‘Gençleri dövmeyin onlar bir yere gitmezler’

Geçen hafta Oda TV'ye konuk olan BTP Genel Başkanı Av. Hüseyin Baş, gençlerimiz neden dışarı gidiyor sorusuna ilkten "bu gençleri dövmeyin bunlar bir yere gitmez" diye cevap verdikten sonra "gençlerimiz iki sebepten yurt dışına gidiyor" dedi. "Birincisi yaşayamadıkları için, ikincisi başaramadıkları için."

Gençlerimizin anayasal ve evrensel hukuk normlarının getirdiği haklardan yararlanmaları gerektiğini anlatan Av. Baş, Türkiye'de üniversite mezunu hukuk, işletme bitiren gençlerin yurt dışında garson olarak çalıştıklarında alacakları paranın Türkiye'de çalışarak elde ettikleri gelirden daha fazla olduğu, bundan sebep gençlerin yurt dışına gittiğini, gençlere hak ettikleri parayı vermek gerektiğini söyledi. 

İkinci olarak yurt dışında çalışan gençlerin, üniversitelerde kendilerini geliştirdiklerini, yabancı ülkelerde üniversitelere ve bilim insanlarına ciddi paraların ayrıldığını, bunun Türkiye'de de mümkün olduğunu, müteahhitlerin borçlarını silmek yerine bu paranın pekâlâ bilim insanlarına ve bilim yuvalarına aktarılabileceğine işaret etti.

RAHMİ KOÇ BİLİM MADALYALARI

2019 ve 2020 yılı Koç Üniversitesi Rahmi Koç Bilim Madalyaları Prof. Dr. Filiz Garip ve Prof. Dr. Hatice Altuğ'a verildi. 

Prof. Dr. Filiz Garip Boğaziçi Üniversitesinde Endüstri Mühendisliği okudu, yüksek lisansını Princeton Üniversitesinde tamamladı. Harvard Üniversitesinde Göç ve Ekonomi sosyoloji alanlarında dersler verdi. ABD'de Meksikalı göçmenler konusunu en iyi irdeleyen kitaplardan biri olarak kabul edilen "On the Move: Changing Mechanisms of Mexico-U.S. Migration"ın yazarı da olan Filiz Garip bu kitabında Meksikalı Göçmenlerin çeşitliliğini ele alıyor. İki yılda dört ayrı dalda ödül aldı bu kitap. 

Prof. Dr. Hatice Altuğ, Burdur'un Karamanlı ilçesinde doğdu, Bilkent Üniversitesi Fizik Bölümünden derece ile mezun olan Altuğ, Stanford Üniversitesinde tam burslu olarak Uygulamalı Fizik Bölümünde Doktoraya başladı. 2001 yılında Optical Switch (optik anahtarlar isimli çalışması) Hatice Altuğ'a Silikon Vadisi birincilik ödülünü getirdi. 2005 yılında yaptığı Research Excellence Award (Mükemmel Araştırma Ödülü) aldı. Lazerin hızını 100 kat artırmayı başardı ve dünyaca ünlü Nature Physics'e kapak oldu.

Bu iki örneği niçin verdik. Bu iki bilim insanının ülkemiz insanı olması bizi gururlandırdı. Keşke bu bilim insanları kendi ülkemiz üniversitelerinde, kendi vatanlarında bu başarılı çalışmalarını yapsalardı o zaman gururumuz çok daha fazla olurdu.

EKONOMİK GELİŞMELERİN MERKEZİ ÜNİVERSİTELERDİR

Yeni yüzyılda ekonomik gelişmelerin merkezi üniversitelerdir. Üniversitelerde bilim insanları yaptıkları çalışmalarla başta tıp ve fizik olmak üzere insanlığa yeni kolaylıklar sunuyorlar. Yapılan bu yeni icat ve keşifler, teoriden pratiğe geçiriliyor. Yani cihaz, alet haline getiriliyor. Patenti alınan yeni cihazlar üretildikleri ülkelerden dünyaya pazarlanıyor. O ülke para kazanıyor. 

Tam da yeri gelmişken bu bilim insanlarını kendi ülkemizde istihdam edemeyişimizin sebebini "Siz talebe misiniz yoksa terörist misiniz" sözünde aramak lazım. Ülkesinin geleceğini düşünen üniversiteliye maişetini düşünen güvenlik görevlilerini musallat edip olayı beka meselesi haline getirirseniz, geleceğini yurt dışında gören akademisyen ve üniversiteli gençlerimizi ülkemizden kaçırmış olursunuz.

Boğaziçi Üniversitesi özelinde bütün gençleri ne düşünüyorlar diye şefkatle dinleyip düşüncelerini anlamak gerek. Kendi ideolojimizden olmayanı ötekileştirmek, kafası ezilecek yılan olarak görmek yerine; bu gençleri partimize, kendi ideolojimize değil ülkemize nasıl kazandırabiliriz, onlardan nasıl istifade edebiliriz diye düşünmemiz daha faydalı olmaz mı?

Geleceğin Aziz Sancar'ları, Özlem Türeci, Uğur Şahin, Filiz Garip, Hatice Altuğ, Oktay Sinanoğlu gibi önemli şahsiyetlerin de bu üniversitelerde yetişen gençler arasından çıkacağını neden görmüyoruz.