logo
28 MART 2024

Filistinli öğrenciler okula korkuyla gidiyor

İşgal altındaki Batı Şeria'nın El-Luben eş-Şarkiyye beldesinde yaşayan Filistinli öğrenciler, her sabah okullarına İsrail askerleri veya Yahudi yerleşimcilerin saldırısına uğrama endişesiyle gidiyor
02.12.2021 13:05:00
Filistinli öğrenciler okula korkuyla gidiyor
Filistinli öğrenciler okula korkuyla gidiyor

İsrail'in 1967'de işgal ettiği Batı Şeria topraklarında 2 milyon dönümden büyük bir alanda inşa ettiği 280'den fazla yasa dışı Yahudi yerleşim biriminde 450 bin kadar yerleşimci yaşıyor. Bu yerlerde ikamet eden Yahudi yerleşimciler, işgal altında yaşayan Filistinliler için hayatı daha da zor hale getiriyor.

Batı Şeria, son dönemde büyük çoğunluğu silahlı olan bu Yahudi yerleşimcilerin Filistinlilere yönelik giderek artan saldırılarına tanık oluyor. Yahudi yerleşimciler, ilkokul ve lise öğrencilerine dahi saldırmaktan geri durmazken, çocukların okullarına korku ve endişe içinde gitmelerine neden oluyor.

Nablus kentine bağlı Luben eş-Şarkiyye beldesindeki iki okula ve öğrencilerine saldıran Yahudi yerleşimciler, bu okulları "ele geçirme" tehdidinde bulunuyor.

Bölgedeki Yahudi yerleşimciler, sosyal medya üzerinden söz konusu iki okulu "ele geçirmeyi amaçladıklarına" dair çok sayıda paylaşımda bulunuyor. Filistinli öğrencileri de sözlü ve fiziki şekilde taciz eden yerleşimciler, "onları öldürecekleri ve okullarının Yahudi okullarına çevrileceği" yönünde tehditler savuruyor.

Beldede bulunan ilkokul ve lisede 600'den fazla öğrenci öğrenim görürken, yaşanan olaylar nedeniyle eğitim sık sık sekteye uğruyor.

Yaklaşık 200 Yahudi yerleşimci, 25 Kasım'da Luben eş-Şarkiyye beldesinde okul yolundaki öğrencilerin önünü kesmiş, duruma tepki gösteren aileler ve belde sakinleri ile yerleşimciler ve onları koruyan İsrail askerleri arasında arbede yaşanmıştı.

İsrail askerlerinin Filistinlilere plastik mermiyle müdahalesinde yaklaşık 20 kişinin yaralandığı, 10'unun hastanede tedavi gördüğü, birinin durumunun ise ağır olduğu aktarılmış, yüzlerce Filistinli de atılan göz yaşartıcı gazdan etkilenmişti.

28 Kasım'da da belde sakinleri, Yahudi yerleşimcilerin kullandığı bir yol üzerinde bulunan okuldaki öğrencilerin korunması için oturma eylemi düzenlemiş, İsrail askerleri eşliğindeki Yahudi yerleşimciler ise oturma eylemi düzenleyen Filistinlilere saldırmıştı. Atılan gazdan çok sayıda kişi etkilenirken, bazı Filistinliler de yaralanmıştı.

Geçen hafta yaşanan tüm bu olayların yanı sıra Yahudi yerleşimcilerin sık sık saldırı ve tacizlerine maruz kalan El-Luben eş-Şarkiyye beldesindeki Filistinli öğrenciler her gün okul yolunu endişe içinde katediyor.

"Geçen hafta öğrencilerin yarıdan fazlası okula devam etmedi"

Luben eş-Şarkiye Beldesi Yerel Konsey Başkanı Yakub Uveys, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail askerleri ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarının Filistinli öğrencilerin güvenliğini ve hayatını tehdit ettiğini belirtti.

Uveys, "İşgalciler ve yerleşimciler, öğrencileri taciz ve darbederek ya da gözaltına alarak, alıkoyarak, onların eğitim hayatını sekteye uğratıyor. Geçen hafta öğrencilerin yarıdan fazlası okula devam etmedi." dedi.

"Yerleşimciler, sosyal medyada öğrencilere yönelik tehdit içerikli paylaşımlar yapıyor. Öğrencileri vurmakla, öldürmekle, okullarını da Yahudi okullarına çevirmekle tehdit ediyorlar." diyen Uveys, şu an için öğrencileri korumanın tek yolunun onlara okula kadar eşlik etmek olduğunu söyledi.

