Galatasaray tarihinin en kötü sezonları
Her ne kadar bu sezonlar karanlık sayfalar olarak hafızalarda yer etse de, Galatasaray bu dönemlerin ardından çoğu zaman büyük çıkışlar yapmayı başardı. 2011’deki çöküşün ardından gelen 2011–12 şampiyonluğu, 2022’deki düşüş sonrası kurulan yeni kadrolar bunun en somut örnekleridir. Bu da gösteriyor ki; Galatasaray, her düşüşten sonra küllerinden doğmayı bilen bir kulüptür.
27.06.2025 15:28:00
Bayram ÇOŞGUN
Bayram ÇOŞGUN





Türk futbolunun en köklü ve en başarılı kulüplerinden biri olan Galatasaray, tarihinde sayısız zaferin yanı sıra, unutulmak istenen bazı karanlık sezonlar da yaşadı. "Cim Bom"un mazisi her ne kadar şampiyonluklarla dolu olsa da, bazı sezonlar hem taraftarlar hem de kulüp için tam bir travma halini aldı. İşte Galatasaray tarihinin en kötü sezonları...
2021–22 Sezonu: Tarihin En Düşük Ligi Sıralaması
Galatasaray, 2021–22 sezonunda Spor Toto Süper Lig'i 13. sırada tamamladı. Bu sonuç, kulüp tarihindeki en kötü lig sıralaması olarak kayıtlara geçti.
Teknik kriz: Fatih Terim sezon ortasında görevden alındı, yerine getirilen Domenec Torrent ile uyum sağlanamadı.
Sahada çöküş: 38 maçta yalnızca 14 galibiyet, 14 mağlubiyet.
Moral bozukluğu: Avrupa kupalarına katılamamak ve sezon boyunca sürekli düşme hattına yakın oynamak, camiada derin bir hayal kırıklığı yarattı.
Taraftarlar sezon sonunda, "Bu, Galatasaray tarihinin en karanlık yılı" yorumunu yaparken, yönetim büyük eleştirilerin odağı oldu.
2010–11 Sezonu: Mağlubiyet Rekoru ve Teknik Kaos
Bu sezon Galatasaray, Süper Lig'i 8. sırada tamamladı. Ancak istatistiklere bakıldığında tablo daha da vahimdi.
16 mağlubiyetle kulüp rekoru kırıldı.
Sezon boyunca üç farklı teknik direktör görev aldı: Frank Rijkaard, Gheorghe Hagi ve Bülent Ünder.
Hücum hattı verimsizdi, savunma ise istikrarsız. Taraftarlar için her hafta bir "çile" halini almıştı.
Tarihçiler bu sezonu, "modern dönemin en başarısız Galatasaray kadrosu" olarak nitelendiriyor.
1981–82 Sezonu: Tarihsel Dip Nokta
Galatasaray 1981–82 sezonunda 11. sırada yer aldı. Üç büyükler arasında o yıl ligi çift haneli sırada tamamlayan tek takımdı.
Takımın gol yollarındaki etkisizliği ve kadro istikrarsızlığı, sezonu adeta sürüklenerek geçirmesine neden oldu.
Kupa finaline çıkılmasıyla bir nebze teselli bulunsa da lig performansı tam anlamıyla hayal kırıklığıydı.
Bu sezon, o dönem taraftarlarda "bitti mi artık bu çile?" sorusunu en çok sorduran yıllardan biri oldu.
1979–80 Sezonu: Küme Düşme Korkusu
Sarı-kırmızılılar bu sezonu 9. sırada tamamladı. Ancak sonuçtan çok sezonun gidişatı Galatasaray camiasını derinden etkiledi.
Küme düşme hattına kadar gerileyen takım, sadece birkaç puan farkla ligde kalabildi.
Gol atmakta büyük zorluk çeken takım, defansif anlamda da güven vermedi.
Bu sezon, Galatasaray için adeta "hayatta kalma mücadelesi" oldu.
