İbn-i Mes'ûd (r.a.) şöyle demiştir: Ben Peygamber'den (s.a.v) işittim, şöyle buyuruyordu: "İki kimseden başkasına gıpta olmaz. Biri şu kimsedir: Allah ona mal vermiş; hem de o malı hak yolunda harcayıp tüketmeye yetecek kudret bahsetmiştir. İkincisi de şu kimsedir: Allah ona hikmet ihsan etmiş, o da bu ilim ve hikmetle hükmetmekte ve onu başkalarına da öğretmektedir". (Buhari-Zekat). Ramazan, oruç zekat ve diğer görevlerimizde, teslimiyetimiz ve yaşamamızda mükemmel bir örnek: Öyleyse yaparım. Baş ve göz üstüne demek? Talha ibn-i Ubeydullah şöyle dedi: Uzaktan sesini duyup ne dediğini anlayamadığımız saçı başı dağınık Necidli bir adam Resûlullah (s.a.v)'in huzuruna geldi. Resulullah'a yaklaştı. Bir de baktık ki, İslâm'ın ne olduğunu soruyor. Bunun üzerine Resûl?i Ekrem (s.a.v), "Bir gün bir gecede beş vakit namaz kılmaktır" buyurdu. Adam, "Kılmam gereken başka namaz var mı?" dedi. "Hayır yok! Nâfile olarak kılarsan o başka" buyurdu. Resûlullah (s.a.v) sözüne devam ederek, "Bir de Ramazan ayı orucunu tutmaktır" buyurdu. Adam yine, "Tutmam gereken başka oruç var mı?" dedi. Resûl?i Ekrem Efendimiz, "Hayır yok. Nâfile olarak tutarsan o başka" buyurdu. Resûlullah (s.a.v) adama zekât vermeyi söyledi. Adam, "Vermem gereken başka sadaka var mı?" dedi. "Hayır yok. Nâfile olarak verirsen o başka" buyurdu. Bu defa Adam, "Bu söylediklerinden ne fazla ne eksik yaparım" diyerek Resûlullah'ın huzurundan ayrıldı. Bunun üzerine Resûlullah (s.a.v), "Eğer sözüne sahip çıkarsa, kurtuldu gitti" buyurdu. (Buhârî, Müslim). "Malının zekâtını verdiğin zaman, üzerine gereken borcunu (fakirlerin sendeki hakkını) ödemiş olursun." (Tirmizî, Zekât). Resûlullah (s.a.v) buyuruyor ki: "Kim helal kazancından, bir hurma kadar sadaka olarak verirse Allah (c.c.) onu rıza ve bereketiyle kabul eder. Sonra (sizden birinin atını besleyip büyüttüğü gibi) onu çoğaltır. Hatta o dağ gibi olur." Diğer bir rivayette ise şöyledir: "Bizden birinin atlarını terbiye edip büyüttüğü gibi? Hatta bir lokma Uhud dağı kadar olur." Cenab-ı Hak Kur'an-ı Kerim'de, "Allah faizi mahveder. Sadakaları ise artırır" (Bakara 276) buyurdu. Taberani rivayet eder: "Kul, sadakayı vermek için eline alınca, Allah, onu, fakirin eline geçmeden kabul buyurur. Ve o kuldan razı olur. Kul kendisine muhtaç olmadığı bir ihtiyacıyla kapıyı açarsa, Allah, onun ihtiyacını gidermek için bin kapı açar." (Kalplerin Keşfi, İmam Gazali).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Feyyaz inanç / diğer yazıları
- İnsanı bilmek insanca davranmak / 09.06.2019
- Eski Boğaziçi'nden Türkiye'ye baktım? / 30.06.2017
- Dini, menfaate alet etmek / 29.06.2017
- Çok şükür bayrama eriştik / 24.06.2017
- Elveda yâ Şehr-i Ramazan / 23.06.2017
- Zekât kimlere verilmez? / 22.06.2017
- Kadir gecesine erişmek / 21.06.2017
- Zekât kimlere verilir? / 20.06.2017
- Zekat kimlere, nelerden verilir? / 19.06.2017
- Bir hatırlatma ve sadakanın fazileti / 18.06.2017
- Eski Boğaziçi'nden Türkiye'ye baktım? / 30.06.2017
- Dini, menfaate alet etmek / 29.06.2017
- Çok şükür bayrama eriştik / 24.06.2017
- Elveda yâ Şehr-i Ramazan / 23.06.2017
- Zekât kimlere verilmez? / 22.06.2017
- Kadir gecesine erişmek / 21.06.2017
- Zekât kimlere verilir? / 20.06.2017
- Zekat kimlere, nelerden verilir? / 19.06.2017
- Bir hatırlatma ve sadakanın fazileti / 18.06.2017