Ülkemizin bir numaralı gündemi ekonomi.
Özal'dan günümüze bu sorun bir türlü çözüme kavuşturulamadı.
Mevcut kapitalist sistemin acı sonucu maalesef budur. Serbest piyasa denilen yutturmaca!
Aslında devleti piyasadan uzaklaştırarak birkaç sahtekârın, halkı rahatça soymak için kurduğu kapitalist uygulamanın adıdır.
Devlet, vatandaşının uygun şartlarda en sağlıklı ürüne güven içerisinde ulaşabilmesinin teminatı olmalıdır.
Nasıl ki sınırlarımız TSK tarafından korunuyorsa, ticari mallar da, halkın ihtiyacı olan tüketim ürünleri de TSK'yı kuran ve sınır güvenliği vazifesini bihakkın yerine getirebilmesi için her türlü imkânı veren ve getirdiğinde her türlü yaptırımı uygulayan devlet kurumları tarafından behemehâl sağlanmalıdır.
Bu, devletlerin en temel vazifesidir.
Şayet vatandaş en sağlıklı ürüne, en makul fiyata ulaşamıyorsa bu durum devlet görevlilerinin vazifelerini yapmıyor oldukları manasına gelir.
Ve bu sonuç ortadaysa bu görevlilere yaptırım uygulanmalıdır.
Yeni bir safsata çıktı, halk sandıkta gereğini yapar deniliyor.
Halk bu yaptırımı uygulayabilmek, kabiliyetine sahip olabilse serbest piyasa sisteminde zaten bu sorunla baş başa kalmaz, en sağlıklı ürünü en uygun fiyata alabilmek için gereğini yapardı.
Ama olmuyor işte, bu işte bir bit yeniği var!
Sistem açık kapı bırakmamış. Her yol vatandaşın zararına çıkıyor.
Öngörülemez
Güvenilmez
İstikrarsız
ve en önemlisi açlık sınırında yaşamak zorunda kalan milyonlar…
Tamam, ama devlet nerede?
Devleti idare edenler nerede?
Her saat başı ekranlarda beyanat veren devlet ricali, asıl vazifesi olan millete doğru ürünü uygun fiyata temin vazifesini neden yapamıyor?
Birkaç açgözlü muhteris marketin insafına mı bırakıldı bu millet?
Sahi kim denetleyecek bu fahiş fiyat artışlarını?
Fiyat artışı demek enflasyon demektir.
Enflasyonun sebebi de gereksiz ve ölçüsüz faiz, vergi, kayıp kaçak paralar ve devlet kurumlarının kamu adına değil de birkaç yandaş adına tavır alıyor olmalarıdır.
Yani maliyetler gereğinden fazla arttığı için fahiş fiyatlar doğal olarak belimizi kırmaktadır.
Çözüm millet adına devleti yönetecek yeni idealist, bağımsız bir kadro oluşturmaktır.
Bu kadro Prof. Dr. Haydar Baş tarafından yetiştirilmiştir.
Kendimizi kandırmanın faydası yok.
Dinleyin onları lütfen. Çözüm o kadronun elinde.
Rusya dinledi dünya lideri oldu.
TBMM'de 3 saatlik bir brifing, ekonomik sorunlarımızın çözümünü gösterecektir.
Çok mu şey istiyoruz?
3 saatte çözeriz diyoruz.
Siz iyisi mi bir düşünün, çözüm var, çağırın seve seve getirelim.
Aklı başında bir hafta diliyorum.
- Beka meselesi / 06.03.2024
- Angara gerçeği! / 14.02.2024
- Beka meselesi! / 10.02.2024
- Bugünler de geçecek! / 07.02.2024
- Nereye gidiyoruz? / 27.01.2024
- Hafıza kaybı mı, iş bilmezlik mi? / 24.01.2024
- Hedef Gazze mi, Ortadoğu mu? / 19.01.2024
- Soykırım mı, savunma mı? / 16.01.2024
- Dünya işgal altında / 10.01.2024