- İngiltere'de, bebeğin ateşi yükseldiğinde renk değiştiren bebek tulumu geliştirildi.
- Bizde siyasetin ateşi yükseliyor milletin rengi değişmiyor! Ekonominin ateşi yükseliyor milletin rengi değişmiyor! Ne zaman ki futbolun ateşi yükseliyor o zaman milletin rengi anında değişiyor!!! - Öyleyse formül belli! Milletin rengini değiştiren en etken maddeden yola çıkarak olayları anlatmamız lazım ki millet ayıksın!- Şimdi yaşadıklarımızı futbol penceresinden ele alalım ve bakalım milletin rengi değişiyor mu değişmiyor mu?- Tuttuğunuz takım, ezeli rakibinizin dolduruşuna gelerek, rakibiniz olan takımın adeta simgesi haline gelmiş eski bir futbolcuyu takımın başına getiriyor ve bu sebeple ezeli rakibinizin bir tek zil takıp oynamadığı kalıyor! Bu durumda "Olsun bunda da vardır bir hikmet!" diyerek geçiştirir misiniz yoksa isyan edip ortalığı birbirine mi katarsınız?- Teknik direktör bir şekilde sineye çekildi diyelim. Bir de baktınız yeni teknik direktörün talimatıyla takıma transfer edilerek milyonlarca Euro ödenen futbolcuların tamamı yurtdışında amatör kümelerde oynayan futbolcular! Hele bir kaleci transfer edilmiş, amatör kümede bile gol yeme rekortmeni! Takımdaki dünya çapındaki yıldız futbolcular ise yok farz ediliyor! Bu durumda da "Peşin hükümlü olmayalım, hele bir lig başlasın takımı görelim!" mi dersiniz yoksa "Kardeşim bu kadarı da olmaz, koskoca takımı küme düşürüp rezil mi edeceksiniz?" diyerek protesto gösterileri düzenleyip takımın sahibi olan kulüp başkanını acilen göreve mi çağırırsınız?- Buna rağmen takım bu şekilde kuruldu ve hazırlık maçlarına başladı. Fakat o da ne? Hazırlık maçlarının tamamı yine amatör küme takımlarıyla yapılıyor ve hakem kayırmalarıyla ya zor güç beraberlik son anda kurtarılıyor ya da takım amatör küme takımlarına bile kaybediyor! Takımdaki yıldız futbolcular ise hazırlık kampına dahi çağrılmıyor! Böyle bir durumda "Eh takım daha yeni kuruldu. Bu sebeple hazırlık maçlarında uyum sorunu yaşıyor olabilirler. Sabırla bekleyip lig başlayınca değerlendirme yapmak lazım! Yeni hoca bizim yıldızları oynatmadığına göre mutlaka bir bildiği vardır!" mı dersiniz yoksa "Koskoca Süper Lig takımı amatör küme takımlarını bile yenemiyor, lig başlayınca her takımdan kesin fark yiyeceğiz sonunda dünya âleme rezil olacağız daha da kötüsü ortada takım diye bir şey kalmayacak! Bu Hoca futboldan zerre kadar anlasa zaten bizim yıldızları oynatırdı!" diyerek ne kadar köşe yazarı ve futboldan anlayan üst düzey taraftar varsa hep birlikte yol yakınken çare bulunması için takımın sahibi olan başkanı ve futbol şube sorumlusunu ayıktırmaya mı çalışırsınız?- Her şeye rağmen takımın sahibi olan başkanın da bir şekilde tam desteğini alan rakip takımın gönül dostu teknik direktörünüz amatör futbolcularla süper lige başladı ve daha çıktığı ilk maçta takım kendi sahasında tarihinin en büyük farkını yedi! Yıldız futbolcularınız ise kadroya dahi alınmamaya devam ediliyor! Bu durumda dahi "Takım tamamen yenilendi bu sebeple lige alışması ve ısınması mutlaka zaman alacaktır fakat teknik direktörümüz takımın kesin şampiyon olacağını söylediğine göre mutlaka toparlanıp şampiyon olacağız!" diye düşünerek aptalca ve mantıksızca bir beklentiyle birlikte susarak takımın tüm maçlarında tribünleri doldurmaya devam mı edersiniz yoksa artık taşan sabrınızı dizginlemeyi bırakıp takımın antrenmanlarını basıp ortalığı birbirine katarak, teknik direktörü istifaya davet ederek, takımın sahibi olan başkanın ayıkması için toplu protesto yürüyüşleri yaparak daha da önemlisi artık takımın maçlarına gitmeyip onu yalnız bırakarak bütün tepkinizi ortaya mı koyarsınız?- Netice itibariyle ligin ilk yarısı tamamlandı ve takım hem kendi sahasında hem de deplasmanda oynadığı maçların tamamını fark yiyerek kaybetti. Attığı birkaç gol de ofsayttan atıldığı için geçerli sayılmadı! Bu durumda attığınız birkaç ofsayt golün sayılmaması sebebiyle hakemleri suçlayıp hala teknik direktöre sahip çıkmaya ve ligin ikinci yarısında takımın nasılsa toparlanıp layık olduğu yere geleceğine ilişkin ipe sapa gelmez, anlaşılmaz bir şekilde tepkisiz kalmaya devam mı edersiniz yoksa artık iş başa düştü diyerek kulübü acilen olağanüstü kongreye çağırıp teknik direktörün ve başkanın değiştirilmesi ve takımın ligin ikinci yarısında ne yapıp edip küme düşmekten ve daha da kötüsü futbol tarihinden silinmekten kurtulması için canla başla tüm üyeleri vazifeye mi davet edersiniz?- Taraftarlar ve üyeler vazifesini yapmadığı takdirde takım küme düşmekle kalmayıp kuruluşundan bu yana şerefle yer aldığı lig tarihinden dahi silinecek. Beş para etmez amatör futbolculara ödenen milyonlarca Euro ve teknik direktör tarafından oynatılmayıp sudan ucuz bir şekilde satılan dünya çapındaki yıldız futbolcular sebebiyle batma noktasına gelen takımı satın almak için sırada bekleyen ve küme düşüp iyice kelepir hale gelmesi için fırsat kollayan ezeli rakiplerin taşeronları tarafından bir anda ele geçirilecek!!!- Soruyorum sizlere; Cimbom'a, Kara Kartal'a, Sarı Kanarya'ya ve Trabzonspor'a (ÖNEMLİ NOT: Bu sıralama tamamen alfabetik olarak yapılmış olup bunun dışında bir mana taşımamaktadır) gönül vermiş milyonlara! Takımınız yukarıda saydığım olayların sadece onda birini, hatta yirmide birini, hatta ve hatta ellide birini yaşayacak olsa ortalığı birbirine katmaz mıydınız? Yer yerinden oynamaz mıydı? O kulübün ne teknik direktörünü, ne futbolcusunu ne de başkanını yerinde bir dakika olsun oturtur muydunuz?- Ne zaman memleket meseleleri futbol kadar değer kazanacak acaba?