişehir, Milli Mücadele yıllarında uzun süre gündemde kalan bir şehir olmuştur. İstanbul’u Anadolu’yu bağlayan demiryolu üzerindeki stratejik konumu, iç çalışmalardaki rolü, Anadolu’yu istila etmiş olan Yunan Ordusu’nun Orta Anadolu’ya geçişinin eşiğini oluşturması ve yeni devletin kuruluşuna katkılarıyla önem kazanmıştır.
Atatürk yurt gezilerinde İstanbul’dan sonra en çok Eskişehir’e gelmiş, her gelişinde Eskişehirlilerin sorunlarını sormuş, görüşmeler yapmıştır.
İşte bu yüzden Eskişehir önemli bir konumda bulunmaktadır.
Program Eskişehir’de olunca içimizde coşku ve heyecan var. Eskişehire gelinceye kadar Kocaeli, Maraş ve son olarak Bolu vilayetlerimizde yapılan programlar tek kelimeyle muhteşemdi.
Bu programları önce gönül dünyasında yoğuran daha sonra ekranlarda ve salonlarda halkımızla buluşturan Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş’a minnet ve şükranlarımı arz ediyoruz.
Ülkemiz çok tehlikeli labirentlerden geçtiğini, programlarda konuşan ve “21. Yüzyılın Milli kKahramanları” olarak nitelendirdiğim Muhterem Prof. Dr. Haydar Baş ve onun kadrosunun yaptığı konuşmalardan anlıyoruz. Tabii anlama kanalları açık olanlar tehlikenin farkında.
Yirmi yıldan fazla gönül dünyamızı aydınlatan, yazmış olduğu birbirinden kıymetli eserlerle bizleri zararlı akımlara karşı zırh gibi koruyan Prof. Dr. Baş’a ne kadar teşekkür etsek azdır.
Geçtiğimiz günlerde Eskişehir’de aynı kurumda görev yaptığım bir arkadaşım Milli Kahramanlar programını izlediğini ve çok etkilendiğini, özellikle Prof. Dr. Haydar Baş’ın Atatürk’le ilgili yaptığı olduğu tespitleri çok beğendiğini ifade ederek, Eskişehir programı olunca mutlaka haber vermem gerektiğini söyledi.
Bu örneği şunun için verdim. Programları can kulağıyla izleyen, takip edenler aradığı ne ise onu buluyor. Eğer aradığı vatan millet sevgisi, milliyetçilik, maneviyatçılık, birlik ve beraberlik ise hepsini buluyor. Bütün bu duygular ve erdemler konuşmacıların saf ve temiz gönüllerinden izleyenlere cömertçe ikram ediliyor.
Kendi kimliğini, örfünü adetini geçmişini ve geleceğini izleyen Yüce Türk Milleti bu duygu sarmalında salonlara koşuyor. Salonlar dolup taşıyor.
Eskişehir’de inanıyoruz ki böyle olacak. Kadim dostlarla Eskişehir’de bunun gayreti ve çalışması içindeyiz. Eskişehir halkı Milli Mücadele döneminde çok sancılar çekmiş, ancak yılmadan usanmadan Kuvay-ı Milliye ruhuna tam destek vermiştir.
423 gün İngiliz işgalinde kalmış olmasına rağmen hiçbir zaman Ata’sının yanından ayrılmamıştır.
İşte bu ayrılmama duygusu Eskişehir’imizde çok yerde karşımıza çıkan Ulu Önder’in şu veciz sözüyle dile getirilmiştir: “Eskişehir ve Eskişehir halkını çok iyi bilirim. Milli Mücadele yıllarında büyük vatanseverlik ve üstün bir cesaretle mücadelemizin daima yanında olmuş,bu mücadeleye çok geniş yardımlarda bulunmuşlardır.”
Eskişehir halkı 26 Ocak akşamı aynı desteği Ata’sının izinde yürüyen 21. Yüzyılın Milli Kahramanlarına vereceği günü beklemektedir.
Eskişehir, Milli Mücadele yıllarında uzun süre gündemde kalan bir şehir olmuştur. İstanbul’u Anadolu’yu bağlayan demiryolu üzerindeki stratejik konumu, iç çalışmalardaki rolü, Anadolu’yu istila etmiş olan Yunan Ordusu’nun Orta Anadolu’ya geçişinin eşiğini oluşturması ve yeni devletin kuruluşuna katkılarıyla önem kazanmıştır.
Atatürk yurt gezilerinde İstanbul’dan sonra en çok Eskişehir’e gelmiş, her gelişinde Eskişehirlilerin sorunlarını sormuş, görüşmeler yapmıştır.
