Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, darbe ve Anayasa değişikliği tartışmalarını değerlendirdi. 12 Eylül 1980 askeri müdahalesi Türkiye'nin genel durumunu özetleyen Prof. Dr. Baş, 12 Eylül öncesi 5 binin üzerinde insan öldüğünü belirterek, şunları söyledi: "100 kişinin öldüğü günleri çok iyi hatırlıyorum. Sanki 12 Eylül öncesinde ortalık güllük gülistanlık, kalkıldı, ihtilal yapıldı. Böyle bir şey yok! Yeminle konuşuyorum, o zamanlar vatandaşlar camide 'Ya Rabbi, biz ne günah işledik de, bu bela başımıza geldi' şeklinde dua ediyordu. Vatandaşlar adeta orduyu davet ediyordu. 12 Eylül olmamış olsaydı, memleket darmadağın olurdu. Bunu derken, 'ihtilal oldu, güzel oldu' demek istemiyoruz. İhtilalin ilk gününde beni içeri aldılar."
'Asıl mağdur benim'
Darbe döneminin gerçek mağdurlarından birinin de kendisi olduğunu dile getiren BTP Genel Başkanı, Başbakan Erdoğan'ın o dönemi anlatırken AKP grubunda yaşadığı duygusal anları değerlendirerek, şöyle konuştu: "Benim arkamdan istihbarat ve jandarma ekipleri gelirdi. Evimden alırdı, taa işyerime kadar... Erkeksen isyan et. İsyan etsen de, ne değişecek? Sanki o günün şartlarında bu eza ve cefayı çeken bunlar, şimdi oturup tiyatro yaparak ağlıyor. Sen o günlerde top peşinde koşuyordun, 30 sene sonra kalktın ağlamaya başladın. Şimdi mi aklın başına geldi?"
Ortalığı karıştıran NATO derin devleti
Prof. Dr. Baş, bu sözlerinin ardından darbe dönemine ilişkin şu dikkat çekici açıklamayı yaptı: "12 Eylül sonrası can, mal, namus, din ve vicdan emniyeti geldi. Bütün bunlar ondan sonra oldu. Ondan önce ortalığı NATO adına Türkiye'de iş görenler karıştırdı. Bunların görüntüde elbiseleri 'asker' elbisesiydi, doğru ama bunlar hakikatte Türk askeri değildi. Türk askeri kılığında NATO derin devletinin adamları ortalığı karıştırdı."
Anayasa paketi tartışılmadı
Prof. Dr. Baş, bu sözlerinin ardından 12 Eylül'de referanduma sunulacak Anayasa değişiklik paketine de değinerek, şöyle konuştu: "Hükümet kaç gün bu Anayasa paketinin kamuoyu önünde tartışılmasına müsaade etti? Kimden, hangi fikri aldılar? Hangi sivil toplum örgütüyle istişare yaptılar? O gün Türkiye'de bu olayları çıkartan adamlar, askeri kullanmış olabilirler. Ona 'sen şu şekilde bir Anayasa yapacaksın, bunun hudutları şu olacak' demiş olabilirler. Bu da doğrudur. Hükümetin yaptığı Anayasa da kamuoyunda tartışılıp hazırlanmadığına göre, okyanus ötesinin esintisiyle yapılmadığını kim iddia edebilir ki?"
AKP hesap vermekten kaçıyor
AKP Hükümetinin yüksek yargıyı şekillendiren bu değişiklikle kendini hesap vermekten kurtarmak istediğini ifade eden Prof. Dr. Baş, bu gündem çerçevesinde fazlaca dikkate alınmayan Danıştay konusuna dikkat çekerek, şöyle konuştu: "Hükümetin yapacağı icraat, yeraltı servetini yani madenleri yabancılara satmak şeklinde olacaktır. Bir daha da bu Türkiye'nin gündemine gelmeyecek. Danıştay vazifesini yapmadı mı, sonuç budur" dedi.
Neden HAYIR?
Mevcut Anayasa paketinde yer alan düzenlemeler kabul edildiğinde Türkiye'ye despotizmin geleceğini vurgulayan Prof. Dr. Baş, ABD'nin dünya ülkelerini nasıl kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirdiğine işaret ederek, "ABD'nin zaten bir huyu var. Kraliyet rejimine sahip ülkeleri krallıkla yönetmek kolay. Tepeye bir adam koyuyor, onu istediği gibi kullanıyor. Ancak demokratik ülkelerde bu uygulama biraz zor. Şimdi demokratik ülkeleri de fiilen bir kraliyet rejimine çevirme sevdasında bu adamlar! Niye? Bir adam koyacak, ona talimat verecek, halkı da onun dedikleriyle ikna edecek. Böyle olduğunda hem demokratik anlayış hayata geçiyor, hem de onların menfaatleri korunuyor, hem de bu taraf 'bir eli yağda, bir eli balda' yaşıyor. Şimdi manzara bu. Binaenaleyh, aklımızı başımıza alıp gerçekten bir Anayasa yapmak istiyorsak, referandumda 'HAYIR' diyeceğiz."
Halkın sorunlarına çözüm getirilmedi
Anayasa değişikliği paketinin halkın hiçbir kesiminin sorununa çözüm getirmediğini dile getiren Prof. Dr. Baş, Başbakan Erdoğan'a seslenerek, "Sayın Başbakan bıraksın 'evet' kampanyasını, milletin saadeti ve mutluluğu için bir kampanya başlatsın. Referanduma sunulacak Anayasa paketinde çiftçiye ne veriliyor? Milletin anası, dini ağlıyor. 6'ya mal ediyor, 5'e satıyor. Bütün ürünlerde durum böyle. Bu kesim için ne çözüm getirdin sen? Hayvancılığı mahvettin. Buna ne çözüm getirdin? Orman kesimi ve sanayiciler için ne çözüm ürettin? Söyle bana, biz de ikna olalım ve referandumda 'evet' diyelim."
'Gerçek Anayasayı biz yapacağız'
Prof. Dr. Haydar Baş, halkın ihtiyacı olan Anayasa değişikliğini kendilerinin yapacağını bildirerek, "Herkesin görüşünün olduğu, herkesin benimsediği bir Anayasa'nın olması lazım. İnşallah, bu Anayasa'yı yapmak da bize nasip olacak. Başta iktidar olmak üzere kimse bundan gocunmasın. Biz ona yanlışlarını hatırlatıyoruz. Yanlış yapma, diyoruz."