Gazze'yi dümdüz ettiren adamın dostluğu adeta paylaşılamıyor!
Dostum aşağı dostum yukarı!
Hacım sen ne diyorsun bu işe, o adam senin de dostun sayılır mı?
Öyle ya, dostunun dostu haliyle senin de dostun.
Hem bu adama dost olmak hem de bu adamın sınırsız destek ve yardımlarıyla kitleler halinde katledilen Gazzelilere dost olmak nasıl bir şey, nasıl bir duygu?
Tam bir çelişkiler yumağı değil mi?
Böylesi zıt kutuplu fırtınalar, insanın içinde korkunç kasırgalara sebep olmaz mı?
Kulakların kızarmaya başladı ama bunca yıldır dostum dediğin kitlenin tamamı o adama ağızlarını doldurarak 'dostum' diyorlar.
O dostunuzun destekleri ve teşvikleriyle Gazze'de günlük katledilen insan sayısı yüz rakamını çoktan aşmış durumda, iki yılda öldürülenler ise yüz binlerle ifade ediliyor ve yarısı yıkılan binaların enkazı altında.
İslam ülkeleri hariç, dünyanın geri kalan yarısı artık bitsin bu vahşet anlamında eylemler ve söylemler sergiliyorlar fakat sizin dostunuz tüm dünyayı karşısına alarak veto ediyor ve katliamlar sürmelidir diyor.
Gazze artık, binalarıyla ve içinde yaşamaya çalışan insanlarıyla dümdüz, katiller sürüsü taş üstünde taş, omuz üstünde baş bırakmamaya yemin etmişler ve ilerliyorlar.
Dostunuzun, Gazze'yi dünyaya örnek bir tatil köyü yapma planları tıkır tıkır işliyor ve bu plana engel gördükleri her canlı kıtır kıtır doğranıyor.
Yeni çıkanlarda var mı bilmiyorum ama eski sözlüklerimizde sonlara doğru vicdan diye bir kelime vardı, orada vicdanlı, vicdansız, kara vicdanlı, vicdan sızlaması gibi türevlerinin açıklamaları olurdu.
Hiç öylesine… Çelişkiler yumağı deyince aklıma geldi, soykırımcı siyonist katillerin sadık dostlarının dostluklarını paylaşamayan bizdeki hacılar, acaba ilgilenirler mi bu kelime ve türevleriyle diye merak ettim.
Evet, dostunuzun sınırsız destekleriyle, hesapsız yardımlarıyla ve sözde değil özde dostluklarıyla adım adım ilerleyen katiller sürüsü Gazze sokaklarını dümdüz etmek için gece gündüz vardiya hesabıyla çalışıyorlar, çayır biçer gibi bebek, kadın ve ebeveynleri biçiyorlar.
Çelişkiler yumağı sadece bu konuda değil ki, hayatın her alanında adeta haykırıyor.
Emekliler yılında emeklilerin perişanlığı katlanıyor, aile yılında aile dramları dayanılmaz hal alıyor, eğitim sezonu açılıyor yoksulluğa bağlı olarak on binlerce genç büyük şehirlerde kazandıkları halde üniversitelere gidemiyor.
Oldukça kalabalık uzman bir kadro bu kadar çelişkiler yumağını bir araya getirmeyi planlasa ve yıllarca üzerinde çalışsaydı acaba bu kadar başarılı olur muydu diye insan sormadan edemiyor?
- Çok sert kınamışlar / 21.09.2025
- İslam dünyasının omurga ithalatına ihtiyacı var / 20.09.2025
- Sahte kâr / 19.09.2025
- İhtimalleri değil ihmalleri konuşalım / 17.09.2025
- Haydutlukta hudut tanımayanlar ve… / 16.09.2025
- At izinin karıştığı izler ne seçiliyor ne de sayılıyor / 15.09.2025
- Ne zaman bir şafak atar bu dağda? / 11.09.2025
- Üç Y üç B’yi sildi süpürdü / 10.09.2025
- Sessizliğe isyanım var / 09.09.2025