Euro-Med'in hazırladığı rapora göre Gazze'de 21. yüzyılın en yüksek sivil katliamı yaşandı. Rapora göre 'soykırımda' 28 binden fazla Filistinli öldürüldü

Cenevre merkezli Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları Gözlemevi (Euro-Med), İsrail'in saldırılarını sürdürdüğü Gazze'deki insan hakları ihlallerini rapor haline getirip Uluslararası Ceza Mahkemesi ve Birleşmiş Milletler raportörlerine iletti. Gazze'de 21. yüzyılın en yüksek sivil kayıp oranının yaşandığının belirtildiği açıklamada, 7 Ekim'den bu yana süren "soykırımda" İsrail'in bombardımanlarında yıkılan enkaz altında kalan ve öldüğü varsayılanlar da dahil 28 binden fazla Filistinlinin öldürüldüğünün tahmin edildiği kaydedildi. Öldürülenlerin yüzde 70'ini kadınlar ve çocukların oluşturduğu vurgulanarak, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Birleşmiş Milletler (BM) raportörlerine sunulan raporda İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nde gerçekleştirdiği infaz vakalarının belgelendiği kaydedildi.

Açıklamada, UCM ve BM raportörlerinin İsrail ordusunun sivilleri hedef alan saldırı, infaz ve yerinden etmeleri konusunda kesin tutum alması, Gazze'de ateşkesin sağlanması ve bu suçların durdurulması için uluslararası toplum nezdinde "ciddi adımlar" atması gerektiği belirtildi. Rapor, BM Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Maurice Tydball Benz, BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, BM İnsan Hakları Konseyine bağlı Filistin topraklarında işlenen suçlara yönelik kurulan bağımsız uluslararası soruşturma komisyonunun başkanı Navanethem Pillay ve UCM Başsavcısı Karim Khan'a sunuldu.

Mısır'dan barış için 3 aşamalı plan

Bu arada Gazze'deki savaşı sona erdirecek bir plan açıklayan Mısır, Katar ile birlikte hazırladıkları üç aşamalı öneriyi masaya koydu. "İddialı" olarak nitelenen plan, savaşın tarafları İsrail ve Hamas'a sunuldu. ABD ve Avrupa hükümetlerine de iletildi. Plan, ateşkesle birlikte üç aşamalı takas öneriyor.

İlk aşamada, Hamas, rehin tuttuğu bütün sivilleri serbest bırakacak. Karşılığında İsrail hapishanelerinden Filistinli mahkûmlar bırakılacak. İlk aşama 7 ila 10 gün sürecek ateşkesle gerçekleştirilecek. Üçüncü ve son aşama ise taraflar arasında bir ay sürecek pazarlık öngörüyor.

Hamas'ın elindeki bütün İsrailli askeri personele karşılık, daha fazla Filistinli mahkûmun serbest bırakılması ve İsrail askerlerinin çekilmesi görüşülecek. Ateşkes boyunca Mısır, Hamas ile Filistin Yönetimi'nin birleşmesini sağlamak üzere yapılacak görüşmeler başkanlık edecek. Hamas'ı da kapsayacak yeni Filistin yönetimi, Batı Şeria ve Gazze'yi yönetecek, uzmanlardan oluşan hükümeti atayacak. İsrail gazetelerinden yer verilen haberlere göre teknokratlardan oluşan hükümetle seçime gidilecek. Ancak Mısırlı güvenlik kaynaklarına göre Hamas ve İslami Cihad planı reddetti.

Hamas, esir takasıyla ilgili pazarlıklara başlamak için İsrail'in saldırılarının durmasını şart koşuyor. İslami Cihad da "bütün İsrailli rehinelere karşı bütün Filistinli mahkûmları" takas etmek istiyor. İsrail basını ise planın güvenlik kabinesinde görüşüleceğini yazdı. Başbakan Netanyahu da hükümetin ateşkes ilan edeceğine dair söylentileri yalanladı. Gazze'de askerleri ziyaret ettikten sonra konuşan İsrail Başbakanı, "Savaş bitmedi, durmayacağız, savaşmaya devam edeceğiz" dedi.

Gönüllü göç suçtur

İsrail'in Gazze halkını göçe zorlaması da tartışılmaya devam ediyor. BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, İsrail Başbakanı Netanyahu ve İsrailli vekillerin, Gazze'deki sivilleri zorla yerinden etmeyi amaçlayan sözde "gönüllü göç" planının suç olduğuna dikkati çekti. Albanese, sosyal medya platformu X'te, İsrailli vekil Danny Danon'a, "İsrail kamuoyunun, Gazze Şeridi sakinlerinin gönüllü göçü için başlattığım planın, sorunun en doğru ve insani çözümü olduğunu anlamasından mutluluk duyuyorum" ifadesinin yer aldığı paylaşımını alıntılayarak yanıt verdi.

"Gönüllü göç" olarak adlandırılan planın, "zorla yerinden edilme" olduğunu vurgulayan Albanese, "Gönüllü göç mü? İsrail hükümeti nasıl adlandırırsa adlandırsın, zorla yerinden edilme, Roma Statüsü kapsamında kovuşturulabilir bir suçtur" ifadesini kullandı.

Paylaşımına, UCM Başsavcısı Karim Khan'ı etiketleyen Albanese, "Geciken adalet, 'reddedilen adalet' anlamına gelir" değerlendirmesinde bulundu. İsrail Başbakanı Netanyahu da "Gönüllü göç için çalışıyoruz" şeklinde konuşmuştu. Filistin Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Netanyahu ve İsrailli vekillerin, Gazze'deki Filistinlilerin gönüllü olarak başka ülkelere göç ettirilmesi yönündeki açıklamaları kınandı.

İsrail, İran'dan misilleme bekliyor

İsrail'in, 25 Aralık'ta Suriye'de İran Devrim Muhafızları Ordusunun üst düzey komutanlarından Razi Musevi'nin öldürülmesine karşı İran'ın kuzeyden misillemede bulunmasını beklediği bildirildi. İsrail savunma yetkililerine göre, Gazze'ye saldırıların başladığı günden bu yana İran Suriye'deki milis güçlerine silah transferini hızlandırdı.

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Suriye'de öldürülen İranlı komutan için yayınladığı taziye mesajında, "Bu eylem, şüphesiz gaspçı Siyonistlerin bölgedeki hayal kırıklığının, çaresizliğinin ve acizliğinin bir başka göstergesidir. Bu suçun bedelini mutlaka ödeyecekler" ifadelerini kullanmıştı. Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan da X sosyal medya platformundan konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Tel Aviv zorlu bir geri sayım beklemeli" mesajını vermişti.