Flaş gelişme! NATO zirvesi altüst olabilir
Londra’da başlayan NATO Zirve’sinde çetrefilli sorunlar masaya yatırılacak. ABD, üye ülkelerden NATO için kesenin ağzını açmasını isterken, Türkiye PKK bağlantılı YPG’nin NATO tarafından resmen terör örgütü olarak tanınmasını talep ediyor
02.12.2019 17:37:00
YENİ MESAJ/DETAY HABER
İngiltere'nin başkenti Londra yarın başlayacak ve yarın sona erecek olan Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü (NATO) Zirvesi'ne ev sahipliği yapıyor.
Bu hafta 70. yaşını kutlayan NATO'da üyeler türbülanslı bir zamanda bir araya geliyorlar. Zirve Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron'un 'NATO'nun beyin ölümü gerçekleşti' sözlerinin travmasının yaşandığı bir dönemde gerçekleşiyor.
Macron, bu sözleri Türkiye'nin Kuzeydoğu Suriye'deki PKK/YPG'li terörist yapılanmaya karşı başlattığı Barış Pınarı Harekâtı'na karşı görüşlerini ortaya koymak için ifade etmişti.
Türkiye'nin bu hamlesini NATO'nun beyin ölümünün gerçekleştiğinin göstergesi olarak niteleyen Macron'un bu pervasız açıklamalarına sert çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fransız lidere kendi beyin ölümünü kontrol etmesini tavsiye etmişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu açıklamasından sonra Türkiye'nin Paris Büyükelçisi, Fransa Dışişleri Bakanlığı'na çağrılarak açıklama istendi. Türkiye'nin Suriye'nin kuzeydoğusundaki askeri faaliyetlerinden rahatsızlık duyan tek NATO ülkesi Fransa değil elbette. ABD de Fransa'yla aynı hisleri paylaşıyor. Üstelik ABD'nin başka rahatsızlıkları da var.
Bunların başında Türkiye'nin Rusya'dan satın aldığı ve Nisan 2020'de faal hale gelecek S-400 hava savunma sistemleri geliyor. Bu yüzde ABD, Türkiye'nin F-35 savaş uçağı projesindeki ortaklığını rafa kaldırmış durumda.
Zirve altüst olabilir
NATO'nun üç önemli ülkesi olan Türkiye, ABD ve Fransa'nın arasında yaşanan bu gerilimler yarın başlayacak zirveye de yansıyacak gibi görünüyor.
Geçtiğimiz günlerde açıklamalarda bulunan NATO eski Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, "Bu çok riskli bir zirve" ifadelerini kullanmıştı.
NATO'nun örgüt için bölünmeler nedeniyle istikrarsızlaşma riski bulunduğunu belirten Rasmussen ABD, Fransa ve Türkiye'nin bu zirveyi altüst etme ihtimalinin bulunduğunu söylemişti. NATO'nun içindeki bölünmüşlük hali, en fazla Türkiye'nin haklı taleplerinde kendini gösteriyor. Suriye'deki terör örgütü PKK bağlantılı YPG'yi NATO'nun terör örgütü olarak tanımasını talep eden Ankara, NATO'yu Türkiye'nin savunmasını ihmal etmekle eleştiriyor.
Bu bağlamda da Türkiye, Rusya'ya karşı hazırlanan Baltık ülkeleri ve Polonya'nın savunma planına destek vermeyi reddediyor. Bu yüzden İttifak üyelerinden Türkiye'ye 'NATO'ya şantaj yaptığı' şeklinde suçlamalar yöneltiliyor.
Ancak Ankara bu suçlamaları sert bir şekilde reddediyor. Konuyla ilgili dün Londra'da Reuters'e açıklamalarda bulunan ismi açıklanmayan bir Türk yetkili, Türkiye'nin Baltık ve Polonya için bir savunma planını reddetmesiyle NATO'ya şantaj yapmadığını ve İttifak içinde tam veto haklarına sahip olduğunu söyledi.
