Kut-ül Emare'deki İngiliz tümeni teslim olunca Enver Paşa 1916 Mayısında Bağdat'a gelir. Bağdat'ta gerekli incelemeleri yaptıktan sonra VI. Orduyu şu şekilde görevlendirir. 16500 asker mevcudu olan XVIII. Kolorduyu Kut'ta İngiliz saldırılarına karşı savunma yapmasını ister. XIII. Kolorduyu da Ali İhsan Paşa komutasında Ruslara karşı İran'a gönderir. Askeri belgelere göre 1916 Mayıs ve Haziranında Bağdat'taki İngiliz kuvvetlerinin toplam mevcudu 122000 kişilik bir ordu idi. Yani 122000 İngiliz askerine karşı 18500 Türk askeri savunma yapacaktı. Üstelik çevredeki Arap aşiret ve oymakları'da cepleri İngiliz altınları ile dolunca hepsi de İngiliz taraftarı olmuştu. Eğer Enver Paşa kuvvetli bir istihbarat bilgisine sahip olsaydı Ali İhsan Paşa komutasındaki kuvvetleri Alman çıkarları için İran'a göndermezdi. Hatta Irak'a yeni askeri birlikler gönderirdi.İngilizler 1916 yazında 90000 savaşçı asker ile 65000 askerde geri hizmetlerde çalışmak üzere yeni kuvvetler gönderir. Bunun yanında bol silah ve cephane gönderirler. Yalnız İngilizler Irak cephesinde Türk Ordusundan kat kat üstün olmalarına rağmen saldırıya geçmemişlerdir. Bunun iki nedeni vardır. Birincisi; Ali İhsan Paşa Komutasındaki XIII. Kolordunun İran'daki Rus kuvvetlerine karşı kazandığı başarılar. İkincisi ise; Kafkas cephesinde 1916 Ağustosunda Ruslara karşı General Mustafa Kemal Paşa Komutasındaki XVI. Osmanlı Kolordusunun Rus kuvvetlerini yenerek Muş ve Bitlisi Rus işgalinden kurtarmasıdır İngiltere Savaş Komitesi 14-15 Eylül tarihlerinde, Basra'daki İngiliz askerlerinin Bağdat üzerine askeri harekât yapılmasını önerir. Fakat İngiliz Genel Kurmayı bu harekâta karşı olur. Hatta Kut'a kadar ilerlemiş olan İngiliz birliklerinin geri çekilmesini emreder. Bu duruma Irak Ordu Komutanı Maude ise çekilmenin, İngilizleri destekleyen Arap aşiret ve oymakları üzerinde menfi etkide bulunabileceğini bildirerek çekilmeye karşı olur.15 Eylülünden sonra Irak'ta ve Irak ordusu ile ilgili gelişmeler sonucunda, Hindistan Ordu Komutanı General Monro Irak ordularını teftiş etmek amacı ile Ekim ayında Basra'ya gelir. İncelemeler sonucunda teftiş raporunu yazar ve 26 Ekim 1916 günü Londra'ya bir tel çekerek Bağdat üzerine yürüyüşü uygun görmemekle birlikte büsbütün hareketsizliğin de aleyhinde bulunur ve Dicle bölgesinde Hay ırmağına ve Fırat bölgesinde de Samara'ya doğru ilerlemenin maddi ve manevi bakımdan faydalı olacağını belirtir. Bu teldeki düşüncelerin program ve projeleri raporda belirtilmiştir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ahmet Oğuz Bahadır / diğer yazıları
- Erzincan ateşkesi ve sonucu / 14.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011