İsrail askerlerinin, "Yahudi yerleşimcilere ait araçların öğrenciler tarafından taşlandığı" iddiasında bulunduğunu ancak bunun doğru olmadığını vurgulayan Uveys, bilakis öğrencilerin tehdit altında olduğunu ve ailelerin de çocuklarına okula kadar eşlik etmek zorunda kaldığını dile getirdi.

Bölgedeki okulların daha önce de saldırıya maruz kaldığını, yerleşimcilerin silahlarla saldırdığını ve öğrencileri de korkuttuğunu anlatan Uveys, şunları kaydetti:

"Geçen perşembe günü yaşanan olaylarda yalnızca bir günde 150'den fazla öğrenci göz yaşartıcı gazdan etkilenerek boğulma tehlikesi atlattı. Baştan, gözden, karından yaralanmalar yaşandı. Aileler ve öğretmenler, İsrail askerlerinin attığı gaz bombaları nedeniyle sınıflarındaki öğrencileri okulun arkasındaki bölgeye tahliye etmek zorunda kaldı. Askerler öğrencilere saldırmakla yetinmeyip köyü basmayı denedi ama halk karşı koydu."

Uveys, yerel ve uluslararası kurumlara, insan hakları örgütlerine "Luben eş-Şarkiyye beldesindeki öğrencilerin yaşadığı bu zulmü durdurmak için harekete geçmeleri" çağrısında bulundu.

Saldırılara karşı okulda "acil durum kurulu" oluşturuldu

Luben eş-Şarkiyye Kız Lisesi Müdürü Aişe Nubani, kasım ayında yerleşimcilerin saldırılarında artış yaşandığına işaret ederek, öğretmenlerin öğrenciler için güvenli bir eğitim ortamı sağlamaya çalıştığını bu nedenle de okulda bir "acil durum kurulu" oluşturulduğunu söyledi.

Nubani, "Okul ve öğrenciler yıllardır saldırılara, tehditlere maruz kalıyor. Kasım ayında bunlar daha da arttı. Bu nedenle oluşturulan kurulla öğretmenler öğrencilerin güvenliği sağlamaya çalışıyor. Öğretmenler, muhtemel saldırılara karşı nöbet tutuyor. Bir tehlike sezilmesi durumunda okul tahliye ediliyor." dedi.

"İsrail askeri, tüfeğiyle omzuma vurdu"

İlköğretim 7. sınıf öğrencisi Filistinli Sare Naim, geçen hafta yerleşimcilerin saldırıları sırasında bir İsrail askerinin tüfeğinin başıyla kendisini darbettiğini ve omzunda morluklar oluştuğunu anlattı.

Küçük Sare, "Askerlerden biri arkadaşımı kovalıyordu. Ben de oradaydım, İsrail askeri tüfeğini kaldırıp baş tarafıyla omzuma vurdu. Annem geldi ve beni hastaneye götürdü. Omzumda morluklar oluştu." dedi.

Filistinli kız, İsrail askerlerinin Yahudi yerleşimciler gibi yalnızca öğrencileri değil öğretmenleri de tehdit ve taciz ettiğini sözlerine ekledi. AA

'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
"Siyasetten bağımsız bir araştırma enstitüsü kuracağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz
Altınok'u aklayıp Yavaş'ı suçlamaya kalkan yandaşa kapak
'Siz merak etmiyor musunuz?'
Soykırım 174 gündür sürüyor
Can kaybı 32 bin 552'ye yükseldi
Özgür Özel'den kurultay itirafı
'1 Nisan’dan sonraki sürece taliptik'
'Vatandaş' BTP'de karar kıldı
Darende'de bu gerçek oldu...
BDDK savcılığa yazı gönderdi
Seçil Erzan'ın telefonu incelenecek
Sevgi evinde şüpheli ölüm
Bebek yatağında ölü bulundu
'Rusya sadece Ruslarındır' akımına Putin'den tepki
'Ülkede 190 etnik grup var'
Saray'dan Mehmet Şimşek açıklaması
'İtibar etmeyiniz'
Terör saldırısında ölü sayısı arttı
Hayatını kaybedenler 143'e yükseldi
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
"Siyasetten bağımsız bir araştırma enstitüsü kuracağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz
Altınok'u aklayıp Yavaş'ı suçlamaya kalkan yandaşa kapak
'Siz merak etmiyor musunuz?'
Soykırım 174 gündür sürüyor
Can kaybı 32 bin 552'ye yükseldi
Özgür Özel'den kurultay itirafı
'1 Nisan’dan sonraki sürece taliptik'
'Vatandaş' BTP'de karar kıldı
Darende'de bu gerçek oldu...
BDDK savcılığa yazı gönderdi
Seçil Erzan'ın telefonu incelenecek
Sevgi evinde şüpheli ölüm
Bebek yatağında ölü bulundu
'Rusya sadece Ruslarındır' akımına Putin'den tepki
'Ülkede 190 etnik grup var'
Saray'dan Mehmet Şimşek açıklaması
'İtibar etmeyiniz'
Terör saldırısında ölü sayısı arttı
Hayatını kaybedenler 143'e yükseldi

Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı

Adaylardan Mehmet Akarca 120, Ömer Kerkez 138 oy alırken, 9 boş oy, 71 de geçersiz oy kullanıldı. Salt çoğunluğun sağlanamaması nedeniyle seçime 11. tur oylamayla devam edilecek.
28.03.2024 16:24:00
Anadolu Ajansı
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresinin dolması nedeniyle yapılmaya başlanan başkanlık seçimlerinin onuncu turunda da hiçbir aday salt çoğunluğu sağlayamadı.

Mehmet Akarca, Yargıtay Başkanlığı görevine 24 Mart 2020'de seçilmiş, 4 yıllık görev süresi pazar günü itibarıyla dolmuştu.

Bu kapsamda Yüksek Mahkemenin 4 yıl boyunca görev yapacak yeni başkanını belirlemek için Yargıtay'da pazartesi günü sandık kuruldu ve Yargıtay üyeleri sandık başına gitti.

Seçimin ilk dokuz turunda hiçbir adayın, 348 Yargıtay üyesinin salt çoğunluğu olan en az 175 oyu alamaması üzerine bugün, Akarca ve Kerkez'in katıldığı onuncu tur oylama yapıldı.

Oylama sonucu Yargıtay Başkanı Akarca 120, 3. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Kerkez ise 138 oy aldı. Seçime katılım 338 olarak kayıtlara geçerken, kullanılan oylardan 9'u boş, 71'i ise geçersiz sayıldı.

Sekizinci tur oylamada diğer aday Muhsin Şentürk 96 oy almış, 3 oy geçersiz sayılmış, boş oy ise kullanılmamıştı.

Seçime 1 Nisan Pazartesi günü 11. tur oylamayla devam edilecek. Bu turda Muhsin Şentürk de oylamaya katılabilecek.

Seçimlerde üye tam sayısının salt çoğunluğunun hazır bulunması gerekiyor.

Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde

Geçen yıl yaşanan müsilaj tehlikesiyle büyük bir mücadele gerçekleştirmek zorunda kalan Marmara Denizi, atıkların denize boşaltılması devam ettiği için bu yıl da ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkacak. Marmara şimdiden alarm vermeye başladı
28.03.2024 14:55:00 / Güncelleme: 28.03.2024 15:00:59
Ahmet Haydar Tarhanlı
Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde
Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde
Müsilaj, kapalı denizlerde zaman zaman ortaya çıkan bir salgıdır. Fitoplankton adı verilen mikro alglerin aşırı çoğalması sonucu ortaya çıkar. Bu mukoza benzeri yapı, suyun içindeki mikroorganizmalar için uygun bir beslenme habitatı oluşturur ve zararlı canlılar da bu salgının üzerinde toplanır.

Denizin üstünde gördüğümüz beyaz, köpük benzeri yapı aslında "buzdağının görünen kısmıdır". Denizin altında ise bu salgı bir tül gibi uzanır.

Marmara Denizi, geçen yıl su yüzeyini ve derinlerini saran müsilajla boğuştu. Müsilajın yoğunluğu arttı ve çevresel kaygılara neden oldu. Bu sene de müsilaj tehlikesiin Marmara'yı tehdit edeceği ifade ediliyor.

Müsilajın temel sebebi, atıkların denize boşaltılması. Bu sebep temelden çözülmedikçe müsilaj sorunu artarak devam edecek.

Deniz biyoloğu Mert Gökalp, "Marmara Denizi feryat ediyor. Bu, Marmara Denizi'nin foseptik çukuru olabileceğinin bir sinyali" uyarısını yapıyor.

