Paçavra hastalığı
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Balık, hava sıcaklıklarında yaşanan düşüşün başta gribal enfeksiyonlar olmak üzere üst solunum yolları enfeksiyonları açısından büyük tehlike oluşturduğuna dikkati çekerek, hastalığa yakalananların, hastalıkları düzelene kadar öpüşmemelerini, kucaklaşmamalarını ve hatta tokalaşmamalarını istedi. Prof.Dr. Balık, gribin, "İnfluenza" denilen virüsün, solunum yoluyla insan vücuduna girerek özellikle sonbahar sonu, kış ve ilkbahar başında salgınlar yapan bir infeksiyon hastalığı olduğunu söyledi. Soğuk algınlığının ise nezle virüslerinin yaptığı, sürekli burun akıntısı, hapşırma, öksürme, gözlerde, boğazda yanma hissiyle seyreden, genellikle ateşsiz bir üst solunum yolu infeksiyonu olduğunu kaydeden Prof. Dr. Balık, hastalığın 3-7 günde kendiliğinden düzeldiğini ve genellikle ayakta geçirildiğini anlattı.
Buna rağmen gribin, hastayı yatağa düşürecek şiddette şikayetlerle seyrettiğini ifade eden Balık, hastalıkta yüksek ateş, genel vücut kırgınlığı, şiddetli bel, eklem ve kas ağrıları, baş ağrısı ve aşırı halsizlik gibi şikayetler yaşandığını söyledi. Hastalığın bu özellikleri nedeniyle halk arasında "paçavra hastalığı" olarak da tanımlandığını belirten Prof. Dr. Balık, gribin de nezle gibi, hasta kişilerin bulunduğu ortamlarda, hapşırma ve öksürme yoluyla ve virüs bulaşmış ellerle temas sonrasında kolaylıkla bulaşabileceğini bildirdi.
Antibiyotikler doktora danışılmalı
Grip hastalarına, yatak istirahatı ve ortaya çıkan şikayetleri azaltmaya yönelik destekleyici tedaviler yanında doktorun gerek görmesi halinde komplikasyonlara yönelik tedaviler verildiğini söyleyen Prof. Dr. Balık, grip ve benzeri hastalıklarda antibiyotiklerin hiçbir faydası olmadığını vurguladı. Prof. Dr. Balık,''Tersine çok ciddi sakıncaları olabilir. Hiç bir antibiyotik doktora danışmadan alınmamalıdır" diye konuştu. Prof. Dr. Balık, Sağlıklı insanlarda gribin, 1 hafta içerisinde iyileştiğini, ancak vücut direnci zayıf, kronik, kalp-akciğer hastalığı olanlar, yaşlılar, şeker hastaları gibi risk grubundaki kişilerde gribin, pnömoni (zatürre), menengoensefalit (beyin iltihabı), miyokardit (kalp kası iltihabı) gibi ciddi rahatsızlıklara dönüşebileceğini belirtti. Grip ve sonrasında oluşabilecek hastalıklardan korunmanın mümkün olduğunu söyleyen Prof. Dr. Balık, bu amaçla geliştirilmiş ve kullanılan grip aşıları bulunduğunu, grip aşısının, özellikle hastalığa yakalanma ve sonrasında oluşabilecek hastalıklar yönünden risk taşıyan, yüksek risk grubu denilen kişilere faydalı olduğunu bildirdi.
Prof. Dr. Balık, grip aşısı olan kişinin "sadece gribe karşı ve ancak belli oranda" korunduğunu, aşının bağışıklık oluşturmadığı kişilerde ve grip dışındaki diğer solunum yolu hastalıklarında genel korunma tedbirlerine dikkat edilmesi gerektiğini bildirdi. Solunum yolu hastalıklarının topluma yayılmasında sağlamlardan çok hasta olanların daha dikkatli ve sorumlu davranması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Balık, hastalara şu önerilerde bulundu:
Hastalara öneriler:
- Hastalık tamamen düzelene kadar başkalarıyla öpüşmeyin, kucaklaşmayın ve hatta tokalaşmayın. -Virüs yıkanmamış elde de bulunur.
