Maltepe Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yalçın Karakoca, İbn-i Sina'nın 'tabibin vazifesi hastayı mümkün olduğunca uzun yaşatmaktır' prensibini temel ilke olarak benimsediklerini belirterek, hastaları ölümle baş başa bırakmadıklarını, ömürlerine ömür katmayı hedeflediklerini söyledi. Türkiye'de akciğer kanserinde izlenen yol haritasının, doğru harita olmadığını savunan Prof. Dr. Karakoca, "Akciğer kanseri tedavisinde kemoterapi ve radyoterapiyle ulaşılmak istenen hedefi tek başına yakalamak mümkün değildir" dedi."Kendimi F1 pilotu gibi hissediyorum"Nefes borusundaki "ikincil çatallar" olarak belirtilen ince saçaklara girerek tıbbi müdahaleyi yapan dünyanın sayılı doktorları arasında gösterilen Prof. Dr. Karakoca, "Tıbbın Derbisi" olarak gördüğünü ifade ettiği soluk borusundan yaptığı tümör yok etme operasyonunu "Formula 1" yarışına benzetti. Karakoca, "Ameliyatta saniyelerle yarışıyoruz. Kendimi F1 pilotu gibi hissediyorum. Zaten dünyada bu ameliyatı yapan doktor sayısı F1 pilotu kadar. Biraraya geldiğimizde hepimizin aynı kişilikte olduğumuzu fark ediyorum. Zamanla yarışan ve doğru zamanda doğru refleksi veren kişiler. Boğularak ölüm ve yaşam arasında zamana karşı verilen bir yarış bu, hata yok. Ülkemizde bazı merkezlerde yapılan başarısız girişimlerden sonra cesaretleri kırılan uzmanlar bu tedavi yöntemini reddetmekteler" diye konuştu."Boğularak ölmek kader değil"Karakoca'ya göre bu hastalara yıllarca nasıl olsa ölecek muamelesi yapıldı ve akciğer kanseri konusunda Endobronşiyal tedavi ihmal edildi. "Ölümün en ağırı olan boğularak ölmek kader değildir" diyen Karakoca şunları söyledi: "Akciğer kanserinde ortalama yaşam süresi en kısa ülkelerden biri olarak kalmaya devam ediyoruz." Nefes borusundaki "ikincil çatallar" olarak belirtilen ince saçaklara girerek tıbbi müdahaleyi yapan dünyanın sayılı doktorlarından gösterilen Prof. Dr. Yalçın Karakoca, soluk borusundan yaptığı hayat operasyonuyla tıbbın yaşama döndüremediği akciğer kanseri dahil birçok hastayı yeniden hayata kavuşturuyor. Sigara veya değişik sebeplerden tıkanan alanlara ve akciğerin hava aldığı bronşlara kadar yapılan operasyonda, hava yollarını daraltan tümörler kapalı ameliyatla ortadan kaldırılıyor. Hastaların boğulmasını kadar giden daralmaların önüne geçildiği tedaviyle hava yollarında kanserin neden olduğu tıkanma da yok ediliyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.