Yetkili, "NATO, Türkiye'nin siyasi ve askeri olarak tam veto haklarına sahip olduğu bir kurumdur ve burada prosedürler vardır. 'Türkiye şantaj yapıyor' diye bir şey yok, böyle bir açıklama kabul edilemez" ifadelerini kullandı.
Üye ülkeler kesenin ağzını açacak
ABD'den de NATO'da rahatsızlık oluşturan çıkışlar geliyor. ABD Başkanı Donald Trump diğer üye ülkeleri bütçelerinden savunma harcamalarına NATO şartı olan yüzde 2'den az pay ayırmakla suçluyor. Şu an üye ülkelerden sadece 9'unun yüzde 2'lik pay ödemesini yaptıkları biliniyor. Zirve öncesinde yapılan açıklamalarda NATO merkez bütçesinin, üye ülkeler tarafından paylaşılması ve Amerika'nın yükünün azaltılması konusunda bir uzlaşı olduğu ifade edilmişti. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, 28 Kasım'da Paris'te yaptığı açıklamada, NATO'nun merkez bütçesine ilişkin olarak Amerika'nın daha az Almanya'nın daha fazla ödeme yapacağını dolayısıyla iki ülke ödemelerinin eşitleneceğini söylemişti. ABD hâlihazırda NATO'nun merkez bütçesinin yüzde 22'sini karşılıyor ancak 2021 itibariyle Amerika ve Almanya yüzde 16'lık bir ödeme yapacaklar.
NATO'da amaç tartışması
NATO'nun geleceğine dair tartışmalar da devam ediyor. Bunun en önemli göstergesi 29 müttefikin birbirine güvenilir dostlar olarak davranmaması ve karşılaştıkları tehditleri ortak bir şekilde algılamaması sayılabilir.
NATO'da üye hemen her devlet örgüte sert eleştiriler yöneltiyor. Yani bu konuda Türkiye ve Fransa tek başına değil. Bütün bunlar NATO'nun amacının sorgulanmasına yol açmış durumda.
AŞAĞIDAKİ VİDEOLAR İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:
İngiltere'nin başkenti Londra yarın başlayacak ve yarın sona erecek olan Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü (NATO) Zirvesi'ne ev sahipliği yapıyor.
Bu hafta 70. yaşını kutlayan NATO'da üyeler türbülanslı bir zamanda bir araya geliyorlar. Zirve Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron'un 'NATO'nun beyin ölümü gerçekleşti' sözlerinin travmasının yaşandığı bir dönemde gerçekleşiyor.
Macron, bu sözleri Türkiye'nin Kuzeydoğu Suriye'deki PKK/YPG'li terörist yapılanmaya karşı başlattığı Barış Pınarı Harekâtı'na karşı görüşlerini ortaya koymak için ifade etmişti.
Türkiye'nin bu hamlesini NATO'nun beyin ölümünün gerçekleştiğinin göstergesi olarak niteleyen Macron'un bu pervasız açıklamalarına sert çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fransız lidere kendi beyin ölümünü kontrol etmesini tavsiye etmişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu açıklamasından sonra Türkiye'nin Paris Büyükelçisi, Fransa Dışişleri Bakanlığı'na çağrılarak açıklama istendi. Türkiye'nin Suriye'nin kuzeydoğusundaki askeri faaliyetlerinden rahatsızlık duyan tek NATO ülkesi Fransa değil elbette. ABD de Fransa'yla aynı hisleri paylaşıyor. Üstelik ABD'nin başka rahatsızlıkları da var.
Bunların başında Türkiye'nin Rusya'dan satın aldığı ve Nisan 2020'de faal hale gelecek S-400 hava savunma sistemleri geliyor. Bu yüzde ABD, Türkiye'nin F-35 savaş uçağı projesindeki ortaklığını rafa kaldırmış durumda.