İşte bu yüzden Eskişehir önemli bir konumda bulunmaktadır.
Program Eskişehir’de olunca içimizde coşku ve heyecan var. Eskişehire gelinceye kadar Kocaeli, Maraş ve son olarak Bolu vilayetlerimizde yapılan programlar tek kelimeyle muhteşemdi.
Bu programları önce gönül dünyasında yoğuran daha sonra ekranlarda ve salonlarda halkımızla buluşturan Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş’a minnet ve şükranlarımı arz ediyoruz.
Ülkemiz çok tehlikeli labirentlerden geçtiğini, programlarda konuşan ve “21. Yüzyılın Milli kKahramanları” olarak nitelendirdiğim Muhterem Prof. Dr. Haydar Baş ve onun kadrosunun yaptığı konuşmalardan anlıyoruz. Tabii anlama kanalları açık olanlar tehlikenin farkında.
Yirmi yıldan fazla gönül dünyamızı aydınlatan, yazmış olduğu birbirinden kıymetli eserlerle bizleri zararlı akımlara karşı zırh gibi koruyan Prof. Dr. Baş’a ne kadar teşekkür etsek azdır.
Geçtiğimiz günlerde Eskişehir’de aynı kurumda görev yaptığım bir arkadaşım Milli Kahramanlar programını izlediğini ve çok etkilendiğini, özellikle Prof. Dr. Haydar Baş’ın Atatürk’le ilgili yaptığı olduğu tespitleri çok beğendiğini ifade ederek, Eskişehir programı olunca mutlaka haber vermem gerektiğini söyledi.
Bu örneği şunun için verdim. Programları can kulağıyla izleyen, takip edenler aradığı ne ise onu buluyor. Eğer aradığı vatan millet sevgisi, milliyetçilik, maneviyatçılık, birlik ve beraberlik ise hepsini buluyor. Bütün bu duygular ve erdemler konuşmacıların saf ve temiz gönüllerinden izleyenlere cömertçe ikram ediliyor.
Kendi kimliğini, örfünü adetini geçmişini ve geleceğini izleyen Yüce Türk Milleti bu duygu sarmalında salonlara koşuyor. Salonlar dolup taşıyor.
Eskişehir’de inanıyoruz ki böyle olacak. Kadim dostlarla Eskişehir’de bunun gayreti ve çalışması içindeyiz. Eskişehir halkı Milli Mücadele döneminde çok sancılar çekmiş, ancak yılmadan usanmadan Kuvay-ı Milliye ruhuna tam destek vermiştir.
423 gün İngiliz işgalinde kalmış olmasına rağmen hiçbir zaman Ata’sının yanından ayrılmamıştır.
İşte bu ayrılmama duygusu Eskişehir’imizde çok yerde karşımıza çıkan Ulu Önder’in şu veciz sözüyle dile getirilmiştir: “Eskişehir ve Eskişehir halkını çok iyi bilirim. Milli Mücadele yıllarında büyük vatanseverlik ve üstün bir cesaretle mücadelemizin daima yanında olmuş,bu mücadeleye çok geniş yardımlarda bulunmuşlardır.”
Eskişehir halkı 26 Ocak akşamı aynı desteği Ata’sının izinde yürüyen 21. Yüzyılın Milli Kahramanlarına vereceği günü beklemektedir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Hüseyin Turhan / diğer yazıları
- Neden dedeler parklarda oturur bilir misiniz? / 02.04.2024
- Bir anketin düşündürdükleri / 26.03.2024
- Ramazanın getirdiği bir demet güzellikler / 12.03.2024
- 106. yıl sonra Eskişehir’de… / 27.02.2024
- Emekliler kervanının yeni üyesi / 20.02.2024
- Perşembe akşamı izlenimlerim! / 13.02.2024
- Yerel seçimler üzerine / 07.02.2024
- Bu bizim insanlık namına görevimiz! / 30.01.2024
- Bir nefes sıhhat / 23.01.2024
- Üç cilt çıkan kitaplarımın öyküsü / 16.01.2024
- Bir anketin düşündürdükleri / 26.03.2024
- Ramazanın getirdiği bir demet güzellikler / 12.03.2024
- 106. yıl sonra Eskişehir’de… / 27.02.2024
- Emekliler kervanının yeni üyesi / 20.02.2024
- Perşembe akşamı izlenimlerim! / 13.02.2024
- Yerel seçimler üzerine / 07.02.2024
- Bu bizim insanlık namına görevimiz! / 30.01.2024
- Bir nefes sıhhat / 23.01.2024
- Üç cilt çıkan kitaplarımın öyküsü / 16.01.2024