Hayal mi, gerçek mi?

Birçok anne-baba çocuklarının bazı isteklerine karşı koyamaz fakat bu hareketlerinin doğurduğu sonuçtan da bihaberdirler

"Anne lütfen, bir kaç dakika daha..."    "Dur sonunu izleyeyim, az kaldı, film bitmek üzere.." Okul öncesi çağındaki çocukların yatmaya gitmeden evvelki son çığlıklarıdır bunlar. Birçok anne-baba çocuklarının bu isteklerine karşı koyamaz, fakat bu hareketlerinin doğurduğu sonuçtan da bihaberdirler. Almanya Psikosomatik Hastalıklar ve Psikoterapi Birliği sözcüsü Harald Tegtmeyer- Metzdorf bu konuda yaptığı analizleri şöyle açıklıyor: 'Küçük çocuklar kendilerine yabancı olan şeylerden sık sık korkuyorlar. Mesela palyaço gibi olağandışı giyimli birini yetişkinler komik bulurlarken, çocuklar gece palyaçoyu düşünürken rahatsız olup korkabiliyorlar.' Hayali gerçekten ayırt etmek 3 ile 6 yaş arası çocukların henüz başaramadıkları birşeydir. Özellikle uyumadan önce zihinde kalan son televizyon görüntüleri çocukların uyuyabilmelerine engel olduğu gibi ayrıca korkunç rüyalar görmelerine sebep olabiliyor. Böyle durumlarda anne-babaya düşen görev, çocuklarına sarılıp koruma altına almak. Henüz beyinleri tam gelişmemiş olduğu için onlara televizyondaki görüntülerin gerçek olmadığını  anlatmaya çalışmak 'boş bir çabadır'. Peki çocukları hiç bu duruma getirmemek için alınması gereken önlemler neler? Özel çocuk dvdleri de dahil tüm filmler çocukların ruhsal gelişimini etkileyebiliyor. Filmlerde sürekli değişen resimler, görüntüler, sesler ve perspektifler çocukların kapasitesini aşıyor ve özellikle uyumaya gitmeden evvel zihinlerini bulandırıyor. Bu yüzden 2.yaşına basmamış olan çocuklara televizyon izlettirilmemelidir. Bunun yanı sıra, 3 ile 6 yaş arası çocukların televizyon izleme vakitleri günlük 30 dakika ile kısıtlandırılması gerekiyor. Kaynak: HYPERLINK "http://pediatrics.aappublicati ons.org/" http://pediatrics.aappublications.org/ - Çeviri: Sara Yıldırım