Zaman ve mekânın ortak paylaşıldığı Hac ortamında Müslümanların bir araya gelmek ve birbiriyle diyaloglar kurmak gibi bir şansı da yakaladıklarını görmekteyiz. O zaman Hac, Müslümanlar için birbiriyle anlaşmak, tanışmak, yakınlaşmak ve istişare etmek gibi bir şansın da yakalandığı bir ibadettir.
Peki, Müslümanlar kendi aralarında diyalogun imkânı yakalanmışken bu fırsat değerlendirilebiliyor mu derseniz, bence asla değerlendirilememektedir. Çünkü böyle bir fikre ve niyete sahip olunduğunu bile kanaat etmiyorum. Eğer bu konuda bir niyet ve gayret ortaya konsaydı, bugün İslam âleminin durumu böyle olmazdı. Bölük pörçük, paramparça olmazdı.
Hac ziyaretinde bulunan Müslümanlar arasında böyle bir yakınlaşmanın olmadığını rahatlıkla söylemek durumundayım. Ben şahsen Milletlerin biri birini tanımak, biri birinden bir şeyler öğrenmek ya da biri birleriyle dostluklar kurmak için bir gayretine şahit olamadım. Çok küçük çapta ferdi olarak bu yoldaki bazı örnekler yetersizdir. İstisnalar kaideyi bozmaz.
Hac görevini yerine getirmek için gelenler kendi bilgileri ve şuurları doğrultusunda sadece vazifelerini yapmakla meşgul olmakta, vazifesini yerine getirirken bile çoğu zaman başkasının sağlığını, rahatını, huzurunu bozucu davranışlar sergilemektirler.
Velhasıl İslam kardeşliği şuuru maalesef ortaya konamamaktadır.
Buradan da anlaşılan şu ki Müslümanlar gerekli şuur ortamında yetişmemekte, sayılarının artmalarına rağmen bilinçlenememektedirler. Ya da keyfiyet kemiyet dengesizliği yaşanmaktadır.
Her Müslüman olan kişiye düşen görev kendi dininin en önemli görevlerinden biri olan Hac görevini ifa ederken daha şuurlu, daha sağlam bilgilerle donatılması sağlanmalı, bu göreve talip olanlara çok ciddi eğitimler verilmelidir.
Böylelikle Hac ibadeti için kutsal yerlere gelen Müslümanlar daha iyi davranışlar sergileyecek, daha şuurlu ibadetler yapacak, orada bulunanlar da biri birilerinden istifade edecek ve biri birileriyle diyalog imkânı elde edeceklerdir. Kazanan hem fertler olacak hem de toplumlar olacaktır.
Peki, Müslümanlar kendi aralarında diyalogun imkânı yakalanmışken bu fırsat değerlendirilebiliyor mu derseniz, bence asla değerlendirilememektedir. Çünkü böyle bir fikre ve niyete sahip olunduğunu bile kanaat etmiyorum. Eğer bu konuda bir niyet ve gayret ortaya konsaydı, bugün İslam âleminin durumu böyle olmazdı. Bölük pörçük, paramparça olmazdı.
Hac ziyaretinde bulunan Müslümanlar arasında böyle bir yakınlaşmanın olmadığını rahatlıkla söylemek durumundayım. Ben şahsen Milletlerin biri birini tanımak, biri birinden bir şeyler öğrenmek ya da biri birleriyle dostluklar kurmak için bir gayretine şahit olamadım. Çok küçük çapta ferdi olarak bu yoldaki bazı örnekler yetersizdir. İstisnalar kaideyi bozmaz.
Hac görevini yerine getirmek için gelenler kendi bilgileri ve şuurları doğrultusunda sadece vazifelerini yapmakla meşgul olmakta, vazifesini yerine getirirken bile çoğu zaman başkasının sağlığını, rahatını, huzurunu bozucu davranışlar sergilemektirler.
Velhasıl İslam kardeşliği şuuru maalesef ortaya konamamaktadır.
Buradan da anlaşılan şu ki Müslümanlar gerekli şuur ortamında yetişmemekte, sayılarının artmalarına rağmen bilinçlenememektedirler. Ya da keyfiyet kemiyet dengesizliği yaşanmaktadır.
Her Müslüman olan kişiye düşen görev kendi dininin en önemli görevlerinden biri olan Hac görevini ifa ederken daha şuurlu, daha sağlam bilgilerle donatılması sağlanmalı, bu göreve talip olanlara çok ciddi eğitimler verilmelidir.
Böylelikle Hac ibadeti için kutsal yerlere gelen Müslümanlar daha iyi davranışlar sergileyecek, daha şuurlu ibadetler yapacak, orada bulunanlar da biri birilerinden istifade edecek ve biri birileriyle diyalog imkânı elde edeceklerdir. Kazanan hem fertler olacak hem de toplumlar olacaktır.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- 23 Nisan’a ulusal egemenlik açısından bakış / 24.04.2024
- 23 Nisan Bayramı Türk milletine hayırlı olsun / 23.04.2024
- Sorunlardan korkmayın! / 22.04.2024
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- Şevval orucu ve kurtuluş namazı hakkında / 13.04.2024
- 23 Nisan Bayramı Türk milletine hayırlı olsun / 23.04.2024
- Sorunlardan korkmayın! / 22.04.2024
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- Şevval orucu ve kurtuluş namazı hakkında / 13.04.2024