Profesör Mustafa Sarı, Marmara Denizi'ne arıtmadan atık boşaltımının acilen durması gerektiğini vurguluyor.

Hidrobiyolog Levent Artüz ise bu durumun bir zincir ve sonuç olduğunu ifade ediyor.

Gelecekte ne bekliyor?

Müsilajın yakın ve uzak gelecekte Marmara Denizi'ni, deniz canlılarını ve çevresinde yaşayan insanları nasıl etkileyeceği henüz net değil.

Ancak çözüm için atık yönetimi, arıtma tesislerinin etkin kullanımı ve bilinçli tüketim önemlidir.

BDDK, Seçil Erzan'ın telefonundaki yazışma ve tape kayıtlarını inceleyecek

İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden yargılama dosyasına, BDDK tarafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen cevap yazısı eklendi.
28.03.2024 09:46:00 / Güncelleme: 28.03.2024 09:55:06
Anadolu Ajansı
BDDK, Seçil Erzan'ın telefonundaki yazışma ve tape kayıtlarını inceleyecek
BDDK, Seçil Erzan'ın telefonundaki yazışma ve tape kayıtlarını inceleyecek

Kamuoyunda "yüksek karlı gizli fon" adıyla bilinen 2'si tutuklu 7 sanığın yargılandığı dolandırıcılık davasında Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunca (BDDK) savcılığa gönderilen yazıda, ortaya çıkan deliller doğrultusunda sanık Seçil Erzan'ın telefon kayıtlarında yeni bir inceleme yapılması gerektiği bildirildi.

İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden yargılama dosyasına, BDDK tarafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen cevap yazısı eklendi.

Yazıda, dava aşamasında ortaya çıkan bilgi ve belgeler ile müştekilerin iddia ettikleri suçlamalar kapsamında yeni bir inceleme yapılmasının gerekli olduğu kaydedildi.

Seçil Erzan'ın telefonu incelenecek

BDDK'nın, "Seçil Erzan'ın WhatsApp üzerinden, başta banka görevlileriyle yaptığı yazışmalarının ve varsa telefon tape kayıtlarının kurumumuzca yürütülen inceleme açısından oldukça kritik önem taşıyabileceği değerlendirilmiştir." ifadelerini kullandığı yazıda, Erzan'ın yazışma dökümünün kurumun görevlendirdiği ilgili kişilere gönderilmesi talep edildi.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Seçil Erzan'ın, bir bankanın Levent'teki şubesinde müdür olarak çalıştığı ve müşteki Bülent Çeviker'den kişisel güven ilişkisine dayalı 2 milyon dolar alarak yüksek kar vaadiyle yeniden kendisine iade edeceğini bildirdiği kaydediliyor.

İddianamede, müşteki Çeviker'e para karşılığında yazılı evrak verildiği ancak daha sonra Çeviker'in Erzan'a ulaşamadığı, durumu bankaya bildirdiği, banka tarafından araştırma yapıldığı, Erzan hakkında suç duyurusunda bulunulduğu anlatılıyor.

Sanık Erzan'ın bu yöntemle futbolcular, iş insanları ve çeşitli meslek gruplarından müştekilere, yüksek kar getirisi olan güvenilir bir fon bulunduğunu, kamuoyunda tanınan Fatih Terim ve Hakan Ateş gibi isimlerin bu fona dahil olduğunu söyleyerek, müştekileri bu fona para yatırmaya ikna ettiği anlatılan iddianamede, gerçekte ise böyle bir fonun hiç olmadığının tespit edildiği belirtiliyor.

İddianamede, Erzan'ın, müştekilerin verdiği paralara ilişkin sahte belgeler oluşturup, bu belgelere bankanın kaşesini ve ıslak imzasını atıp müştekilere teslim ettiği ve dolandırıcılık kastıyla hareket ettiği kaydediliyor.

Seçil Erzan'ın 252 yıla kadar hapsi isteniyor

Sanık Erzan'ın "özel belgede sahtecilik" ve "tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık" suçlarından 69 yıldan 226 yıla kadar hapsi istenen ana iddianamenin ardından hazırlanan yeni iddianameyle Erzan hakkında istenen hapis cezası da yükseldi.

Erzan'ın, 77 yıldan 252 yıla kadar hapsinin talep edildiği iddianamede, sanıklar Ali Yörük, Kerem Can, Hüseyin Eligül, Nazlı Can, Atilla Yörük ve Asiye Öztürk'ün ise aynı suçlardan 3 yıl ile 85 yıl arasında hapisle cezalandırılması isteniyor. 

