Hükümet tıkanan ekonominin dolayısıyla sosyal hayatın önünü açmak için (biraz da seçim için)ABD, Rusya, Almanya gibi süper güçlerin yapmaya çalıştığı, Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın "Milli Ekonomi Modeli" ve "Sosyal Devlet Milli Devlet" projelerinden kopya çekmek metoduna baş vurma kararı alıp, tüketiciyi destekleme yolunda bazı uygulamalara hazırlanmaktadır. Bu uygulama, isim benzerliği görünse de modelin aslından ve modelin mantığından çok uzaktır. Hükümetin bu paketi, IMF politikala- rıyla ve kapitalizm anlayışı ile yerine getirmesi asla mümkün değildir.Sayın Baş'ın modeli; her madde kendi içinde sistematiği (matematiği) olan ve bir eksiği ile düzenli işlemesi mümkün olmayan başlı başına bir modeldir. Öyle ucundan kulağından kopya çekmekle netice elde edilemez? Kaynak sorununu çözmeden verdiğiniz, harcadığınız her kuruş, devletin sırtındaki borç ve faiz sarmalını artıracaktır. Bu güne kadar uygulanan yanlış politikalarla kâr eden kamu kurumları sudan ucuz fiyatlara satıldı. Neredeyse devletin vergiden başka aklı başında geliri kalmadı. Zaten vergi gelirleri de durgunlaşan ekonomi sayesinde yok denecek kadar azaldı. Devletin geliri azaldığı için hükümet vereceği her kuruşu mutlaka az yada çok, maliyetli para denen faizli kredilerle karşılayacak. Böylelikle hazırlanan paketin, uzun süreli uygulanması asla mümkün değildir. Buna sistemin gücü yetmeyecektir. Hükümetin ve de IMF kafalıların akıl edemediği en hassas nokta; "devletin kendi milli parasını basmak suretiyle elde edeceği senyoraj hakkını kullanmak" meselesidir.Yıllardır uygulanan IMF politikalarıyla piyasanın ihtiyacı olan paranın yabancı ve faizli paralardan karşılanma sonucunda borç ve faiz kamburu aşılmaz bir dağ hükmüne dönüşmüştür. Halbuki Milli Ekonomi Modelinde faizli borç yerine kendi paranızın basılma olayı vardır. Konuyu biraz açalım;"Milli Ekonomi Modelinde, kaynak sorununun çözümünde, devletin emisyonu genişletmesi ve senyoraj hakkını kullanması yöntemine yer verilmektedir. Emisyon: Bir ülkede "bir yılda elde edilen mal ve hizmet biçimindeki üretimin parasal karşılığı" Gayri Safi Milli Hasıla'dır. Elde edilen bu mal ve hizmetin karşılığının belli bir oranda her zaman piyasalarda bulunması ise ekonominin devamı için bir zorunluluktur.Bunu bir örnekle izah edelim: 1 çuval mısır danesi toprağa attığımızı ve hasat zamanı 10 çuval mısır elde ettiğimizi varsayalım. Bu takdirde 9 çuval mısırın emeğinin ve üretiminin karşılığı piyasalarda olmazsa, bu durum talep daralmasına sebep olur. Yani piyasada olması gereken miktar, 9 çuval mısırın karşılığı paradır.İşte emisyon, üretilen bu mal ve hizmetin karşılığı olan paradır."(M.E.M)"Senyoraj; "Milli Ekonomi Modeli", senyoraj gelirini, hem bir ekonomi kuralı olarak ele alırken, hem de gelirin nelere bağlı olduğunu formülleştirmektedir. Tezimizde; devlet borçlanmayacak, senyoraj hakkını kullanarak emisyonunu genişletecektir. Yani, kendi insanının emek ve üretiminin karşılığı olan parayı kendisi basacaktır. Bu senyoraj geliri ev kadınlarına maaş olarak, çiftçiye-köylüye faizsiz kredi olarak, esnafa yine kredi olarak verilecektir.Bu şekilde;a- Üretim tetiklenecek,b- Tüketim harekete geçecektir.Milli Ekonomi Modelinde Senyoraj geliri, sosyal devlet projesinde tüketicinin destekçisi olacaktır. Böylece işçi, memur, köylü, çiftçi yani toplumun en geniş tüketici kesiminin tüketme kabiliyeti artacaktır. Buna mukabil üretici de, daha fazla üretecek, talep olduğu için üretimini devamlı arttıracaktır. Bu iki ana unsur emme- basma tulumba gibi birbirini harekete geçirecek ve ekonomide istenilen denge elde edilecektir.Emek ve üretimin karşılığını milli parası ile karşılayan devletler, kamu harcamalarını borç para almadan yani borçlanmadan yerine getirebilirler. Emek ve üretimin karşılığı elde edilen kâr mukabili paranın piyasalara girmemesi halinde para kıtlığı oluşur. Piyasalar durgunlaşır. Bu bağlamda senyoraj, piyasalardaki geliri temin eden bir unsurdur" (Milli Ekonomi Modeli).Hükümetin (yaklaşan seçimler nedeniyle) çaresizlik içinde ve aceleyle aldığı kararla hazırladığı paket "geçim yardımından" çok "seçim yardımı"na benzemektedir. Yapılacak iş; modelin sahibinden işin aslını öğrenmektir. Kopya çekerken bile yanlış ve eksik davranış sergilemek kimseye kalıcı bir fayda sağlamaz. Ne demişler; "yarım doktor candan eder?"
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- ‘Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz!’ / 28.03.2024
- İkiyüzlü siyaset kaldığı yerden / 27.03.2024
- Siyaset deccalları / 26.03.2024
- Oyları bölün! / 25.03.2024
- Atatürk’ün her ilkesi önemlidir / 23.03.2024
- Yerelden genele değişimi başlatalım / 22.03.2024
- Sayılı gün çabuk geçer / 21.03.2024
- Atatürk diyor ki! / 20.03.2024
- Haydi, artık karar verin! / 19.03.2024
- Çanakkale geçildi mi, geçilmedi mi? / 18.03.2024
- İkiyüzlü siyaset kaldığı yerden / 27.03.2024
- Siyaset deccalları / 26.03.2024
- Oyları bölün! / 25.03.2024
- Atatürk’ün her ilkesi önemlidir / 23.03.2024
- Yerelden genele değişimi başlatalım / 22.03.2024
- Sayılı gün çabuk geçer / 21.03.2024
- Atatürk diyor ki! / 20.03.2024
- Haydi, artık karar verin! / 19.03.2024
- Çanakkale geçildi mi, geçilmedi mi? / 18.03.2024