Hadi diyelim, bu mesele bir hesap kitap meselesi olması hasebiyle ekonomik olarak savruluşumuza BTP hariç hiçbir partimizin milli bir çözümü yok?
Ya medeniyet olarak, kültür olarak, bireysel kimlik olarak dünyayı istila eden Yahudi-Haçlı rüzgarlarıyla bir o yana, bir bu yana savruluşumuz karşısında bir insan modeli, bir milli kimlik, bir milli şuur ve milli duruş teklifi olan var mı?
Keşke?
Belki reel ve fakat reel olduğu kadar da kaçamak ve kolay bir izah öne sürülür bunun için; parayı alan talimat da alır.
IMF başta olmak üzere, Avrupa'dan Amerika'dan madem ki para dilenmek durumundayız; o halde talimatları da yerine getirmek zorundayız. Bu talimatlar kimi zaman ekonomik, kimi zaman kültürel, kimi zaman egemenliğin devrine kadar varacak düzeyde yasal ve anayasal olabilir. Kimi zaman devletin en temel erki olan bağımsız yargının verdiği idam kararından tükürdüğünüzü yalatırcasına döndürüp idamlığı ipten indirmeye kadar vardırırlar bunlar.
Yüzlerce devlet ve onlarca imparatorluk kurmuş bu aziz milletin böylesi yüz kızartıcı talimatlara boyun eğdirilmesi, sadece "para alan talimat da alır" ifadesiyle izah edilemez.
Binlerce yıl Haçlı'nın zulmü, işgali ve barbarlığı karşısında Hızır gibi yetişerek dünyanın her tarafına adalet ve insanlık götüren bir neslin torunlarına bugün, işgalci Haçlı'nın safında stratejik ortak olmak gibi bir seviyesizliğe çekilebilmesi, sadece ekonomik gerekçe ile, nakit sıkıntısı ile izah edilemez.
Bu bir kimlik kompleksidir.
Bu bir kültür yozlaşmasıdır.
Bu bir medeniyet yitirilmesidir.
Bu bir kemik erimesi, omurga çökmesidir.
Bu bir yürek ölümüdür.
Bu bir inanç ve iman kaybıdır.
BTP dışında var mı, bu vahim çöküşe çare olacak bir iksir sunan? Bir milli bir kimlik, bir milli duruş, bir milli karakter, mili bir ruh sunabilen var mı Allah aşkına!
Hiç kimse sizi aldatmasın; AB bahanesiyle uyum yasaları olarak karşımıza çıkartılan kültürel, dinsel ve etnik düzenlemeler işte bu "milli ruh"un yeniden muhtemel şahlanışının önünü tamamen almak içindir? Yoksa hiçbir Haçlı'nın, bu aziz milletin hangi renkten, hangi boydan, hangi soydan olursa olsun hiçbir evladına hak ve hürriyet tattırma gibi bir iyiniyeti ve samimiyeti yoktur, olamaz.
Hürriyet ve haktan dem vuran AB ülkelerinin, üç-beş tane Müslüman çocuğun başörtüsüne dahi tahammül edemeyip parlamento düzeyinde toplanarak yasaklar getirmeleri, en temel eğitim ve öğrenim hakkından mahrum bırakacak kadar pervasızca adımlar atabilmeleri Haçlı ruhunun, dünyanın pek çok platformunda "Türk Medeniyeti" olarak algılanan "Tevhid Medeniyeti" karşısındaki tahammülsüzlüğünün göstergesidir.
Avrasya hinterlandında dalgalanan potansiyel kudreti haiz "ay-yıldız"lı bayrakların ve tevhidin sembolü "hilal"lerin gölgesine ve potansiyel gücüne dahi tahammül edememektir.
Ekonomik, kültürel, politik ve askeri çullanmalar bu tahammülsüzlükten? Bölgemizde yaşanan işgal ve istilaların ve dahi arkası gelecek işgal hesaplarının altında yatan asıl bu Haçlı ihtirası ve tahammülsüzlüğüdür.
Haçlı dünyası, üç aşağı beş yukarı mensup olduğumuz yüce medeniyetin en zayıf halkasını dahi potansiyel tehlike ve potansiyel terörist olarak algılamaktadır. Plan ve hesaplarını buna göre yapmaktadırlar.
Böylesi kronik Haçlı karakteri karşısında sünepeleşmek, en son örneği BOP olan işgal ve istila planlarının piyonu veya taşeronu olmak, göğüslerden yüreklerin, yüreklerden ise azmin ve imanın yitirilmesi meselesidir. Yüce medeniyetin mensubu olmaktan fersah fersah uzaklaşarak, Haçlı'nın beyni ve boynu halkalı ikinci sınıf üyesi olmaktır.
Bu, kendi medeniyetimizi inkâr etmektir.
Bu, kimliğimizi yitirmektir.
Bu, imanımızı kaybetmektir.
Bu, kendimizi yok saymaktır.
Kendi kimliğini inkâr etmeyen, bilakis mensup olduğu medeniyetin yücelikleriyle bezenmiş bir karakter ancak, aziz milletimizin derdine derman olabilir. Piyondan, taşerondan ve kimlik kompleksli ma'lul karakterden kimseye bir hayır gelmez.
Hangi aydınımızın, hangi sivil toplum kurumumuzun, hangi partimizin böylesi bir "insan modeli"mizin oluşması için teklifi var, sözü var, projesi var?
Asıl bu yokluk aşılmazsa, bazıları bunu altın lâle zannetse de, burnumuza ve boynumuza daha çok Haçlı halkaları takarlar.