Zirve altüst olabilir
NATO'nun üç önemli ülkesi olan Türkiye, ABD ve Fransa'nın arasında yaşanan bu gerilimler yarın başlayacak zirveye de yansıyacak gibi görünüyor.
Geçtiğimiz günlerde açıklamalarda bulunan NATO eski Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, "Bu çok riskli bir zirve" ifadelerini kullanmıştı.
NATO'nun örgüt için bölünmeler nedeniyle istikrarsızlaşma riski bulunduğunu belirten Rasmussen ABD, Fransa ve Türkiye'nin bu zirveyi altüst etme ihtimalinin bulunduğunu söylemişti. NATO'nun içindeki bölünmüşlük hali, en fazla Türkiye'nin haklı taleplerinde kendini gösteriyor. Suriye'deki terör örgütü PKK bağlantılı YPG'yi NATO'nun terör örgütü olarak tanımasını talep eden Ankara, NATO'yu Türkiye'nin savunmasını ihmal etmekle eleştiriyor.
Bu bağlamda da Türkiye, Rusya'ya karşı hazırlanan Baltık ülkeleri ve Polonya'nın savunma planına destek vermeyi reddediyor. Bu yüzden İttifak üyelerinden Türkiye'ye 'NATO'ya şantaj yaptığı' şeklinde suçlamalar yöneltiliyor.
Ancak Ankara bu suçlamaları sert bir şekilde reddediyor. Konuyla ilgili dün Londra'da Reuters'e açıklamalarda bulunan ismi açıklanmayan bir Türk yetkili, Türkiye'nin Baltık ve Polonya için bir savunma planını reddetmesiyle NATO'ya şantaj yapmadığını ve İttifak içinde tam veto haklarına sahip olduğunu söyledi.
Yetkili, "NATO, Türkiye'nin siyasi ve askeri olarak tam veto haklarına sahip olduğu bir kurumdur ve burada prosedürler vardır. 'Türkiye şantaj yapıyor' diye bir şey yok, böyle bir açıklama kabul edilemez" ifadelerini kullandı.
Üye ülkeler kesenin ağzını açacak
ABD'den de NATO'da rahatsızlık oluşturan çıkışlar geliyor. ABD Başkanı Donald Trump diğer üye ülkeleri bütçelerinden savunma harcamalarına NATO şartı olan yüzde 2'den az pay ayırmakla suçluyor. Şu an üye ülkelerden sadece 9'unun yüzde 2'lik pay ödemesini yaptıkları biliniyor. Zirve öncesinde yapılan açıklamalarda NATO merkez bütçesinin, üye ülkeler tarafından paylaşılması ve Amerika'nın yükünün azaltılması konusunda bir uzlaşı olduğu ifade edilmişti. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, 28 Kasım'da Paris'te yaptığı açıklamada, NATO'nun merkez bütçesine ilişkin olarak Amerika'nın daha az Almanya'nın daha fazla ödeme yapacağını dolayısıyla iki ülke ödemelerinin eşitleneceğini söylemişti. ABD hâlihazırda NATO'nun merkez bütçesinin yüzde 22'sini karşılıyor ancak 2021 itibariyle Amerika ve Almanya yüzde 16'lık bir ödeme yapacaklar.
NATO'da amaç tartışması
NATO'nun geleceğine dair tartışmalar da devam ediyor. Bunun en önemli göstergesi 29 müttefikin birbirine güvenilir dostlar olarak davranmaması ve karşılaştıkları tehditleri ortak bir şekilde algılamaması sayılabilir.
NATO'da üye hemen her devlet örgüte sert eleştiriler yöneltiyor. Yani bu konuda Türkiye ve Fransa tek başına değil. Bütün bunlar NATO'nun amacının sorgulanmasına yol açmış durumda.
AŞAĞIDAKİ VİDEOLAR İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: