Seyyid Ahmed Hicabi Hz.
Kastamonu velîlerinin büyüklerinden. Soyu Resûllullah Efendimize uzanmaktadır. Büyük velî Seyyid Ahmed Siyâhî Hazretlerinin oğludur. 1826 (H.1212) senesinde dünyâya geldi.
Henüz ana karnında iken, şânı yüksek pederlerine bütün kemâlâtı kendisinde toplayacak bir oğul ihsân olunacağı işâret olunmuştu. Altı aylık iken beşiğine aks eden parıltıyı kapmak için mâsumâne bir gayret sarfetmesi, Allah-û Teâlâ'nın lütf u ihsânıyla ileride büyük bir zât olacağını belli etmekteydi. Üç-dört yaşlarında iken katılmaya başladı. Bu sıralarda zaman zaman ilâhî bir aşkla kendinden geçtiği görülürdü.
Babası Ahmed Siyâhî Hazretleri'nin dergâhına giden yolda kışın zaman zaman Serçeoğlu yokuşunda kızağa binen çocukları seyre giderdi. Yine böyle bir günde yolun kuzeyinde bulunan Aziz Mahmûd Hüdâyî Hazretleri'nin büyük talebelerinden Hâcı Mustafa Efendi Hazretleri'nin medfûn bulunduğu türbeden çıkan bâzı kimseler kendisini türbe içine aldılar ve pekçok nîmetlerle gönlünü hoş ettiler. Sonra yine dışarı çıkardılar. Bu olay pekçok kere tekrarlandım. Hattâ bâzen her türlü nîmetin mevcûd bulunduğu o mübârek zâtların yanından ayrılmak istemez, uzunca bir süre içeride kalırdı. Bir defâ uzun aramalardan sonra anne ve babası kendisini adı geçen türbeden çıkarken görüp çok şaşırmışlardı. Küçük Ahmed 12 yaşına gelinceye kadar oranın vefât etmiş bir zâtın türbesi olduğunu bilemedi. O nîmetlerle dolu olan bu yeri bir zâtin hâzinesi zannederdi. Öğrendikten sonra ise bir daha o haller meydana gelmedi. İrşâd, insanlara Allah-û Teâlâ'nın emir ve yasaklarını bildirme mâkâmına geldiğinde bâzan neşeli sohbetler sırasında bu vakayı talebelerine naklederdi.
Tahsil yaşına geldiğinde önce meşhur kırâat âlimlerinden Hüseyin Hüsnü Efendiden Kur'ân-ı Azîmmüşsânı hatmetti. Babası Ahmed Siyâhî Hazretlerinden sarf, nahiv, fıkıh, hadîs ve kelâm tahsilinden sonra Keskinzâde Ahmed Erîb Efendi Hazretlerinin sohbetlerine devamla, tasavvuf dersleri aldı. Kara Kâdızâde Mustafa Efendiden ilm-i ferâiz ve Mesûdî Efendiden ve ilm-i hadîs dersleri aldıktan sonra babası Ahmed Siyâhî Hazretleri kendisine icâzet, diploma verdi. Ayrıca icâzetnâmede pekçok da nasihatler etti.
Kastamonu velîlerinin büyüklerinden. Soyu Resûllullah Efendimize uzanmaktadır. Büyük velî Seyyid Ahmed Siyâhî Hazretlerinin oğludur. 1826 (H.1212) senesinde dünyâya geldi.
Henüz ana karnında iken, şânı yüksek pederlerine bütün kemâlâtı kendisinde toplayacak bir oğul ihsân olunacağı işâret olunmuştu. Altı aylık iken beşiğine aks eden parıltıyı kapmak için mâsumâne bir gayret sarfetmesi, Allah-û Teâlâ'nın lütf u ihsânıyla ileride büyük bir zât olacağını belli etmekteydi. Üç-dört yaşlarında iken katılmaya başladı. Bu sıralarda zaman zaman ilâhî bir aşkla kendinden geçtiği görülürdü.
Babası Ahmed Siyâhî Hazretleri'nin dergâhına giden yolda kışın zaman zaman Serçeoğlu yokuşunda kızağa binen çocukları seyre giderdi. Yine böyle bir günde yolun kuzeyinde bulunan Aziz Mahmûd Hüdâyî Hazretleri'nin büyük talebelerinden Hâcı Mustafa Efendi Hazretleri'nin medfûn bulunduğu türbeden çıkan bâzı kimseler kendisini türbe içine aldılar ve pekçok nîmetlerle gönlünü hoş ettiler. Sonra yine dışarı çıkardılar. Bu olay pekçok kere tekrarlandım. Hattâ bâzen her türlü nîmetin mevcûd bulunduğu o mübârek zâtların yanından ayrılmak istemez, uzunca bir süre içeride kalırdı. Bir defâ uzun aramalardan sonra anne ve babası kendisini adı geçen türbeden çıkarken görüp çok şaşırmışlardı. Küçük Ahmed 12 yaşına gelinceye kadar oranın vefât etmiş bir zâtın türbesi olduğunu bilemedi. O nîmetlerle dolu olan bu yeri bir zâtin hâzinesi zannederdi. Öğrendikten sonra ise bir daha o haller meydana gelmedi. İrşâd, insanlara Allah-û Teâlâ'nın emir ve yasaklarını bildirme mâkâmına geldiğinde bâzan neşeli sohbetler sırasında bu vakayı talebelerine naklederdi.
Tahsil yaşına geldiğinde önce meşhur kırâat âlimlerinden Hüseyin Hüsnü Efendiden Kur'ân-ı Azîmmüşsânı hatmetti. Babası Ahmed Siyâhî Hazretlerinden sarf, nahiv, fıkıh, hadîs ve kelâm tahsilinden sonra Keskinzâde Ahmed Erîb Efendi Hazretlerinin sohbetlerine devamla, tasavvuf dersleri aldı. Kara Kâdızâde Mustafa Efendiden ilm-i ferâiz ve Mesûdî Efendiden ve ilm-i hadîs dersleri aldıktan sonra babası Ahmed Siyâhî Hazretleri kendisine icâzet, diploma verdi. Ayrıca icâzetnâmede pekçok da nasihatler etti.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.