Futbolumuzda kayıp yıllar

Ersun Yanal Gençlerbirliği'ni çalıştırırken başarılı bir teknik direktör tablosunu hiçbir zaman çizemedi. Tam tersi karnesi kırık notlarla doluydu. Her zaman olduğu gibi danışmanlarının dolduruşuna gelen zamanın Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy, O'nu alel acele milli takımın başına getirirken acaba neleri, hangi kriterleri düşündü? Bugün bir referandum yapılsa spor kamuoyundan milli takım için Ersun Yanal'a açık ara "hayır" çıkar. Nedeni ise çok basit. Ersun Yanal'ın çalıştırdığı takımlara bakarak çok başarısız oluşu yeterli bir neden de ondan. Bugün Kazakistan'la oynuyoruz. Haritadaki yerini çoğumuz gösteremez. Sakın Kazakistan'da kimmiş demeyin. İsimsiz Letonya'ya elenerek finallere gidemeyen Gürcistan'la evinde berabere kalan milli takımdan umutlar çoktan tükenmiş. Bugün zayıf Kazakistan'ı yeneriz. Çarşamba akşamı da Danimarka bizi çok rahat bir biçimde geçer. Bana nedir bu karamsarlık demeyin. Dayanaklarım çok fazla bir kere, ülke spor basını tiraj uğruna adeta bir yalan haber makinası. Son iki yıldır başaşağı giden futbolumuzun gerçek analizini yapmak yerine kartondan kahramanlar oluşturmakla meşgul. Süper Lig diye adını koyduğumuz Türkiye Birinci Ligi'nin futbol kalitesi kimi tatmin ediyor ki? Ya abuk subuk kararlarıyla galibin sahalarda mağlup ettiği hakemlerimiz? Bugün FİFA ve UEFA bile sahalarımızda yaşanan onlarca hakem rezaletlerine bakarak Avrupa'da bizim kara gömleklilere doğru dürüst maç bile vermiyor.

Tarafsız bir başkan olsun diye Futbol Federasyonu başkanlığına adaylığını koyan M.Ali Yılmaz'ın karşısına alel acele çıkartılan Galatasaray tutkunu Levent Bıçakcı'nın ülke futboluna ne getirebileceğini herkesle tartışabilirim. Ya MHK Başkanı Sabri Çelik! Zamanın en yeteneksiz hakemlerinden biri olan Sabri Çelik bence MHK için en son düşünülebilecek bir aday bile değildi. Birbiri ardına sıralanan bu olumsuzluklardan sonra futbolumuzda bir patlamayı beklemek, abesle iştigaldir. Futbolda yenilik adına yapılan makam değişikliklerinin futbolumuza nelerin getirip, neleri götüreceğini hep birlikte göreceğiz. Plansız, programsız yönetilen futbolumuzda bugün Kazakistanı yenip, yarın Danimarka'ya yenilidiğimizde sakın üzülmeyelim.

Zira futbolda kayıp yılları oynuyoruz.