Türkiye virüs salgını ile mücadele halindeyken, kanayan yaramız cezaevlerini de hesaba katmamız gerekir.
Gerçi AKP'nin infaz yasası çalışmasında cezaevleri yer alsa da, bu taslak hükümlüye uygulanacak disiplin kurallarına ağırlık vermektedir.
İnfaz yasası değişikliği, eleştirileri davet ederken özellikle tecavüz suçlularının cezalarında indirime gidilmemesi, çocuk ve kadın haklarının zarar görmemesi yönünde gerek muhalefet gerekse meslek kuruluşları ve sivil toplum örgütleri görüşlerini açıklıyorlar. Umarız siyasal iktidar bu eleştirileri değerlendirerek Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) yasama sürecinde ortak mutabakatı sağlar.
İnfaz tasarısı tartışıla dursun. Biz burada cezaevlerindeki hasta tutuklu ve hükümlülerin tedaviye ulaşma haklarına değinmek istiyoruz.
Tabip Odaları, Barolar başta olmak üzere meslek örgütlerinin STÖ'lerin (Sivil Toplum Örgütleri) hapishanelerde çalışma yürütmesinin önünün açılması, böylece devlete desteğin sağlanarak yaraların sarılmasının tam zamanıdır. Koronavirüsle topyekûn savaşılırken dışardaki seferberliğin hasta mahpusları da kapsamasına özen gösterilmelidir. İnfaz yasa değişikliği gündemdeyken olayın bu boyutu çalışmalara yansıtılmalıdır.
Geneli yokladığımızda;
Birleşmiş Milletler'in (BM) hasta mahpuslara ilişkin belgelerinde üç önemli koşul öne sürülmektedir:
1-Sağlıklı bir çevrenin sağlanması
2-Hastalığın ilerlemesinin engellenmesi
3-Hasta olanların toplumdakine eş bir tıbbi bakım almalarının sağlanması
Ülkemizdeki hapishanelerde bu üç konuda da sıkıntılarımız mevcuttur. Sağlıklı çevre oluşturmada eksikliklerimizin yanında "hastalığın ilerlemesinin engellenmesi" ve "tolumdakine eş tıbbi bakım alınması" maddeleri de eleştiriye açıktır. Bir mahpus tedaviye erişebilmek için birçok aşamadan geçmek zorundadır. Öncelikle revire çıkabilmeli, hastalığı revirde tedaviyi mümkün kılmayacak kadar ciddiyse sevk alabilmeli, sevk alabilirse hastaneye götürülmeli, hastanede insan onuruna ve hasta mahremiyetine uygun bir şekilde muayene olanaklarına kavuşmalı, muayene olabilirse ihtiyaç duyduğu ilaç ve kullanmak zorunda olduğu tıbbi cihazlara erişimi sağlanmalıdır.
Tüm dünyanın salgınla savaş verdiği günümüzde hasta mahpuslardan söz etmenin sırası mı, diye düşünenler olabilir ama mahpus da insandır.
Hele hele infazla ilgili yasal düzenlemelerin yapıldığı şu süreçte kontrol ve disiplin öne çıkarılırken mahpusu insan yerine koymayan yaklaşımlardan kaçınalım.
Hastalıkları nedeniyle yaşamlarının sonuna gelmiş mahpusların cezaevlerinde ya da hapislik koşullarında hastanelerde tutulmasının insani olmadığı, Lizbon Hasta Hakları Bildirgesi'nde yer almıştır.
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023