Haydar Baş Üniversitesi -II-

Hayatını milletine adamış dev yürekli insan unutulmaya yüz tutmuştu. Kimse Onu tanımıyordu. Bu da aynı büyük oyunun parçası olarak planlanmıştı. Türk milletinin kalbini, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurucusundan uzaklaştır, aidiyet duygusunu elinden al, bağımsızlığı karakter edinmiş o yüce ruhun etkisini yok et, ülkenin kaynaklarına çök. 

Prof. Dr. Haydar Baş Gaziden her zaman sevgi ve minnetle söz eder, asla kötü söz söylemez ve söyletmezdi. Ama artık tüm millete Gazi'nin gerçek kimliğini anlatmak gerekiyordu. Eşsiz bir öngörü ile ekibini topladı ve "Milli Kahramanlarımız" program serisini başlattı. Bağımsız Türkiye Partisi teşkilatı, milleti bu programlara topluyor, Prof. Dr. Haydar Baş hem gündemi değerlendiriyor, hem de bu milletin yetiştirdiği en büyük kahramanın "Atatürk" olduğunu anlatıyordu. 

Bir taraftan da Atatürk ile ilgili araştırmalar yaptırıyor, sağlam kaynaklardan bilgi topluyordu. Ve "Hoşgeldin Atatürk" eserini yazdı. Atatürk'e atılan iftiralar o kadar mesnetsiz ve milletin önüne konan Atatürk o kadar gerçeğinden uzaktı ki; bunu hemen düzeltmek istiyordu. Millete Atatürk'ü anlatalım, diyordu.  Partisinin teşkilatlarına verdiği talimatla "Atatürk Vatandır" program serisini başlattı. 

Düşünebiliyor musunuz, bütün partiler günlük siyasi kavgalar üzerinden oy toplamaya çalışırken BTP kadroları Atatürk'ü insanımıza tanıtmak için çabalıyordu. BTP, Prof. Dr. Haydar Baş'ın okulu, yetiştirdiği kadrolar bu okulun gönüllü hocalarıydı. 

2017 yılının 10 Kasımında milletine sunduğu "Hoşgeldin Atatürk" eseri sayesinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bambaşka yönleri ile milletinin gönül dünyasına yeniden doğdu. Işığın önündeki perdeler aralandı, Anıtkabir ziyaretçiler ile doldu taştı. 

Haydar Hocanın kendi cümleleri ile, bir Molla Kasım çıkmış ve bütün oyunları bozmuştu.