Genelkurmay AKP ve ABD’yi korumak için yalan mı söyledi?

The Wall Street Journal ABD’nin en etkili haber ve finans gazetesidir!
ABD medyasında en az tekzip yiyen ve haberi en az yalanlanan yayın organıdır!
İşte bu gazetenin önceki günkü sayısından bir haber: “Uludere baskını olayında istihbarat ABD’den gitmiş.”
ABD Savunma Bakanlığına dayandırılan haberin ayrıntısında şu ifadeler var: “İnsansız hava aracından alınan bilgi ve görüntüler Türkiye’ye verildi yani Uludere bombalaması öncesindeki istihbarat ABD’den ancak operasyon kararını Türkiye kendisi verdi.”
Bizim bu sütunda Uludere olayının hemen ertesinde, teknolojik donanım bağlamında bu istihbaratı ancak ABD verebilir tezimiz aylar sonda doğrulanmış oldu!
Bu şekilde Başbakan Erdoğan’ın muhalefetin ısrarlı “istihbaratı kim verdi” sorusuna neden sustuğu da ortaya çıkmış oldu!
Belli ki Başbakan ABD istihbaratı ile kendi vatandaşlarını bombalatan ve bunu itiraf eden biri olarak tarihe geçmek istemedi!
Peki ama Başbakan susarken Genelkurmay’ın yaptığı işgüzarlık neyin nesidir?
Öyle ya sınır ötesi müdahalelerde karar siyasi iradeye yani Başbakan’a aitken Genelkurmay Karargâhı adeta durumdan vazife çıkartarak neden açıklama yapar?
Hatırlayalım kısa bir süre öncesinde Genelkurmay TBMM Komisyonuna gönderdiği resmi yazıda “Uludere istihbaratı yurt dışından değil, içerden!” açıklamasını yapmıştı.
Medyaya sızan ve günlerce konuşulmasına rağmen Genelkurmay tarafından tekzip edilmeyen bu açıklama neyin nesiydi?
Evet, bu soruya cevap arıyorum: Genelkurmay böyle açıklamayı niçin yaptı?
İstihbaratı ABD vermesine rağmen niçin bunu karartma yoluna gitti?
Amacı Türk milletinden tepki görmesi kesin olan ABD ile AKP’yi korumak için mi?
Kendi kurumsal kimliğine küfürler edilir yani TSK’ya terör örgütü imaları yapılırken susup, teröristlikle ithal edilen komutanına bile sahip çıkmayan Genelkurmay’ın ABD ile AKP’yi koruma adına gösterdiği bu titizlik açıklanmaya muhtaçtır!

AKP, Allah’ın adını kanalizasyona yazdı!
İddia sahibi ben değilim yandaş bir gazeteci yani Zaman Yazarı Ahmet Turan Alkan!
Şöyle diyor: AKP Belediyesinin kanalizasyon kapağında üstelik 10 yıldır eski yazıyla Lafz-ı Celal yazıyor.
Bu durum Belediyeye, hassas vatandaşlar tarafından üstelik fotoğraflarla bildirilmesine rağmen zerre umursanmamış!
İşte AKP budur!
Siyasette Allahın ticaretini yaparken öbür yanda Yüce Yaradan’ın isimleri kanalizasyona kapak yapılmasına ses çıkarmazlar!
Kazara böyle bir şeyi CHP’li bir Belediye yapsaydı Türkiye’yi ayağa kaldırırlardı. Başta Başbakan bütün AKP, CHP’yi Allah’a hakaret ile suçlarlardı!
Ama görüyorsunuz bunu AKP yapınca haber bile olmuyor!
Yahu bu AKP’nin Yüce Yaradan’a hakaret ayrıcalığı mı ki buna susuluyor?

PKK kendi adıyla Meclise girecek!
Başbakan tutuklu milletvekillerini niye mi bıraktırmıyor?
PKK’ya genel af ilan ettiğinde toplumdan fazla gürültü çıkmasın diye!
Hedef ya da proje aylardır söylediğimiz gibi “PKK ile Öcalan’a aftır” ve dolayısı ile bu affa karşı cepheler oluşmasın diye her kesimden insanlar bu kapsama alınıp güya herkes yararlandı imajı verilecek!
Evet, şu gün itibarı ile PKK’ya genel af süreci başlamıştır ki bunu bizzat Tayyip beyin Güneydoğuya gönderdiği AKP heyetinden Mardin Milletvekili Abdürrahim Akdağ verdiği röportajda ifade ediyor.
Akdağ’a göre hükümet bir süredir bunun üzerinde çalışıyor!
Göreceksiniz çok sürmez PKK kendi ismiyle TBMM’de olacak ve Öcalan’da salıverilecek!
Yeni Anayasanın yazımı, Başkanlık Sistemi tartışmaları ve PKK’ya genel af!
Türkiye’nin nereye götürüldüğü sadece bu üç sıcak konu ile bile görülebilir!

Erdoğan’dan Kılıçdaroğlu’na ‘Alevi’sin hücumu!
Bunun adı mezhepçiliğin ötesinde inanç ayrıştırmasıdır!
Evet, Başbakan CHP lideri Kılıçdaroğlu’na açıktan “Alevi”sin diye hücum ediyor!
Tayyip beye göre Suriye konusunda ABD ile beraber olmayalım tarafsız kalalım demek Alevi olan Beşar Esad ile dayanışmanın ürünü ya da sonucu imiş ve Kemal Kılıçdaroğlu bunu onun için yapıyormuş!
Dikkat buyurun bunu bir Başbakan söylüyor!
Vallahi bunu söyleyebilen biri emin olun siyasi istismar adına her şeyi söyler!
Tayyip bey Tayyip bey bak ben Alevi değil Sünniyim ama Beşar Esad rejimini sahiplenmek bana göre İslam Birliği ile Türkiye’nin üniterliğini sahiplenmekle aynıdır. Şimdi merak ediyorum bana ve benim gibi düşünen milyonlarca Sünniye de Alevi mi diyeceksin!
Hem Aleviliği adeta necaset iması ile sunmak milyonlarca vatandaşı Alevi olan bir Başbakan’a yakışıyor mu?
Tayyip bey Anadolu’yu “Türk ve Vatan” yapan Müslüman Alevi kardeşlerimizdir bilmiyorsan öğren! (Tabii Türklük ve Vatan kavramları size bir şey ifade ediyorsa!)