Ellerinizi yıkamadan başkalarının kullandığı telefon gibi ortak gereçlere temas etmeyin.
- Hastalığın ilk 3-4 günü zorunlu olmadıkça sinema, okul, işyeri, metro, otobüs gibi kalabalık ortamlara girmeyin, evde istirahat edin.
- Mutlaka çıkmanız gerekiyorsa başkalarına bulaştırmamak için maske ile sokağa çıkın. En etkili korunma hastaların alacağı bu gibi tedbirlerle olur."
- Sonbahar-kış aylarında uygun giyim ve beslenmeye dikkat edin.
- Kalın-yünlü sıcak giysiler kullanın, terli kalmayın.
- Bol sebze ve meyve tüketin.
- Vücut direncini düşürdüğü ve kolayca hasta olmamızı sağladığı için aşırı yorgunluk, alkol, sigara, az ve düzensiz uyku, düzensiz ve tek yönlü beslenmeden uzak durun."
Riskli grup için aşının tam zamanı
Ekim ayının ilk haftasında başlayarak Mart ayına kadar devam eden gripten korunmak için önerilen grip aşısının, salgın olmadan önce yapılması gerekiyor. Grip aşısı, riskli grup denilen kalp, kronik bronşit, astım, böbrek yetmezliği, metabolik hastalığı bulunanlar, bağışıklık sistemi zayıf olanlar, yaşlılar ve bunlarla ilgilenen sağlık personeline uygulanabiliyor. 6 aydan küçük çocuklara yapılması önerilmeyen grip aşısı, hastalığı şiddetli seyretme olasılığı bulunanlar ve riskli yerlerde çalışanlara da öneriliyor. Eylül-Ekim ve en geç Kasım ayında yılda bir kez yapılan ve iki marka olarak eczanelerde yer alan grip aşıları, 12 milyon 500 ve 14 milyon 850 bin lira arasında satışa sunuluyor.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Balık, hava sıcaklıklarında yaşanan düşüşün başta gribal enfeksiyonlar olmak üzere üst solunum yolları enfeksiyonları açısından büyük tehlike oluşturduğuna dikkati çekerek, hastalığa yakalananların, hastalıkları düzelene kadar öpüşmemelerini, kucaklaşmamalarını ve hatta tokalaşmamalarını istedi. Prof.Dr. Balık, gribin, "İnfluenza" denilen virüsün, solunum yoluyla insan vücuduna girerek özellikle sonbahar sonu, kış ve ilkbahar başında salgınlar yapan bir infeksiyon hastalığı olduğunu söyledi. Soğuk algınlığının ise nezle virüslerinin yaptığı, sürekli burun akıntısı, hapşırma, öksürme, gözlerde, boğazda yanma hissiyle seyreden, genellikle ateşsiz bir üst solunum yolu infeksiyonu olduğunu kaydeden Prof. Dr. Balık, hastalığın 3-7 günde kendiliğinden düzeldiğini ve genellikle ayakta geçirildiğini anlattı.
Buna rağmen gribin, hastayı yatağa düşürecek şiddette şikayetlerle seyrettiğini ifade eden Balık, hastalıkta yüksek ateş, genel vücut kırgınlığı, şiddetli bel, eklem ve kas ağrıları, baş ağrısı ve aşırı halsizlik gibi şikayetler yaşandığını söyledi. Hastalığın bu özellikleri nedeniyle halk arasında "paçavra hastalığı" olarak da tanımlandığını belirten Prof. Dr. Balık, gribin de nezle gibi, hasta kişilerin bulunduğu ortamlarda, hapşırma ve öksürme yoluyla ve virüs bulaşmış ellerle temas sonrasında kolaylıkla bulaşabileceğini bildirdi.
