SORU: Günümüzde sıkça duyduğumuz bir konu var 'rabıta' diye. Acaba rabıta nedir, bizi bilgilendirir misiniz? CEVAP: İslam'da rabıta konusu 'vesile' mevzuu ile birlikte ele alınmaktadır. Geniş ve önemli bir saha olduğu için fıkıh köşemizde ancak özün özü şeklinde bu konuya yer verebileceğiz. Detaylı ve de sağlıklı bilgi için bakınız; (Prof. Dr. Haydar Baş; İslam'da Zikir, İcmal Yayınları Temel Eserler Serisi: 6, İstanbul: 2000).Allah'a kulluk yolunda resûlleri, nebileri ve velileri vesile etmenin İslamî ve tasavvufî literatürdeki adı rabıtadır. Rabıta, Allahü Teala'nın tecelli ettiği bu kamil insanların gönlüne teveccüh etmek, bu sayede Hakk'a vuslat yolunda vesileye sarılmaktır. Rabıtadan maksat, Hak muhabbeti, feyiz ve nuru ilahi ile kalbi süslenmiş olan peygamberlerin, ariflerin, Allah doslarının, büyük evliyaların benliğine bürünüp Allah'a yakın olmak, rahmet ve hidayete ulaşmaktır. Allah'ın rızasını kazanmak ve O'nun ahlakı ile ahlaklanmaktır rabıta.. Kur'anı Kerim'de Yüce Rabbimiz kalbine teveccüh edilecek kamil insanlardan şöyle bahseder: "Onlar, Allah'ın hidayet ettiği kimselerdir. Onların hidayetine uy!" (Enam Sûresi, 90. Ayet). Yine, Kur'anı Kerim'de: "İyi bil ki, Allah'ın velilerine korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir" (Yunus Sûresi, 62. Ayet) buyrulmuştur. Bu sebeple vesile ve rabıtayı inkar etmek caiz değildir. Bilakis Allah'a yaklaştaracak vesilelere yapışmak ilahi bir emirdir; "Ey iman edenmler! Allah'tan korkun ve O'na (yaklaşmaya) vesile arayın" (Maide Sûresi, 35. Ayet).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.