O yıl, tribünlerde en çok duyulan söz "Galatasaray düşer mi?" olmuştu. Neyse ki korkulan olmadı.
Kötü Sezonların Ortak Paydası: Kaos ve İstikrarsızlık
Bu sezonların her birinde görülen en belirgin ortak özellik; teknik direktör değişiklikleri, kadro istikrarsızlığı ve iç krizler oldu. Galatasaray gibi büyük bir camia için sportif başarısızlığın ötesinde, kulüp içindeki huzursuzluk da bu düşüşleri derinleştirdi.
2021–22 Sezonu: Tarihin En Düşük Ligi Sıralaması
Galatasaray, 2021–22 sezonunda Spor Toto Süper Lig'i 13. sırada tamamladı. Bu sonuç, kulüp tarihindeki en kötü lig sıralaması olarak kayıtlara geçti.
Teknik kriz: Fatih Terim sezon ortasında görevden alındı, yerine getirilen Domenec Torrent ile uyum sağlanamadı.
Sahada çöküş: 38 maçta yalnızca 14 galibiyet, 14 mağlubiyet.
Moral bozukluğu: Avrupa kupalarına katılamamak ve sezon boyunca sürekli düşme hattına yakın oynamak, camiada derin bir hayal kırıklığı yarattı.
Taraftarlar sezon sonunda, "Bu, Galatasaray tarihinin en karanlık yılı" yorumunu yaparken, yönetim büyük eleştirilerin odağı oldu.
2010–11 Sezonu: Mağlubiyet Rekoru ve Teknik Kaos
Bu sezon Galatasaray, Süper Lig'i 8. sırada tamamladı. Ancak istatistiklere bakıldığında tablo daha da vahimdi.
16 mağlubiyetle kulüp rekoru kırıldı.
Sezon boyunca üç farklı teknik direktör görev aldı: Frank Rijkaard, Gheorghe Hagi ve Bülent Ünder.
Hücum hattı verimsizdi, savunma ise istikrarsız. Taraftarlar için her hafta bir "çile" halini almıştı.
Tarihçiler bu sezonu, "modern dönemin en başarısız Galatasaray kadrosu" olarak nitelendiriyor.
1981–82 Sezonu: Tarihsel Dip Nokta
Galatasaray 1981–82 sezonunda 11. sırada yer aldı. Üç büyükler arasında o yıl ligi çift haneli sırada tamamlayan tek takımdı.
Takımın gol yollarındaki etkisizliği ve kadro istikrarsızlığı, sezonu adeta sürüklenerek geçirmesine neden oldu.
Kupa finaline çıkılmasıyla bir nebze teselli bulunsa da lig performansı tam anlamıyla hayal kırıklığıydı.
Bu sezon, o dönem taraftarlarda "bitti mi artık bu çile?" sorusunu en çok sorduran yıllardan biri oldu.
1979–80 Sezonu: Küme Düşme Korkusu
Sarı-kırmızılılar bu sezonu 9. sırada tamamladı. Ancak sonuçtan çok sezonun gidişatı Galatasaray camiasını derinden etkiledi.
Küme düşme hattına kadar gerileyen takım, sadece birkaç puan farkla ligde kalabildi.
Gol atmakta büyük zorluk çeken takım, defansif anlamda da güven vermedi.
Bu sezon, Galatasaray için adeta "hayatta kalma mücadelesi" oldu.
O yıl, tribünlerde en çok duyulan söz "Galatasaray düşer mi?" olmuştu. Neyse ki korkulan olmadı.
Kötü Sezonların Ortak Paydası: Kaos ve İstikrarsızlık
Bu sezonların her birinde görülen en belirgin ortak özellik; teknik direktör değişiklikleri, kadro istikrarsızlığı ve iç krizler oldu. Galatasaray gibi büyük bir camia için sportif başarısızlığın ötesinde, kulüp içindeki huzursuzluk da bu düşüşleri derinleştirdi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.