İsmailağa Cemaati'nden aforoz edilen Cübbeli Ahmet'ten 'FETÖ' savunması

Kamuoyunda Cübbeli Ahmet Hoca olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, İsmailağa Cemaatinin resmi sayfasından kendisi hakkında yapılan paylaşımlara dair açıklama yaptı.
28.03.2024 09:32:00 / Güncelleme: 28.03.2024 09:37:53
Haber Merkezi
İsmailağa Cemaati'nden aforoz edilen Cübbeli Ahmet'ten 'FETÖ' savunması
İsmailağa Cemaati'nden aforoz edilen Cübbeli Ahmet'ten 'FETÖ' savunması
İsmailağa Cemaatinin kendileriyle hiçbir bağı kalmadığını söylediği ve cemaatlerini dağıtmakla suçladığı Ahmet Mahmut Ünlü'den (Cübbeli Ahmet Hoca) açıklama geldi.

Ünlü, cemaatin istişare heyeti imzasıyla yayınlanan açıklamanın baştan aşağıya yalanlarla dolu olduğunu bunun kaynaklarını da haftaya paylaşacağını duyurdu.


'SEYFETTİN İNANÇ'I ÇÖZMEDEN İSMAİLAĞA ANLAŞILMAZ'

Kendisine yakın olan Lalegül TV'de konuşan Ahmet Hoca, istişare heyeti olarak kendileri adlandırılan heyetin kimse tarafından bilinmediğini ifade etti. İstişare heyetinde bulunan çoğu ismin cemaatin başı olan Mahmud Efendi tarafından hiçbir zaman vekil olarak tayin edilmediği iddia etti.

Ünlü özellikle Seyfettin İnanç'a dikkat çekti:

İsmailağa'nın bütün maddi işlerini, para işlerini toplayan kotaran Seyfettin İnanç'tır. Bu Seyfettin İnanç bizim işte talebelerimizdendir. Tefsirde senelerce bizimle bulunmuştur. Dolayısıyla tarikat vekilliği yoktur. Yani şimdi öyle bir durum ki vekilliği olmayan adamlar bunlar. Ama projeleri getiren bunlar, bütün olayları heyete arz eden, şu anda beni güya ihraç etmişler, aforoz etmişler. Bunun da işte alt şeyini birlikte hazırladıkları adam Seyfettin İnanç'tır. Şimdi Seyfettin İnanç meselesi önemlidir. Çünkü yakın zamanda medyada İsmail Ağa'dan FETÖ çıktı diye haberler birçok kanalda yer almıştır. Ekranda görüyorsunuz. Burada ortada oturan Seyfettin İnanç'tır. Buradaki resmin ortası işte bu heyetinde ortasını İsmail'e de ortasını her şeyin ortasını anlamak istiyorsanız o ortadaki arkadaş bu arkadaşın kardeşi Mehmet Bahadır İnanç. Bu kişi FETÖ firarisidir. Şu anda FETÖ'den aranmaktadır. Dolayısıyla bizim FETÖ ile ne irtibatımız var diyenin bütün camianın para işleri, finans işleri, bütün getir götür işleri, heyetin karar işleri, azir işleri, nasip işleri, ikram işleri hepsi Seyfettin'in inancı üzerinden geçer. İsmailağa'yı anlamak isteyen Seyfettin'i çözmeden anlayamaz.

FETÖ 2000'LERDEN BERİ SIZMAYA ÇALIŞIYOR

Ünlü, FETÖ'nün 2000'lerin başından itibaren İsmailağa Cemaatine sızmaya çalıştığını ve 2006 sonrasında bu çalışmalara hız verdiğini iddia etti. Kendisine yapılanın da bu çerçevede yapıldığını öne sürdü.

Cübbeli Ahmet Hoca kendisini direkt cemaatin bir önceki lideri olan Mahmud Ustaosmanoğlu'na bağlı olduğunu şu an cemaatin başında olan Hasan Efendi'nin de aynı durumda olduğunu ve bu sebeple kendisini cemaatten atmaya bir yetkisinin olmadığını vurguladı. Buna ek olarak Ünlü, cemaatten bazı kişilerin FETÖ'cü Emre Uslu ile aynı dili kullandığı ve kendisi için "gebermesini" istediklerini ifade etti.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.