Bana hiç tasmalık etmemiştir altın lale, diyen bir neslin torunları, asıl bu yokluğu aşmalı.
Ya medeniyet olarak, kültür olarak, bireysel kimlik olarak dünyayı istila eden Yahudi-Haçlı rüzgarlarıyla bir o yana, bir bu yana savruluşumuz karşısında bir insan modeli, bir milli kimlik, bir milli şuur ve milli duruş teklifi olan var mı?
Keşke?
Belki reel ve fakat reel olduğu kadar da kaçamak ve kolay bir izah öne sürülür bunun için; parayı alan talimat da alır.
IMF başta olmak üzere, Avrupa'dan Amerika'dan madem ki para dilenmek durumundayız; o halde talimatları da yerine getirmek zorundayız. Bu talimatlar kimi zaman ekonomik, kimi zaman kültürel, kimi zaman egemenliğin devrine kadar varacak düzeyde yasal ve anayasal olabilir. Kimi zaman devletin en temel erki olan bağımsız yargının verdiği idam kararından tükürdüğünüzü yalatırcasına döndürüp idamlığı ipten indirmeye kadar vardırırlar bunlar.
Yüzlerce devlet ve onlarca imparatorluk kurmuş bu aziz milletin böylesi yüz kızartıcı talimatlara boyun eğdirilmesi, sadece "para alan talimat da alır" ifadesiyle izah edilemez.
Binlerce yıl Haçlı'nın zulmü, işgali ve barbarlığı karşısında Hızır gibi yetişerek dünyanın her tarafına adalet ve insanlık götüren bir neslin torunlarına bugün, işgalci Haçlı'nın safında stratejik ortak olmak gibi bir seviyesizliğe çekilebilmesi, sadece ekonomik gerekçe ile, nakit sıkıntısı ile izah edilemez.
Bu bir kimlik kompleksidir.
Bu bir kültür yozlaşmasıdır.
Bu bir medeniyet yitirilmesidir.
Bu bir kemik erimesi, omurga çökmesidir.
Bu bir yürek ölümüdür.
Bu bir inanç ve iman kaybıdır.
BTP dışında var mı, bu vahim çöküşe çare olacak bir iksir sunan? Bir milli bir kimlik, bir milli duruş, bir milli karakter, mili bir ruh sunabilen var mı Allah aşkına!
Hiç kimse sizi aldatmasın; AB bahanesiyle uyum yasaları olarak karşımıza çıkartılan kültürel, dinsel ve etnik düzenlemeler işte bu "milli ruh"un yeniden muhtemel şahlanışının önünü tamamen almak içindir? Yoksa hiçbir Haçlı'nın, bu aziz milletin hangi renkten, hangi boydan, hangi soydan olursa olsun hiçbir evladına hak ve hürriyet tattırma gibi bir iyiniyeti ve samimiyeti yoktur, olamaz.
Hürriyet ve haktan dem vuran AB ülkelerinin, üç-beş tane Müslüman çocuğun başörtüsüne dahi tahammül edemeyip parlamento düzeyinde toplanarak yasaklar getirmeleri, en temel eğitim ve öğrenim hakkından mahrum bırakacak kadar pervasızca adımlar atabilmeleri Haçlı ruhunun, dünyanın pek çok platformunda "Türk Medeniyeti" olarak algılanan "Tevhid Medeniyeti" karşısındaki tahammülsüzlüğünün göstergesidir.
Avrasya hinterlandında dalgalanan potansiyel kudreti haiz "ay-yıldız"lı bayrakların ve tevhidin sembolü "hilal"lerin gölgesine ve potansiyel gücüne dahi tahammül edememektir.
Ekonomik, kültürel, politik ve askeri çullanmalar bu tahammülsüzlükten? Bölgemizde yaşanan işgal ve istilaların ve dahi arkası gelecek işgal hesaplarının altında yatan asıl bu Haçlı ihtirası ve tahammülsüzlüğüdür.
Haçlı dünyası, üç aşağı beş yukarı mensup olduğumuz yüce medeniyetin en zayıf halkasını dahi potansiyel tehlike ve potansiyel terörist olarak algılamaktadır. Plan ve hesaplarını buna göre yapmaktadırlar.
Böylesi kronik Haçlı karakteri karşısında sünepeleşmek, en son örneği BOP olan işgal ve istila planlarının piyonu veya taşeronu olmak, göğüslerden yüreklerin, yüreklerden ise azmin ve imanın yitirilmesi meselesidir. Yüce medeniyetin mensubu olmaktan fersah fersah uzaklaşarak, Haçlı'nın beyni ve boynu halkalı ikinci sınıf üyesi olmaktır.
Bu, kendi medeniyetimizi inkâr etmektir.
Bu, kimliğimizi yitirmektir.
Bu, imanımızı kaybetmektir.
Bu, kendimizi yok saymaktır.
Kendi kimliğini inkâr etmeyen, bilakis mensup olduğu medeniyetin yücelikleriyle bezenmiş bir karakter ancak, aziz milletimizin derdine derman olabilir. Piyondan, taşerondan ve kimlik kompleksli ma'lul karakterden kimseye bir hayır gelmez.
Hangi aydınımızın, hangi sivil toplum kurumumuzun, hangi partimizin böylesi bir "insan modeli"mizin oluşması için teklifi var, sözü var, projesi var?
Asıl bu yokluk aşılmazsa, bazıları bunu altın lâle zannetse de, burnumuza ve boynumuza daha çok Haçlı halkaları takarlar.
Bana hiç tasmalık etmemiştir altın lale, diyen bir neslin torunları, asıl bu yokluğu aşmalı.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019