Antibiyotikler doktora danışılmalı
Grip hastalarına, yatak istirahatı ve ortaya çıkan şikayetleri azaltmaya yönelik destekleyici tedaviler yanında doktorun gerek görmesi halinde komplikasyonlara yönelik tedaviler verildiğini söyleyen Prof. Dr. Balık, grip ve benzeri hastalıklarda antibiyotiklerin hiçbir faydası olmadığını vurguladı. Prof. Dr. Balık,''Tersine çok ciddi sakıncaları olabilir. Hiç bir antibiyotik doktora danışmadan alınmamalıdır" diye konuştu. Prof. Dr. Balık, Sağlıklı insanlarda gribin, 1 hafta içerisinde iyileştiğini, ancak vücut direnci zayıf, kronik, kalp-akciğer hastalığı olanlar, yaşlılar, şeker hastaları gibi risk grubundaki kişilerde gribin, pnömoni (zatürre), menengoensefalit (beyin iltihabı), miyokardit (kalp kası iltihabı) gibi ciddi rahatsızlıklara dönüşebileceğini belirtti. Grip ve sonrasında oluşabilecek hastalıklardan korunmanın mümkün olduğunu söyleyen Prof. Dr. Balık, bu amaçla geliştirilmiş ve kullanılan grip aşıları bulunduğunu, grip aşısının, özellikle hastalığa yakalanma ve sonrasında oluşabilecek hastalıklar yönünden risk taşıyan, yüksek risk grubu denilen kişilere faydalı olduğunu bildirdi.
Prof. Dr. Balık, grip aşısı olan kişinin "sadece gribe karşı ve ancak belli oranda" korunduğunu, aşının bağışıklık oluşturmadığı kişilerde ve grip dışındaki diğer solunum yolu hastalıklarında genel korunma tedbirlerine dikkat edilmesi gerektiğini bildirdi. Solunum yolu hastalıklarının topluma yayılmasında sağlamlardan çok hasta olanların daha dikkatli ve sorumlu davranması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Balık, hastalara şu önerilerde bulundu:
Hastalara öneriler:
- Hastalık tamamen düzelene kadar başkalarıyla öpüşmeyin, kucaklaşmayın ve hatta tokalaşmayın. -Virüs yıkanmamış elde de bulunur.
Ellerinizi yıkamadan başkalarının kullandığı telefon gibi ortak gereçlere temas etmeyin.
- Hastalığın ilk 3-4 günü zorunlu olmadıkça sinema, okul, işyeri, metro, otobüs gibi kalabalık ortamlara girmeyin, evde istirahat edin.
- Mutlaka çıkmanız gerekiyorsa başkalarına bulaştırmamak için maske ile sokağa çıkın. En etkili korunma hastaların alacağı bu gibi tedbirlerle olur."
- Sonbahar-kış aylarında uygun giyim ve beslenmeye dikkat edin.
- Kalın-yünlü sıcak giysiler kullanın, terli kalmayın.
- Bol sebze ve meyve tüketin.
- Vücut direncini düşürdüğü ve kolayca hasta olmamızı sağladığı için aşırı yorgunluk, alkol, sigara, az ve düzensiz uyku, düzensiz ve tek yönlü beslenmeden uzak durun."
Riskli grup için aşının tam zamanı
Ekim ayının ilk haftasında başlayarak Mart ayına kadar devam eden gripten korunmak için önerilen grip aşısının, salgın olmadan önce yapılması gerekiyor. Grip aşısı, riskli grup denilen kalp, kronik bronşit, astım, böbrek yetmezliği, metabolik hastalığı bulunanlar, bağışıklık sistemi zayıf olanlar, yaşlılar ve bunlarla ilgilenen sağlık personeline uygulanabiliyor. 6 aydan küçük çocuklara yapılması önerilmeyen grip aşısı, hastalığı şiddetli seyretme olasılığı bulunanlar ve riskli yerlerde çalışanlara da öneriliyor. Eylül-Ekim ve en geç Kasım ayında yılda bir kez yapılan ve iki marka olarak eczanelerde yer alan grip aşıları, 12 milyon 500 ve 14 milyon 850 bin lira arasında satışa sunuluyor.